#anlam

Deniz Bilgin’in işleri, bir resim geleneği ile açık ya da örtük herhangi bir hesaplaşmaya girmediğinden, sanat üretimiyle ilgili belirgin bir tutum, hatta niyet ortaya koymadığından, neredeyse hiçbir kavramsal bilgi yükü taşımadığından, kısacası ‘anlamlandırılmayı umursamaz’ tavrından dolayı, özellikle ve öncelikle profesyonel izleyiciye zor gelen işler oldu hep.

Her şeyin ne anlama geldiğini ya da nasıl yorumlanacağını bilmemek daha iyidir. Çünkü aksi takdirde olayları kendi akışına bırakmaya korkarsınız. Psikoloji gizemi ve büyü niteliğini yok eder. Anlamlardan konuşmak beni çok rahatsız ediyor. Çünkü anlam çok kişisel bir şeydir ve herkese göre değişir.

Yurdunu kaybeden adam için hürriyetin bile bir manası kalmadığını şimdi anlıyorum. Bitti. Esirlik yılları bitti artık ömrümde ilk defa hür hissediyorum kendimi. Hür insanların yaşadığı topraklardayım. Ölüm korkusu, işkence korkusu bıraktı yakamı.

Gençlere her zaman, arkadaşınızı seçerken çok dikkatli olun diyorum. Aslında arkadaştan öte, geleceğinizi, varlığınızın, kişiliğinizin anlamını seçiyorsunuz... Çünkü anlam katamadığınız, anlamlandıramadığınız hiçbir şey sizi mutlu etmez.

Kemal Sunal günümüzün Nasrettin Hoca'sıdır. Çok zeki bir sanatçıydı. Onunla beraber olmak, konuşup şakalaşmak çok hoşuma giderdi. Bir gün Hilton'un lobisinde oturuyoruz. Gözü bir yere takıldı. Baktım. Altmış yıllık müzik birikimimizin üzerine çökmüş, Lübnan'dan, Arap'tan yürüttüğü şarkılarla bir anda çok meşhur olmuş bir arabeskçiydi. Asansöre bindi. Yukarı çıktı. Kemal Sunal "Bu herif gibiler" dedi, ancak asansörle yükselir.

Asıl ismim Fahrettin Cüreklibatır sinema için uygun değildi. Cüneyt seçtiler. Babam da öyle istedi. Çünkü Türk Müslüman kahraman ismiydi. Arkın da Arkın kitabevi vardı. Biz okuduğumuz için bize parasız beğendiğimiz kitapları sağolsun veriyordu. Ona bir saygı göstergesi olarak Arkın'ı kullandık.

Liste
Yükleniyor…