- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#eleştirel düşünce
Doğruyu arayan sadece eskilerin yazdıkları üzerine çalışan ve doğal içgüdüleriyle onlara güvenen değil, aksine onlara olan inancını dizginleyen ve onlardan öğrendiklerini sorgulayan, tartışan ve gözlemleyen, ve doğuştan kusurlu ve bozuk olan insanoğlunun söylemlerine bel bağlamayandır. Bundan dolayı önceki alimleri araştıran kişinin görevi, eğer ki amacı hakikati bulmaksa, kendini tüm okuduklarının düşmanı olarak görmek ve aklını kullanarak okuduğu içeriğin özüne ve kapsamına her açıdan saldırmaktır. Ve aynı zamanda bunları yaparken kendinden de şüphe duymaktır, ki böylelikle önyargıya ve kayırmaya düşmekten kurtulabilsin.
Eleştirel düşünce yok olmaz, ama yeni bir biçime kavuşur. Akim çabalan yerini Loplum teorisine ve toplumsal pratiğe terk eder.
Çocukları okutmak önemli değildir. Okumak isteyen çocuk okur. Okumayı öğrenmek isteyen çocuk okumayı öğrenir. Öğretilmesi asıl önemli olan şey, çocukların okuduklarını sorgulamasıdır. Çocuklara her şeyi sorgulamaları gerektiği öğretilmeli. Okudukları her şeyi, duydukları her şeyi sorgulamaları. Çocuklara otoriteyi sorgulamaları gerektiği öğretilmeli. Ebeveynler çocuklara otoriteyi sorgulamayı asla öğretmezler. Çünkü ebeveynlerin kendileri zaten otorite figürleridir.
Uzun zamandır senato, meclis, hükûmet binaları ve belediyelere sahipleri. Hakimler arka ceplerinde. Bütün büyük medya ve haber şirketlerinin sahibiler. Her sene milyarlarca doları lobileşmek için kullanıyorlar. Onlar tek bir şey istemiyorlar. Eleştirel düşünen vatandaş istemiyorlar. İyi derecede bilgilendirilmiş ve eğitim görmüş insanlar istemiyorlar. Çünkü onların çıkarlarına aykırı.
Ayrıca Amerika'daki medya ve basın organlarını pek ciddiye almam. Onları dinlemem. Onlara gerçekten inanmıyorum. Şunu da söylemeliyim: Sarı kurdeleler ve Amerikan bayrakları beni ağlatmaz.
Yalanlamak ve reddetmek için okuma! İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma! Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma! Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku!
Gerçek inanç sahibinin kafası âdeta demir bir çember içine alınmıştır; her türlü bilime kapalı ve yeni olabilecek her şeyi öğrenmekten âcizdir.
İnsanların sözü hem alınır hem de reddedilir. Ancak şu kabrin sahibi Muhammed (s.a.v.)’in sözü başka… O reddedilmez.
Şuurlu bir kişi her sersemce ifrit veya peri öyküsünün peşinden gider ve bu biçimde kanıt toplama çabasında olur mu? Hiçbir kimse tanımadım ki, soruşturması sona ermeden önce daha önceden inanmadığı şuursuzca olanı sınamasın ve göz önünde bulundurmasın.
Eleştirel düşünmemekle," başarılı "duaların, Tanrı'nın dualara cevap verirken başarısız olduğunu ve hataların bende yanlış bir şey olduğuna dair kanıt olduğunu varsaydım.
Şimdi Fatih niye sıkıldı görüyorsunuz. Çünkü o cehennemdeki kuyuya bakmaktan bıktı. Ha babam birbirimizi ayağımızdan çekmemizden bıktı. Buna mani olmamız lazım. Ve dediğim gibi buna mani olmanın tek yolu akılcı eleştirel düşünebilen gençlik yetiştirmektir. Bu gençliği yetiştirmenin de tek yolu gençliği otorite korkusundan arındırmaktır.
Küçük yaştaki çocuklara yüz tane din dersi okutmamalı ve eleştirel düşünceyi öğretmeliyiz. Bırakalım din kültürünü ailesinden alsın.
Herhangi bir fikre bağnazca bağlanmayacak kadar serbest ve eleştirel düşünebilen, düşünmeyi seven ve kendi kendine bilgi edinilebilen insanlara “aydın” denir.
Eğer sadece kuşkucu olursanız o zaman hiçbir yeni düşünce size ulaşamaz. Yeni hiçbir şeyi öğrenmezsiniz. Saçmalığın dünyaya hâkim olduğuna inanan huysuz bir ihtiyar haline gelirsiniz (Kuşkusuz sizi destekleyen çok veri vardır). Öte yandan, saflık noktasında açık olursanız ve içinizde bir nebze bile kuşkuculuk olmazsa o zaman yararlı düşünceleri yararsız olanlardan ayırt edemezsiniz. Eğer tüm düşünceler eşit derecede geçerli olsaydı o zaman kaybolurdunuz çünkü o zaman bana öyle geliyor ki hiçbir düşünce artık hiçbir geçerliliğe sâhip olmazdı.
Gençlerin aklını, onları bütün hayatları boyunca nesnel kanıtların oklarından koruyacak olan bir zırhın içine sokmamalı.