- Henüz kategori yok.
-
10 Kasım Resmi Tatil Değil: Toplu Taşıma Ücretli, Bank…09.11.2025
-
Kripto Girişimcisi Roman Novak ve Eşi BAE'de Ölü Bulun…09.11.2025
-
TFF 2. Lig Kırmızı Grup Zirve Mücadelesi: Mardin 1969 …09.11.2025
-
Aston Villa ve Bournemouth Villa Park'ta Karşı Karşıya…09.11.2025
-
Süper Lig'de Kritik Randevu: Lider Galatasaray, Kocael…09.11.2025
-
Seda Sayan'dan Gündem Yaratan Temizlik İpuçları ve Fiz…09.11.2025
-
FIP Padel Dünya Kupası Yarı Final Heyecanı: Maribel Na…09.11.2025
-
Belçika Derbisi: Anderlecht - Club Brugge Maçında Vana…09.11.2025
-
Bursaspor, TFF 2. Lig'de Kritik Gebzespor Deplasmanınd…09.11.2025
-
Athletic Bilbao ve Oviedo San Mamés'te Kritik Galibiye…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#dünya
Evrenin sonlu mu yoksa sonsuz mu olduğu tartışmasını fizikçilere bırakalım ve Dünya’nın iki kutup arasında, küre şeklinde olduğunu kesinkes kabul edelim.
Sadece bizim acil ihtiyaç duyduklarımız için olmayıp eşitlikçi, kararlı ve başkalarının ihtiyaçlarını da göz önünde tutacağımız bir dünya yaratmalıyız. Hepimiz aynı gemideyiz.
Dünya, İkinci Dünya Savaşından bir önceki psikolojik noktada. Felsefi olarak da tıkanıklık var. Dünyada genel anlamda kardeşlik, sevgi, aşk konusunda tıkanmalar var.
Yaptığınız şeyi değiştirin; dünyanı değiştir. Yeterince insan bunu yaparsa, dünyayı değiştirebiliriz.
Dünyayı büsbütün boşlayıp ahrete yönelmedikleri gibi, kendilerini toptan dünyaya verip cennetten de vazgeçmiyorlardı.
Bütün dünyanın, bütün toprakları hepimizindir. Bütün şarkılar, dünyadaki tüm insanlarındır. Tüm topraklarda memleketimizdir.
Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar'a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.
İkinci bir yaşam beklentisi içinde değilim; zaten ben bu dünyada ölüler arasından dirildim.
Nerede ortaya çıkarsa çıksın erme durumundaki coşku insanın, dünyanın ve kendisinin dışında olmasına dayanır.