Henry David Thoreau

Adil olmayan yasalar mevcuttur: Onlara itaat etmekle yetinelim mi, yoksa bu yasaları değiştirinceye kadar onlara itaat mi edelim, yoksa bu yasaları ihlal mi edelim? (...) Fakat bilinmelidir ki, devletin kendisi çözüm olarak mevcut kötülükten daha kötüdür.

Adaletsiz cezalar dağıtan bir yönetimde, adaleti savunan birinin de yeri hapishanedir.

Yalınlaştır, yalınlaştır, yalınlaştır! Günde üç öğün yerine, eğer gerekliyse yalnızca bir öğün ye; yüz tabak yerine beş tane ve miktarını azalt öbür şeylerin de.

Uyanık olmak, yaşam dolu olmaktır, farkındalıktır. Şimdiye dek tamamıyla uyanık bir insanla hiç karşılaşmadım. Gözümü dikip yüzüne bakabilir miydim eğer karşılaşsaydım?

Ormana gittim çünkü bilinçli yaşamak istiyordum hayatı tatmak ve yaşamın iliğini özümsemek istiyordum. Yaşam dolu olmayan herşeyi bozguna uğratmak için ve ölüm geldiğinde aslında hiç yaşamamış olduğumu farketmemek için...

Eğer günle geceyi neşeyle karşılayabiliyorsan, hayat çiçek ve güzel kokulu otlar kadar hoş bir koku yayıyorsa, daha esnek, daha yıldızlı ve daha ölümsüzse; işte başarı budur.

Devlet, bireyi kendisinden daha büyük ve bağımsız bir güç olarak kabul etmediği sürece, gerçek anlamda özgürlükçü ve aydınlanmacı bir devletten söz etmek olanaksızdır.

Hayatını basitleştirdiği ölçüde evrenin yasaları daha az karmaşık gözükecek , yalnızlık yalnızlık olmayacak , yoksulluk yoksulluk , zayıflık da zayıflık olmayacak.

İçimizde yatana kıyasla, önümüzde uzananlar ve geride bıraktıklarımız küçük meselelerdır. Ve içimizde olanı ortaya çıkardığımızda mucizeler meydana gelir.

Mutluluk tıpkı bir kelebek gibidir; ne kadar kovalarsan, o kadar sakınır senden. Fakat dikkatini başka şeylere çevirdiğinde, nazikçe gelip omzuna konacaktır.

Hayalleriniz doğrultusunda güvenle hareket ederseniz, sıradan zamanlarda olağandışı başarılar yaşayacaksınız.

Çoğu insan hayatlarında sessiz bir umutsuzluğu yaşarlar ve mezara hala içlerinde olan bir şarkıyla giderler...

Ben, önce insan olmamız gerektiğini, daha sonra başka sıfatları edinmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Bir şeyin maliyeti aslında, ister derhal ister uzun vadede olsun, hayatta neye mâl olduğu ile ölçülür.

Ben dünyaya birileri beni bir şeylere zorlasın diye gelmedim. Kendi üslubumla nefes alacağım.

Yalnız olmayı seviyorum. Hiçbir zaman yalnızlıktan daha iyi eşlik eden bir arkadaş bulamadım.

Evimde üç sandalyem vardı : Birincisi yalnızlık, ikincisi arkadaşlık, üçüncüsü ise topluluk için.

Sessizlik, ekseriyetle, karşılaştığım insanlardan daha fazla şey öğretiyor bana.

Ne çok insan, hayatının yeni bir çağını bir kitap okuması sayesinde bulmuştur.

Üzerine kuracağın iyi bir gezegen olmadıktan sonra güzel bir ev neye yarar?

Güne çalar saat sesiyle başlayan bir medeniyetin bütün umutları tükenmiştir..

Bir bitki kendi doğasına uygun biçimde yaşayamazsa ölür, bir insan da öyle!

Haklıların mahkum edildiği bir ülkede, bütün doğruların evi cezaevidir...

Komşularından daha haklı olan bir kişi, zaten bir kişilik bir çoğunluktur.