#adalet

Şu ana dek hayvan özgürlüğü hareketinde Nat Turner ya da John Brown gibi isimler görmedik; ama ortaya çıkmaları belki de an meselesi, çıktıklarında da eylemlerinin haklı sebebini de beraberinde getirecekler. Ayrıca onlardan önce çabalayanlar da olmuş olacak. Mücadele gospeline göre: adalet yoksa, barış da yok.

Siyah kölelerin İngiliz hükümdarlığına veryansın eden sömürgecilerin ikiyüzlülüğünü kınaması gibi, sufrajelerin ABD’nin demokrasi için 1. Dünya Savaşı sırasında mücadele ederken kendi ülkesindeki nüfusun yarısına haklarını vermemesindeki çelişkileri ifşa etmesi gibi, o halde barışı, adaleti, demokrasiyi ve hakları hedef edinmiş bütün hareketler hayvan özgürlüğü için de mücadele etmediği sürece hem eksik hem de tutarsız hareketler olarak kalacaklar.

Barış, sadece sessizce oturup hiçbir şey yapmadan sağlanamaz. Barış bundan çok daha fazlasıdır. Tabii ekonomiyi işin içinden çıkaramayız. İnsanlar fakirse, evleri ve yiyecekleri yoksa barıştan söz edemeyiz. Barış, dengeyi sağlamanın esaslarından biridir.

Ne savaşta ne de hukukta bir adamın ölümden kaçmak için her yolu kullanmaması gerekir. Eğer bir adam savaşta silahlarını atar ve peşindekilerin önünde diz çökerse bu şekilde ölümden kaçabilir herhangi bir şeyi söylemeyi veya yapmayı kabul etmesi halinde de ölümden kaçabilir. Zor olan, dostlarım, ölümden kaçınmak değil haksızlıktan kaçınmaktır; çünkü o (haksızlık) ölümden daha hızlı koşar.

Liste
Yükleniyor…