#avrupa

11 Eylül'den sonra işler değişmeye başladı. Sadece Amerika Birleşik Devletleri'nde değil, dışarıdan gelebilecek her şeye karşı temkinli bir şekilde kendini bir kale gibi inşa eden Avrupa'da da işleyişinde bir şeyler tıkandı. Meksika'da yaşarken bir arabaya ihtiyacımız vardı çünkü kırsal bir bölgede yaşıyorduk; Santa Cruz'da bir tane bulduk ve her yıl yaz tatili için gittiğimizde arabayı Meksika'dan California'ya götürdük, bir tür çorak araziye bıraktık ve yaz bittiğinde ve geri döndüğümüzde onu oradan aldık. orada ve Meksika'ya gitti.

Avrupa soykırımdan bahsediyor. Soykırım Balkanlar'da olmuştur. Bulgar, Sırp, Yunan, bizim Türklerimizi katletmiştir, soykırım orada olmuştur. Ben Avrupa tarihine inanmam, Avrupa tarihi bizim tarihimizi tahrip etmiştir, benim bütün hayatım bu tahrifatı düzeltmekle geçti. Eğer herhangi bir şey için övüneceksem bunun için övünürüm. Avrupa'nın yalanlarını yüzlerine vuruyorum. Avrupa bize hiçbir zaman dost olmadı. Bugün de geleneksel düşmanımızın maşası halinde. Türkiye çok güçleniyor, Avrupa da bundan korkuyor ve bizi parçalamak istiyor. Çünkü Türkiye, Ortadoğu'da oldukça parçalayamaz, Türkiye'yi bağımlı yapamaz. Ama parçalayarak bağımlı yapmaya çalışıyorlar. Bizde AB sevdası var, AB bizi anlamıyor. Bizim diplomatlarımızın, hükûmetlerimizin, medyamızın bu rehaveti karşısında tekrar isyan damarlarım kalkıyor. Avrupa kapitalizmi, Avrupa'nın refahı Türkiye sayesindedir.(Balıkesir Üniversitesi'nde alkışlanan konuşmasından, 2006)

17. asırda, bizi ikinci derecede bir devlete düşüren iki büyük gelişme oldu Avrupa'da: Birisi ilim ve teknoloji... İlim ve teknoloji sayesinde. Yalnız metalurji değil bütün ilim sahalarında Avrupa yeni keşifler yapıyor. [Röportör: Hocam, Osmanlı niye yapamadı bu keşifleri?] Çünkü Osmanlı bir hümanist ve Rönesans devrimi fikri değişimi yapamadı. Medrese, şeyhül İslam.. Göreceğiz 17. asırda; devlet işlerinde her şeyde fetvaları ile tayin eden bir kuvvet halinde geldi şeyhül İslamlar. Mesela bir yabancı devletle antlaşma yapıyor değil mi? Şeyhül İslam fetva vermeyince o antlaşma tasdik edilemezdi. Göreceğiz, şeyhül İslamlar 17. asıda politikada da birinci... Asiler fetva almadıkça isyanı sürdüremezdi.

Son yıllarda kendi arz güvenliğimizi sağlama almak için altyapı çalışmalarını yaparken bir taraftan da Avrupa ülkelerine gaz transferi ve akabinde gaz ticareti yapacak bir noktaya doğru gidiyoruz. Bununla alakalı müzakereleri buraya katılan ülke temsilcileriyle de yaptık. Görüştüğümüz yetkililer, bu projemize destek vereceklerini ifade etti. Türkiye'de bir dağıtım merkezi ve ticaret merkezi kurma ile alakalı çalışmalarımızda son noktaya geldik. Hedefimiz bir yılda orada da ilk ticareti başlatmak.

Almanlar ve İspanyollar kendilerini izah ederken bir kulak verin; kulağınızda hep aynı nakaratı çınlatacaklardır: trajik, trajik... Uğradıkları musibetleri veya duraklamalarını size anlatma tarzları, uç verme biçimleridir bu... Balkanlar'a doğru dönün; yerli yersiz şunu işitirsiniz: kader, kader... Kökenlerine çok yakın olan halkların, etkisiz hüzünlerini kamufle etme yolu. Mağara adamlarının ketumiyeti...

19. yüzyılın başındaki Yunan isyanı aslında Yunan isyanı mıdır; yoksa Avrupa’nın sömürgeci devletlerinin zayıflayan Osmanlıya karşı Yunan sopasını kullanma stratejileri mi? Avrupa medeniyetine antik çağdan kök bulmak, böylece bir Yunan hayranlığı oluşturmak, bunun üzerinden Mora isyanını körüklemek ve ortodoks bir unsuru Osmanlı’dan ayırmak esaslı bir strateji. Esasında katolikliğe karşı Osmanlı o zamana kadar ortodoksluğun yegâne hamisi. Meseleye Rusya’nın karışması, ortodoks bir hami ihtiyacını tatminle ilgili olmalı.

Danimarkalı aşırı sağcı siyasetçi Paludan'ın Kur'an-ı Kerim yakma alçaklığı çok yönlü bir "İslam karşıtlığı, Batı ve Türkiye" tartışması başlattı. Öncelikle İsveç devleti, Stockholm'deki Türk büyükelçiliği yakınında gerçekleştirilen bu nefret suçuna BM ve Avrupa Konseyi Sözleşmeleri'ne aykırı olarak izin vermiştir. Özgürlükler ve demokrasi ile ilgisi olmayan bu tavır Avrupa'da son yıllarda ana akım siyaseti dönüştüren İslam karşıtlığını teşvik etmektedir. Nitekim iki gün sonra Hollandalı bir aşırı sağcı siyasetçinin de Kuran-ı Kerim'i yırtma alçaklığında bulunması, İslam karşıtlığının Avrupa güvenliğini ve iç barışını ne kadar kırılgan hale getirdiğini göstermektedir. İsveç'in bu sorunlu yaklaşımına Türkiye ve diğer İslam ülkeleri gibi Avrupalı devlet adamlarının da tavır koyması gerekirdi.

Türkiye ve İspanya önemli kapasiteleri olan ve her alanda olumlu yönde ilerleyen ilişkilere sahiptir. Ticaretten üst düzey toplantılara kadar her parametrede benzersiz bir şekilde yüksek seviyelerdeyiz. Avrupa, Türkiye ile başlar, İspanya ve Portekiz'e kadar uzanır. Avrupa'nın sağlığı, komşularının sağlığı için gereklidir. Bu bağlamda Türk-İspanyol ortaklığı, Avrupa, transatlantik alanı ve kıtamızı çevreleyen geniş alan için NATO ve Avrupa Birliği işbirliği ile hayati önem taşımaktadır.

Liste
Yükleniyor…