#cehalet

İnsanın mutsuzluğunun kaynağı, doğa konusundaki cehaletidir. Çocuklukta öğrendiği düşüncelerden kurtulmak için tutunduğu azim, ki bu düşünceler onun varoluşuyla örülmüştür, zekâsını doğru yoldan saptıran, zekâsının gelişmesini engelleyen, onu hayalin kölesi yapan sonradan gelen önyargı, onu daimi hataya mahkûm edecek gibi görünmektedir. Deneyimsiz ve boş kavramlarla dolu bir çocuğa benzemektedir; tehlikeli bir maya kendini onun bütün bilgisiyle karıştırmaktadır; çaresiz, muğlak, oynak ve yanlıştır: Düşüncelerinin sesini, hatalı olan veya onu kandırarak menfaat sağlayacak, başka kişilerin otoritesine taşır.

Gerçekte, dinleri hakkında, halkın hiçbir fikri yoktur; din olarak adlandırılan şey, bilinmeyen görüşlere ve sırlara bulaşmış işlere kör bir bağlılıktan başka bir şey değildir. Fiilen, halktan dinini koparmak, ondan hiçbir şey koparmamaktır. Eğer onun batıl fikirlerini sarsmaya ya da yok etmeye erişilmiş olunsaydı, karşılıksız çalışmayan rehberleri hakkındaki tehlikeli güvenleri azaltmaktan ya da yok etmekten ve din bahanesi altında, kendisini çoğu kez pek kötü aşırılıklara yönelten kimselere güvenmemeyi öğretmekten başka bir şey yapılmış olmazdı. Eğitmek ve öğretmek bahanesiyle, din, insanları kötülükte ve cehalette tutar ve en çok ilgileri olan şeyleri öğrenme isteğini bile onlardan koparır.

Doğa, insana aklını kullanmasını ve rehberi yapmasını söyler; din ise insan aklının yozlaşmış olduğunu, güvenilmez bir rehber olduğunu ve hilekâr bir Tanrı tarafından yaratıklarına yoldan çıkmaları için rehberlik yapmak üzere verilmiş olduğunu öğretir. Doğa insana aydınlanmasını, gerçeğin peşinden gitmesini, kendini sorumlulukları hakkında eğitmesini söyler; din hiçbir şeyi araştırmamasından, cehalet içinde yaşamasından, gerçekten korkmasından memnun olur; insan ve hakkında hiçbir zaman herhangi bir bilgi sahibi olamayacağı varlık arasında mevcut olandan daha önemli bir ilişki olmadığına insanı ikna eder.

Din akla karşıdır; insanlığın mutluluğa ulaşmasını engeller; siyasal zorbalığa elverişli zemin hazırlar. Dinleri bilgisizlik ve korku doğurmuş; “eğitim”, “alışkanlık” ve “zorbalık” geliştirmiş; baştaki büyükler ve zenginler de onu çıkarlarına uygun bularak korumuşlardır.

Bilinmeyen, gizli, hayali, efsanevi, mucizevi, inanılmaz ve hatta korkunç olan şeyi açık, basit ve sağlıklı olana tercih etmek, cehaletin özelliğindendir. Gerçek, hayalgücü üzerinde hiçbir zaman, herkesin kendisine göre düzenlemekte özgür olduğu batıl hayaller kadar şiddetli sarsıntılar yapmaz. Sıradan insanlar masal dinlemeyi her şeye tercih eder. Rahipler ve şeriatçılar, bu masallardan dinler icat eder ve sırlar üretirler. Bunları sıradan insanların yaratılışına ve huyuna göre kullanmışlardır. Sıradan insanların bu eğilimi yüzünden, rahipler, şeriat ve kanun koyucuları, kendinden geçmiş coşkunları, kadınları, cahilleri kendilerine bağlamışlardır. Bu içerikteki kimseler, incelemeye yetenekli olmadıkları fikirleri kolayca kabul ederler. Saflık ve gerçek aşkı, ancak, hayalgücünü araştırma ve düşünmeyle düzenleyen belirli kimselerde bulunur. Bir köyün sakinleri, rahiplerinden, dini konuşmalarına çok Latince karıştırdığı zaman memnun oldukları kadar hiçbir zaman memnun olmazlar. Kendilerine anlamadıkları şeylerden söz eden kimseyi, cahiller, pek çok bilgili bir adam sanırlar. Kavimlerin safdilliğinin ve onlara rehberlik iddiasında bulunanların nüfuz ve egemenliğinin ilkesi işte budur.

İnsanın aynı yaşamı paylaşmadığı, sorunlarını bilmediği insanların sorunlarını çözecek çözümlere sahip olduğunu sanması budalalık, kendini beğenmişliktir. Böyle bir uzaktan insancılık uygulamasının, o insanların hoşuna gidecek sonuçlar yaratacağını sanmak aptallıktır.

Komünizmden korkuyorlar! Tamam, zengin korksun! Bunda şaşılacak bir şey yok. Toprak ağası korksun, borsacı, banker, spekülatör, soyguncu, kabzımal, köle taciri, kalpazan, yağmacı din bezirgânı, üfürükçü, üçkâğıtçı, cennette arsa pazarlayan molla korksun! Korkması uyanıklığından! İyi de fukara niye korkar? İşsiz, aşsız emekçi, topraksız ırgat, evsiz barksız adam, kırbaçlanan köle neden korkar? Bu korkunun beyinle açıklaması ne? 'Cehalet' demek aptallığa 'masumiyet' kazandırmak olur!

Liste
Yükleniyor…