Nereye götürülüyor bu toplum Allah aşkına! Dikkat edin, açık söylüyorum: Piçlerin yetiştirilmek istendiği bir toplum meydana getirilmek isteniyor!
- Henüz kategori yok.
-
ŞOK Market'ten Kasım Fırsatları: Ev İhtiyaçlarından El…08.11.2025
-
Meteoroloji'den Yeni Haftaya Yönelik Hava Durumu Uyarı…08.11.2025
-
Ali Şen'in Oğlu Adnan Şen Enfeksiyon Nedeniyle İkinci …08.11.2025
-
Thierry Henry'den Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Perf…08.11.2025
-
İzmir'de Planlı Elektrik Kesintileri: İlçeler Bazında …08.11.2025
-
Elon Musk'a Trilyon Dolarlık Ödeme Planı Tesla'yı İkiy…08.11.2025
-
Magnum Porsche Çekilişi: Taycan Kazananları ve Sonuç S…08.11.2025
-
Cehennem Melekleri Elebaşı Necati Arabacı, Tahliye Kar…08.11.2025
-
ŞOK Aktüel Kasım Fırsatları: 5-11 Kasım Arası Ev, Elek…08.11.2025
-
NBA Kupası Kings ve Thunder Karşılaşması: Sakatlıklar …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Recep Tayyip Erdoğan
Yurdu demir ağlarla ördük dediler. Ne ördünüz laftan başka? Ama bak, biz örüyoruz. Öreceğiz inşallah. Daha da devam edeceğiz.
Yapılabilecek tüm jestleri yaptık. Kopenhag kriterlerini yerine getirdik. Artık Avrupa'dan delikanlılık bekliyoruz.
Saygı duruşu sap gibi durmaktır. Saygı duruşu yerine dua edilmeli. Sap gibi durmanın manasını anlayamıyorum.
Şimdi geçen akşam medyadan sordular bana. 'Siz işte yargı kararlarına saygı duyar mısınız?' diye bir soru geldi bana. Ben yargı kararlarına saygı duyulması gerekirse duyarım. Ama duyulmaması gerekirse orada duymam, uyarım sadece. Çünkü yargı kararlarına saygı duymak diye benim bir görevim yok. Yargı kararlarına uymak gibi bir görevim var. Uymak mecburiyetindeyim, uyarım. Nitekim şu anda bir başbakan olarak bile biz kabullenemediğimiz birçok kararlara uymak zorunda kalıyoruz.
Durmak yok. Bu yol devletin yolu. Milletin doldurduğu meydanları, AK Partili olsun, olmasın bütün insanları siyasetin merkezine insanı yerleştiren bir felsefeyle yolumuza devam ediyoruz.
Bu ülkede zaman zaman bir takım karanlık güçler, kirli senaryolarla kirli oyunlarla bir takım provokasyonlarla siyasete rota çizmenin gayreti içinde oldular. Bunu 28 Şubat'ta yaşadık. Bu iktidarımız döneminde çeşitli şekillerde yaşadık. Bir takım sahte hocaları kullandılar. Çetelerle bir takım oyunlar sahnelendi. Danıştay saldırısı gibi suikast girişimleri gibi terör saldırıları, Dörtyol, İnegöl provokasyonları gibi tahriklerle millet korkutulmaya sindirilmeye çalışıldı.
Bizi yargıyı siyasallaştırmakla itham edenler, şu anda kendi oturdukları makamları bir siyasi partinin il başkanları gibi kullanabilme cüretini gösteriyorlar. Bunlar kendilerini Cumhuriyetin tek ve yegane sahibi sanıyorlar.
Biz nereden geldiğimizi biliyoruz. Bu memleketin sevdalısı olduğumuzu unutmuyoruz. Biz milletimizin sesine sağır değiliz. Biz ülkemizin insanlarına fildişi kulelerden ve sırça köşklerden bakanlardan değiliz. Biz dizlerimizi kırıp, bu milletin sofrasına oturmayı da tarhanaya kaşık sallamasını da biliriz. Biz bu milletin sofrasına bereket katmak için, aşına aş katmak için geldik.
Benim çiftçim, köylüm, Hatçem, Fatmam, demokrasinin önüne takoz koyanları, 'Milli egemenlik hakkı halkın olamaz' diyenleri 22 Temmuzda evvelallah tasfiye edecek.
Ben memur işçi Bağ-Kur’lu bütün bunlarla gurur duyan bir insanım. Sen artık emeklisin. Ama hâlâ kendini memur koltuğunda zannediyorsun. Şimdi milletin hizmetkârı olacağına, CHP’nin statükocu zihniyetinin memurusun. O anlamda sana memur diyorum. Hatta parti içinde birilerinin memurusun. Yes/No hikâyesini biliyorsunuz. Onların memurusun.
AB üyesi ülkeler içerisinde 50 yıl kapıda bekletilen bir ikinci ülke yok. Şu anda AB üyesi 27 ülkenin içinde Avrupa Birliği müktesebatı noktasında değerlendirme yaptığımız zaman birçoğu demokrasi, özgürlükler noktasında, ekonomik alanda aslında bizim çok gerimizde. Buna rağmen siyasi kararlarla maalesef AB üyesi yapılmış ülkeler var.