- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Joe Biden
Washington'da "gaf", birinin gerçeği söylemesidir ve gerçeği söylemek bana hiçbir zaman zarar vermedi.
Irak'ın stratejik konumu, büyük petrol rezervleri ve Irak halkının çektiği acılar göz önüne alındığında, bir despotu askeri müdahalenin dışında kaosla değiştirmeyi göze alamazdık.
Vietnam'daki savaş aptalcaydı ve hatalı bir varsayıma dayanan korkunç bir zaman, para ve hayat kayıplarıydı.
Bence yapmamız gereken farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz. Açıkça pozisyonumuzun parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusun entegrasyonunu sağlamak olduğunu söylemeliyiz. Yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler hakkında sesimizi çıkarmalıyız. Yaptıklarının bedelini ödemeli. Muhalefetle doğrudan iletişimde olup, Erdoğan’ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, seçimle.
Asya kökenli Amerikalılara karşı korkunç nefret suçları işlendi. Bu insanlar saldırıya, tacize, suçlamalara maruz kaldı, günah keçisi ilan edildi. Onlardan birçoğu şimdi ön saflarda pandemiyle savaşıyor. Bu nefret suçları, yanlış, Amerika'ya yakışmıyor ve artık bitmeli.
Putin gibi manyak "orospu çocukları" sebebiyle nükleer çatışma konusunda her zaman endişelenmek zorundayız.
Putin bu acımasız işgali başlatmayı seçtiği gibi, bu acımasız işgali sona erdirmeyi de seçebilir. Saldırgan ve işgalci olan Rusya'dır. Ama'sı, fakat'ı yok!
Kremlin'den gelen rahatsız edici söylemlere rağmen, gerçekler herkesin görebileceği kadar açık. Biz Rusya'ya saldırmıyoruz; Ukrayna'nın Rus işgalcilere karşı kendisini savunmasına yardımcı oluyoruz.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, özgür dünyanın temellerini sarsmaya çalıştı ve tehditkar yöntemleri ile dünyaya boyun eğdirebileceğini düşündü. Ukrayna'ya girebileceğini ve dünyanın ona boyun eğeceğini sandı. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Bunun yerine, hiç beklemediği ya da hayal etmediği bir direnişle karşılaştı. Çuvalladı. Ukrayna'nın kahraman halkıyla karşılaştı. Zelenskiy'den her Ukraynalıya kadar; onların korkusuzluğu, cesareti ve kahramanca direnişi kelimenin tam anlamıyla tüm dünyaya ilham veriyor. Tanklara karşı vücutlarını siper ederek engelleyen Ukraynalılar. Öğrencilerden emeklilere, öğretmenlerden askerlere kadar herkes vatanlarını cansiparane savunuyor. Ve bu mücadelede biz Amerika Birleşik Devletleri, Ukrayna halkının sonuna kadar yanındayız.
Rusya'nın gelecek haftalarda saldıracağına inanmak için nedenlerimiz var. 2,8 milyon masum insanın yaşadığı Ukrayna'nın başkenti Kiev'in de hedef alınacağına inanıyoruz.
İhtiyacımız olan şey sürekli ve amansız bir göçmen akışı. Damla damla değil: önemli göçmen akışları.
Şanslı bir insan sabah kalkar, iki ayağını da yere basar, ne yapmak üzere olduğunu bilir ve bunun hala önemli olduğunu düşünür.
Hamas, 7 Ekim'de bu alçak terörist saldırıyı gerçekleştirdi çünkü İsraillilerin ve Filistinlilerin barış içinde yan yana yaşamasından korktuğu kadar çok korktuğu başka birşey yok. Terörün, şiddetin, ölümün ve savaşın yolunda ilerlemek, Hamas'a istediğini vermek demektir. Ve biz artık bunu yapamayız. Bu nedenle bugün, şu anda birarada olan ve yakında tekrar biraraya gelecek olan tüm aileler için şükran duymaya devam edelim... Önümüzdeki günlerde Orta Doğu'nun dört bir yanındaki liderlerle temaslarımı sürdüreceğim ve hep birlikte bölge için daha iyi bir gelecek inşa etmeye çalışacağım. Terör ve şiddetin düşünülemeyeceği bir gelecek, bölgedeki tüm çocukların; Yahudi, Müslüman, Hıristiyan, İsrailli, Filistinli, Arap ne olursa olsun farketmez; Orta Doğu'da her çocuğun sadece barışı bilerek büyüyeceği bir gelecek. Ve biz de bunu yapıyoruz!
Geleceğe bakarken, Orta Doğu'daki bu şiddet döngüsüne artık son vermeliyiz. İsraillilerin ve Filistinlilerin yan yana; iki devletli bir çözümde eşit ölçüde özgürlük ve onurla, iki halkın kendi devletlerinde yaşayabilecekleri çözümü sürdürme kararlılığımızı her zamankinden daha fazla korumamız gerekiyor.
Her şeyden önce, önümüzde tüm Amerikalılar için bir gelecek görüyorum. Tüm Amerikalılar için bir ülke görüyorum. Ve her zaman tüm Amerikalılar için Başkan olacağım, çünkü ben ülkeme güveniyorum. Sizlere, Amerikan halkına inanıyorum. Geleceğimiz hakkında hiçbir zaman şu an olduğumdan daha iyimser olmamamızın sebebi sizlersiniz. Öyleyse, geleceği birlikte inşa edelim. Kim olduğumuzu hatırlayalım. Biz Amerika Birleşik Devletleri'yiz. Ve hep birlikte hareket ettiğimizde; dünyada bizden kudretli başka hiçbir şey yoktur!
Şu ana kadar hiçbir ABD Başkanı, İsrail devletinin korunması için dostum Obama'nın yaptığı kadarını yapmadı.
Beyaz Saray, uluslararası krizle, güç dengesiyle, savaş ve barışla ve gelecek neslin ekonomik geleceğiyle nasıl başa çıkılacağını öğrenilecek yer değil.