Özdemir Asaf

Bir zamanlar yaralanmış gölgeniz Yalnızlığa ısılanmış geliyor.. Şiirlerde şarkılaşmış seslerle Duyularla durulanmış geliyor.. Her uykumdan uyanıyor gölgeniz, Gözlerime uzanıyor gölgeniz, Karanlıkta ışıklaşmış renklerle Özlrmime boyanıyor gölgeniz.

Sensiz de denizi seyredebiliyorum. Hem dalgaların dili seninkinden açık. Ne kadar hatırlatsan kendini boş. Sensiz de seni sevebiliyorum Hep boş konuşurduk hatırlar mısın, bula bula, Karşılaştığımız zamanlarda. Sen, sevgiden şımaran çocuk, Ben şaşıran budala.

Öyle çabuk geçiyor ki günler. Hele sen de bir bak hayatına. Daha dün doğmuşuz sanki. Yeni okula başlamışız, Yeni sevmişiz. Öyle çabuk geçiyor ki günler. Hele sen de bir bak hayatına. Yarın bitecek sanki her şey. Yarın ölecek gibiyiz. Daha doymamışız yaşamasına. Günlerimiz dün bir, bugün iki. Sakın bir şey bırakma yarına. Yarın yok ki.

Son kadeh içilmiş, Son söz edilmişti. bir düşünce sardı hepsini.. Bir hatıra, Bir hırs, Bir kıskançlık, Bir yanıltı, Bir kardeşlik, Bir yanlışlık, Bir kin, Bir ümid, Bir şey.. İnsana ait.

Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç... Sana diyeceklerim söylemekle bitmez. Yıllardır yaşamamdan çaldığım zamanlar Adına düğümlendi. Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç... Başka şehirleri özleyelim orada seninle. Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar İkimize yetmez.

Sana gitme demeyeceğim Üşüyorsun ceketimi al Günün en güzel saatleri bunlar Yanımda kal Sana gitme demeyeceğim Gene de sen bilirsin Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim İncinirsin Sana gitme demeyeceğim Ama gitme Lavinia Adını gizleyeceğim Sen de bilme Lavinia...

Yaşadım da yoruldum, bir ağır-işçi gibi, Uyudum da uyandım, binlerce kişi gibi. Bana düşünmek vardı, payıma onu aldım, İşledim de işledim bir hüner-işi gibi. Horlandı, beğenildi; inandım, alınmadım, Yolun geleceğini çizdim, geçmişi gibi. Zor dönemler olmadı-değil, olsundu, oldu, Ne koştum ne de durdum kaçak gidişi gibi. Bu konuyu burada bırakıyorsam birden, Olmasın diyedir bir şeyin bitişi gibi.

Ölüm; ben onu çiçeklerle giderken gördüm. Ölüm; ben onu yaşamları bilerken gördüm. Obur doymazlıkların obur açlıklarında, Ölüm; ben onu, varlıkları silerken gördüm. Ama bir de yokluğun ve yüreğin önünde; Ölüm; ben seni utanç ile titrerken gördüm.

Liste
Yükleniyor…