Jacque Fresco

Savaşlara, polislere, cezaevlerine, suça sahip olduğunuz sürece uygarlığın erken aşamalarındasınız. (Future by Design, 2006)

İnsanların birer kişisel tercihleri olduğunu ve bu tercihleri yapmakta özgür olduklarını doğru kabul ediyorsanız; özgür tercih demek hiçbir etki altında kalmadan demektir ve ben bunu hiç anlayamıyorum. Hepimiz tüm tercihlerimizde içinde yaşadığımız kültürün, ana-babamızın ve baskın değerlerin etkisinde kalıyoruz. Öyleyse bizler etkileniyoruz; yani özgür tercih yoktur.

Politika iyiydi, yüz yıl önce. Günümüzde ise politikacıların artık hiçbir problemi çözme yetisi kalmamıştır çünkü onlar davranış, tarım, okyanus bilimi gibi alanların öğrencileri değiller ve dünyanın nasıl işlediği hakkında hiçbir fikirleri yok. Dolayısıyla, insanların duymaktan hoşlandığı şeyleri söylerler, ve bu onlara seçimler kazandırır. Öte yandan, bilim ise toplumun onayıyla ilgilenmez. Yaptıkları şudur: eğer herkes dünyanın düz olduğunu söylese dahi dünyanın yuvarlak olduğunu kanıtlar göstererek söylerler. Ancak “dünya biraz düz, biraz da yuvarlaktır.” demezler. Bu politikacıların işidir. (Zeitgeist)

Eğer insanları tek düze yaparsanız, onları kontrol edebilirsiniz. Eğer insanlara okumayı, düşünmeyi ve her şeyi sorgulamayı öğretirseniz kontrolünüzü kaybedersiniz. Yani paraya dayalı sistemi korumak istiyorsanız en iyi yöntem insanları ayırmaktır.

Adaletsiz bir sistemde insan hakları ve eşit adalet için sürekli savaşmayı bırakmalı ve eşit hakların tasarımın ayrılmaz bir parçası olduğu bir toplum kurmaya başlamalıyız.

Özgürlük ve demokrasi kelimelerini sürekli duyduğunuz dakika şüphe edin.Gerçekten özgür memleketlerde kimse size özgür olduğunuzu,sürekli vurgulamaz.

Başkalarının hayatlarını geliştirdikçe, çevremizi koruduğumuz ve bolluğa doğru çalıştıkça, tüm hayatlarımız daha zengin ve daha güvenli hale gelebilir.

Ordularınız, donanmalarınız, cezaevleriniz, polisiniz olduğu sürece uygarlaşamayız. Hiçbir ulus medeni değil. Medeni olmak devam eden bir süreçtir.

Dünya bol kaynaklarla doludur. Kaynakların parasal kontrol yoluyla paylaştırılması uygulamamız, hayatta kalmamız için alakasız ve üretken değildir.

Var olan global ve sosyal problemere gerçekten son vermek istiyorsak,dünyayı ve kaynaklarını tüm insanlığın ortak mirası olarak kabul etmeliyiz.

Para, sadece neye ihtiyaç duyduğu ile neyin elde edebileceği arasında bir girişimdir. İnsanların ihtiyacı olan para değil, kaynaklara erişimdir.

Sizin vatansever olmanızı istiyorlar.Bu sizi kontrol etmek istedikleri anlamına gelir.Vatanseverlik (Einstein'nin dediği üzere) bir hastalıktır.

Kıskançlık, açgözlülük ve rekabet duyguları yaratan koşulların ortadan kaldırılmasıyla insanların yaşamları çok daha anlamlı olacaktır.

Kütüphanelerde insanlar nasıl her şeye parasız erişebiliyorlarsa tüm yaşam sistemleri de paradan bağımsız hale gelebilir.

Biri bana sordu 'sen akıllı adamsın, neden zengin değilsin?', ben de 'sen zengin adamsın, neden akıllı değilsin?' dedim.

Eğitim ve kaynaklar fiyat etiketi olmadan herkese açık olduğunda, insan potansiyeli için bir sınır olmayacaktır.

Bazen kendimizi seviyoruz.Bazen birazcık sevyoruz,bazen de hç sevmiyoruz.Yani sevgi dalgalanan bir şeydir.

Cahil insanlar yaşadıkları dünyayı anlayabilmek için tanrılar ve şeytanlar yaratırlar, bilim bunları dedavi eder.

Bilim ve eğitim, toplumsal bir vicdan veya çevresel ve insani kaygılardan yoksun olduğunda anlamsızdır.

Para ihtiyacı nedeniyle muazzam yolsuzluk, açgözlülük, suç, zimmete para geçirme ve daha fazlası var.

Bir kültürün özümsediği batıl inanç miktarı, insanların sahip olduğu bilgi miktarı ile ters orantılıdır.

Tüm yapay sınırlar kaldırılmalı,ki insanlar istedikleri yere gidebilsinler.Küresel bir toplum olmalı.

Günümüzde dünya kaynaklarının herkesin ortak mirası olarak ilan edilmesi gerekmektedir.

Bir zamanlar her kes dünyanın düz olduğuna inanıyordu ama bu dünyayı düz yapmıyor.