- Henüz kategori yok.
-
Berke Özer'in Zorlu Sürecine Genesio'dan Destek: Milli…09.11.2025
-
İstanbul Genelinde BEDAŞ ve AYEDAŞ'tan Planlı Elektrik…09.11.2025
-
Elçin Sangu'dan İmamoğlu'na Destek ve Medya Eleştirisi…09.11.2025
-
NBA Rövanşı: Suns, Green ve Brooks ile Güçlenirken Cli…09.11.2025
-
10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü'nde Kurumlar Açık, MEB Ka…09.11.2025
-
76ers Retro Gecesinde Raptors'ı Mağlup Etti: Trendon W…09.11.2025
-
Çanakkale ve Marmara Bölgesi'nde Yeni Hafta Yağışlı ve…09.11.2025
-
De'Aaron Fox'ın Muhteşem Dönüşüyle Spurs, Pelicans'ı M…09.11.2025
-
Lakers'ın Galibiyet Serisi Atlanta'da Sona Erdi: Hawks…09.11.2025
-
İstanbul'da Sabah Ezanı Uygulamasına Yeni Düzenleme: İ…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#baskı
Asıl mesele planlama ya da planlamama değildir. Toplumu baskı altında tutmak ya da özgür bırakmaktır. Mesele, toplumun özgürlük adını verdiğimiz görünmez el tarafından mı idare edileceği ya da zorlama adını verdiğimiz görünür el tarafından mı idare edileceğidir.
Kim mahkemeye veriliyorsa, hapis yatıyorsa, bir yerde yakalanıyorsa daha çok sanatçı oluyor.
Şiddetin aşırı biçimiyse, Herkes'e karşı Bir'dir; ve böylesi, şiddet araçları olmaksızın mümkün değildir.
Evliliğin ardından, Meryem korkan bir kadının neleri sineye çekebileceğini çok iyi görüyordu. Ve kendisi korkuyordu. Erkeğin değişken mizacından, bir anda alevlenen öfkesinden, günlük, sıradan konuşmaları bile bir tartışmaya, bir er meydanına dönüştürme ısrarından ürkerek yaşıyordu; meseleyi bazen yumruklarla, tekme tokatlarla çözmeye kalkıp sonra da bulanık özürlerle geçiştirmesinden, bazen buna bile gerek görmemesinden korkuyordu.
Çatılmış darağaçları / Gelip durmuş kapımıza ölüm / Ses ver sesimize bir ufacık ses / Susarsan / Ya ölürsün ya ölümle birsin
Özgürlükle düzenin ne anlama geldiğini bilmiyorsun! Siz sadece baskıya karşı isyanın ne olduğunu bilirsiniz!
Baskı ve şiddet yalnızlıktan doğar, karakter dünyanın fırtınaları ve dalgaları arasında şekil alır.
Gayet tabii. Zira ben bu hükümetin faşist bir zihniyete sahip olduğunu düşünüyorum. Şimdi Cüneyt sana bir soru soracağım, bana cevap veremeyeceksin: Basın, medya ve şu an sizin bulunduğunuz kanal baskı altında mıdır, değil midir?
Ekmeğini çalıyorlar. Sonra sana ondan bir parça veriyorlar. Sonra sana cömertliklerinden dolayı teşekkür etmeni emrediyorlar. Ne kadar da küstahlar..
Ekmeğini çalıp ondan sana bir parça veriyorlar, sonra cömertliklerine teşekkür etmeni istiyorlar.
Acımasız toplum tüm acımasızlığını kadına yöneltiyordu. Gelenekler her yönden onu bastırıyordu.
Uzun zaman hurafelerle baskı altına alınmış olmasının intikamını, şimdi dinî hakikatleri hiçe sayarak alıyordu...
Dünyanın ihtiyacı olan şey günahtan kurtuluş değil, açlıktan ve baskıdan kurtuluştur; umutlarını Cennete bağlamasına gerek yok, bu dünyadan umut edeceği her şeye sahip.
Özgür insanların tüketmemek uğruna ürettikleri; bu özgürlük, halk arasında baskı ve delilik anlamına gelir.
İçlerine ustalıkla korku, aşağılık kompleksi, ürperiş, boyun eğiş, umutsuzluk, uşaklık aşılanmış milyonlarca insandan söz ediyorum.