İnsanoğlu hayvanları ezelden beri yiyor derler. Bu mantığa göre insanların birbirlerini ezelden beri öldürmelerini de önlemeyelim. Ne de olsa bu da erken dönemlerinden beri yapılmakta.
- Henüz kategori yok.
-
Melissa Kasırgası Yardım Uçağı Florida'da Gölete Düştü…11.11.2025
-
Selçuklu Belediyesi'nden Ara Tatile Özel Bilim ve Tekn…11.11.2025
-
Anayasa Mahkemesi'nden HSK Üyeliği Seçimi Kararı: Göre…11.11.2025
-
Siemens, Healthineers'taki Stratejik Hisse Azaltımıyla…11.11.2025
-
Kasım 2025 Emekli Maaşı Promosyonları: Bankaların Günc…11.11.2025
-
Türk Hava Kuvvetleri'ne Ait C-130 Kargo Uçağı Gürcista…11.11.2025
-
Halil Umut Meler, Mısır Süper Kupa Finali'nde Dünyaya …11.11.2025
-
TOKİ Sosyal Konut Projesi'ne Rekor İlgi: Başvurular TC…11.11.2025
-
Kamerunlu Futbolcu Nicolas Ngamaleu Aldatma Skandalıyl…11.11.2025
-
Diyarbakır Kulp'ta Viyadük İnşaatında Korkunç Kaza: 3 …11.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#ahlak
İnsanın keyfine nasıl gelirse o şekilde başka bir türe dilediği gibi davranması en aşırı ırkçı teorilerin örneğini oluşturmuştur, yani güçlü olan haklıdır prensibini haklı çıkarmıştır.
Bir canlıyı öldürürken nazik olamazsınız, sizden daha zayıf olan bir canlıyı alıp onu öldürürken, işkence ederken adil olamazsınız.
Sağlık sebepleri dolayısıyla ben bir vejetaryenim. Kendi sağlığım için değil hayvanların sağlığı için.
Bir robot bir insanı incitemez ya da bir eylemsizlik yoluyla bir insanın zarar görmesine izin veremez.
Doğru olanı yaparken, ahlaki hislerinizin yolunuza çıkmasına hiçbir zaman izin vermeyin.
Böyle olmak zorunda mıydı, yalan söylememek, gerçeği söylemek, dürüst davranmak gerçekten bu kadar önemli mi? İnsan aklına geldiği gibi konuşmadan yaşayabilir mi? Yalan söyleyip kıvırmadan, bahane bulmadan. insanın kendisini biraz bırakması, boş vermesi, yalancı olması, daha iyi değil mi?
İnsan anlamayacak... ki insan; insanlara olan görevini yerine getirdiğinde Tanrı’nın komutlarını da yerine getirmiş olacak ve bunu yerine getirdiklerinde sonuç olarak daima Tanrı’nın hizmetinde olmuş olacak. İnsanın hareketleri ahlaksal olmadığı sürece başka türlü Tanrı’ya hizmet etmeleri de olanaksızdır.
İki şey var ki, ruhumu hep yeni, hep artan bir hayranlık ve müthiş bir saygıyla dolduruyor: Üzerimdeki yıldızlı gökyüzü ve içimdeki ahlak yasası.
Ahlâk, göreneklerimiz, geleneklerimiz hayallere o denli geniş bir alan ayırmıştır ki, 'gerçek' ona en çok muhtaç olanların gözlerinde bile daima hor ve değersiz kalır...
Yokluk, dürtülerin en korkuncudur. İnsan yokluk yüzünden hırsız, hayasız olmayacak kadar bir sağlamlık gösterebilse de ikiyüzlü, yaltaklanıcı, çanak yalayıcılıktan tamamıyla kurtulamıyor.
İlk uğradığımız ahlak kazalarında kendimizi toparlamak gücünü gösteremediğimiz için birbirine zincirlenen günah ve felaketlerin girdaplarına dalıp mahvoluyoruz.
İyi şeylere kötü; kötü şeylere iyi demenin yasalarda belli bir cezası olsa...
Bir başkasının felaketinde mutluluk aramak, insanların iyileştirilmesi gereken en korkunç hastalığıdır.
Görgü kuralları gereğince ikiyüzlülük, yalan, en doğrularımız için bile ahlak bulamacı içinde en az yüzde on onbeş bulunması gereken bir madendir.