- Henüz kategori yok.
-
Sivasspor, Ligde Zorlanan Manisa FK'yı Ağırlıyor: Maç …08.11.2025
-
Ünlü Oyuncu Kıvanç Kasabalı'nın Babası Niyazi Kasabalı…08.11.2025
-
6 Kasım 2025 İzmir Su Kesintileri: İZSU'dan Detaylı Aç…08.11.2025
-
Galatasaray, Liderlik Koltuğunu Sağlamlaştırmak İçin K…08.11.2025
-
Fatih Terim, Çekya Milli Takımı İle İlk Görüşmeleri Ge…08.11.2025
-
Adana Semt Pazarında Dehşet: Silahlı Çatışmada İki Mas…08.11.2025
-
Boluspor Teknik Direktörü Arslan'dan Bandırmaspor Maçı…08.11.2025
-
Everton, Gol Sıkıntısını Franculino Dju ile Çözmek İçi…08.11.2025
-
Galatasaray'da Yunus Akgün Fıtık Ameliyatı Oldu: Saha …08.11.2025
-
Bengü'den Çağatay Ulusoy ile Romantik Film Hayali08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#duygular
İnsanlar maşuk aramıyor, bencil duygularına köle arıyor. Köle buluyor ama aşkı bulamıyor...
Benim kitaplarımda da değindiğim ya da tartışma toplantılarında iddia ettiğim ve tekrarladığım şu: Bu duygular veya düşünceler yanyana da yaşayabilir, yaşanabilir. İlla Berlin’i vatan duygusuyla hissetmem için, Üsküdar’ı unutmam gerekmiyor.
Biz erkekler daha çok söyleyebilir, daha fazla yemin edebiliriz; Ama gerçekte gösterişimiz, duygularımızdan üstündür. Çünkü; her zaman yeminlerimizde cömert, ancak aşkımızda samimi değiliz.
Mutlak bir mutsuzluk ve pasifliktir. Böylece sevgi gibi sevinçli bir duygu bile bir şantaja dönüşür.
Değişim korkusunun ve fiziksel acının hissedildiği yer aynı. Sosyal ya da duygusal acı aynen fiziksel acı gibi gerçek ve yoğun hissediliyor.
Bir insan eğer hiç kızgınlık göstermiyorsa bir sorun olduğunu düşünürüm. Muhtemelen beyni doğru çalışmıyordur.
Tutku kendi karanlığını en çok gizlediği zaman belli eder kendini,tıpkı en karanlık göğün en azgın fırtınayı bildirmesi gibi..
Perde büyülü bir dünyadır. Öyle bir gücü vardır ki, duyguları başka hiçbir sanat formunun yanına bile yaklaşamayacağı bir şekilde ortaya çıkarır.
Toplum olarak çift karakterliyiz. Bir tarafımız üzgün ve ağlamak istiyor, diğer tarafımız ise eğlenmek.
Yaşamayı sürdürmek sadece nefes almayı sürdürmek değildir. Kimse kayıtsızlıkla yaşamayı beceremez; bazı şeyleri seversin, bazılarından da nefret edersin; öfkelenir ya da hayranlık duyarsın. Bu, yaşamın değerlerini kabullendiğinin bir kanıtıdır.