Şey, benim onu algılayan gözlerimin önünde durmaktadır; onu görüyorum ve kavrıyorum. Ama algı, yalnızca benim yaşantımdır, algılayan öznenin yaşantısıdır.
- Henüz kategori yok.
-
Sahtekarlar Dizisinde Beklenmedik Gelişmeler: Asya ve …10.11.2025
-
Japonya'da 6.8 Büyüklüğündeki Deprem Sonrası Tsunami U…10.11.2025
-
İstanbul'da Hissedilen Sarsıntı: Balıkesir'deki Deprem…10.11.2025
-
Thunder'dan Galibiyet Serisi ve Yaklaşan Grizzlies Maç…10.11.2025
-
YouTube TV ve Disney Arasındaki Kanal Anlaşmazlığı Dev…10.11.2025
-
Dexter'da İmar Gündemi ve Dexter Bulvarı'nda Gazi Günü…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.5 Büyüklüğünde Deprem Meydana …10.11.2025
-
Guillermo del Toro'nun 'Frankenstein' Filmi: Romanın K…10.11.2025
-
Jennifer Lawrence'tan Şoke Eden TikTok İtirafları: San…10.11.2025
-
Alperen Şengün'den NBA'de Büyüleyici Performans: Rocke…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#algı
Her bilinç, kendine özgü bir niyet geliştirir. Ve bu niyet, o bilincin neyi algılayıp, nasıl anlamlandıracağını etkiler.
Facia kapıya geldiğinde insan gözlerinin,paramparça bir ayna gibi,görüntüleri çoğaltıp acısını her yönde gördüğünü kim bilmez ki?
Gündüz düş görenler, sadece gece düş görenlerin kaçırdığı pek çok şeyin farkındadır.
İnsan duygularla algılar ancak bilinçle yorumlar. Bilince bilgiyi getiren de duyulardır. Fakat bakan gözdür, görense bilincin kendisidir. Baktığı şeyi anlayabilmesi için beynin kendisinde onunla ilgili bir bilgi mevcut olmalıdır. Aksi halde baktığına anlam yükleyemez. İnsan maalesef bu yüzden baktığı her şeyi göremez.
İnsanoğlunun yaşamı iyi ve kötü arasındaki ebedi mücadeleden oluşmuştur. İyilik potansiyeli ne kadar artarsa kötülük kuvvetleri de o kadar güçlenir. Kötü denilen mevhum aslında bir yanılsamadır. İnsanoğlu kötüyü gördükçe ve ona inandıkça kötüyü gerçek kılar. İnsanoğlu karşısındaki kişide kötü bir şey görürse onun bilinci de bu gerçeği onun dünyası için yaratır. Bu yüzden herkes bir diğerinde olan sadece iyi yönleri görebilmeli, kötüleri göremeyecek hale gelmelidir. Bu tabii ki görmezden gelmeli anlamına alınmamalıdır. İyiliğin gerçeği ile kendi kendine teyit edebildiği kötülük arasındaki farkı görmeye çalışmalıdır.
Geçen zaman değil. Zaman, aynı kalıyor. Tersine biz geçiyoruz. Saf zaman aynı kalır, biz geçer gideriz.
Mutsuzluğun birincil sebebi içinde bulunulan durum değil, sizin bu durum hakkındaki düşüncelerinizdir.
Yurt dışına sık çıkanlar ya da yurt dışında yaşayanlar zaten bilir. Artık ‘yurt dışında Türkler’ dendiğinde ilk akla gelen Gülen cemaati mensupları.
Duyularımız bize asla gerçeği gösteremez, ancak edindikleri algıyı yansıtırlar. Gerçek, duyularımızın çok ötesinde bir şey olmalı.
Bir olay, uzay zamanın öyle bir parçasıdır ki onu bir kedinin çizgi gibi incecik göz bebeğinden postalayabilirsiniz.
İnsan bir şeyi menfaatine, karakterine, zevkine, ihtiraslarına göre ya şişirir, ya küçültür.
Güler yüzle söylenen bir yalanı bir anda yuttuğumuz halde, acı gerçeği ancak damla damla yutarız.
Paradigmalar değişince kral bir anda soytarı haline gelir. Kitlelerin lideri bir anda şamar oğlanına dönüverir. Ya da tam tersi, kör ölür, badem gözlü olur. Şartlar değişmeye görsün kitleler liderlerini terketmekte bir an bile tereddüt etmezler.