Niceleri geldi, neler istediler; Sonunda dünyayı bırakıp gittiler; Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler.
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Ömer Hayyam
Düşünce göklerinin baş konağı sevgidir sevgi; Gençlik destanının baş yaprağı sevgidir sevgi; Ey sevginin sırlarından habersiz yaşayanlar, Bilin ki tüm varlığın baş kaynağı sevgidir sevgi.
Doyacak kadar aşın varsa, başını sokacak bir damın, insanoğluna kulluk etmiyorsan, başkasının sırtında değilse geçimin, tamam, güneşli günler içindesin.
Dert içinde sevinci bul da yaşa; Haksız düzende haklı ol da yaşa; Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın, Varından yoğundan kurtul da yaşa.
Eşi dostu verdik birer birer toprağa; Kiminden bir taş bile kalmadı ortada. Sen, yorgun katır, hala bu kalleş çöldesin; Sırtında bunca yük, yürü bakalım hala.
Bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben; Şaşkınlıktan başka şeyim artmadı yaşarken. Kendi isteğimle de gidiyor değilim şimdi, Niye geldik kaldık, niye gidiyoruz bilmeden.
Güneşi balçıkla sıvamak elimde değil; Erdiğim sırları söylemek elimde değil; Aklım düşüncenin derin denizlerinden Bir inci çıkardı ki delmek elimde değil.
En doğrusu, dosta düşmana iyilik etmen; İyilik seven kötülük edemez zaten. Dostuna kötülük ettin mi düşmanın olur: Düşmanınsa dostun olur iyilik edersen.
Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok. Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok. Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok. Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
Ah, benim hesaplarım olmasaydı, derler insanlar, İndirgenir miydi yıl daha iyi belirgenliğe? Onlar yalnız silip atmak içindiler Takvimden. Daha doğmayan Yarını, ve ölen Geçen günü.
Kim görmüş o cenneti, cehennemi? Kim gitmiş de getirmiş haberini? Kimselerin bilmediği bir dünya Özlenmeye, korkulmaya değer mi?
Cennetle, cehennem, var mı gören, gönlüm? Dönmüş kimi gördün, öteden, gönlüm? Bel bağladığım, korkuyla umutta Yok; bir tek işaret, iz bile gönlüm.
Üzülüp durma, sen de yarından yana Yaşamak böyle günleri fırsat sana Bin yıl önce göçenlere yoldaş olup Ederiz, köhne mabede, yarın veda
Cennette huriler varmış, kara gözlü; İçkinin de ordaymış en güzeli. Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz: Bak, bir yanda şarap, bir yanda sevgili.
Dünya üç beş bilgisizin elinde; Onlarca her bilgi kendilerinde. Üzülme; eşek eşeği beğenir: Hayır var sana kötü demelerinde.
Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz: Kuklacı Felek usta, kuklalar da biz. Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer ikişer; Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz.
Ben, gönlü temiz insana kurban olayım. Gezsin başım üstünde benim, hoş tutayım. Ham insanı al karşına, söylet azıcık, Dön, sonra cehennem ne imiş, gel sorayım.
Her gece aklım dalar gider engine. Ağlarım, inciler dolar eteğime. Sevdalıyım, şarap dayanmıyor bana: Kafam baş aşağı çevrik bir tas mı ne!
Ey canlar, şarapla buldurun bana beni; Yakutlara çevirin kehruba çehremi; Şarapla yıkayın beni öldüğüm zaman, Asmadan bir tabut içinde gömün beni.
Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz: İki başımız var, bir tek bedenimiz. Ne kadar dönersem döneyim çevrende: Er geç baş başa verecek değil miyiz?
Seni kuru softaların softası seni! Seni cehenneme kömür olası seni! Sen mi Hak'tan rahmet dileyeceksin bana? Hakka akıl öğretmek senin haddine mi!
Buraya dilber, şarap dizersen eğer, Burayı su, çemenle bezersen eğer, Fazlasını istersen, cehennemde yan; Gerçek cennet buradadır, sezersen eğer.
Yaşamanın sırlarını bileydin Ölümün sırlarını da çözerdin; Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok: Yarın, akılsız, neyi bileceksin?
Dünyayı kim günahsız bilirmiş, söyle! Yaşayan mutlak günah alırmış, söyle! Ben kötülük edince, sen de edersen; İkimizin ne farkı kalırmış, söyle!