Din, yaptığınız her şeyi, her günün her dakikasında izleyen gökyüzünde yaşayan görünmez bir insan olduğuna insanları gerçekten inandırmıştır. Ve bu görünmez adamın yapmanızı istemediği on maddelik özel bir listesi vardır. Ve eğer bu listedekilerden herhangi birisini yaparsanız, sizi yaşamanız ve acı çekip yanmanız ve boğulmanız ve çığlık atmanız ve sonsuza ve "zamanın sonuna kadar" ağlamanız için göndereceği özel bir yeri vardır, içi ateşle ve dumanla ve yanmayla ve işkenceyle ve ızdırapla doludur... Fakat O sizi sever!
- Henüz kategori yok.
-
Girona Küme Düşme Hattından Çıkış Arayışında: Alavés M…08.11.2025
-
Adanalı Genç İş İnsanı Mehmet Hanifi Kalo Hayatını Kay…08.11.2025
-
Irmak Ünal'dan Kanserle Mücadele Sürecine Dair Samimi …08.11.2025
-
Schalke ve Elversberg Zirve Yarışında: Gençler Sahne A…08.11.2025
-
Premier Lig'de Büyük Heyecan: Tottenham - Manchester U…08.11.2025
-
Şanlıurfaspor'dan PFDK Kararına Sert Tepki: İtiraz Red…08.11.2025
-
Gaziantep'te Umre Yolcusunu Karşılamaya Giden Aile Tra…08.11.2025
-
Premier Lig'in Zirve Yarışında Tottenham-Manchester Un…08.11.2025
-
Hull City, Portsmouth Karşısında Evinde Galibiyet Arıy…08.11.2025
-
Sakaryaspor - Serikspor Karşılaşması Öncesi Son Durum …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
George Carlin
Çocukları okutmak önemli değildir. Okumak isteyen çocuk okur. Okumayı öğrenmek isteyen çocuk okumayı öğrenir. Öğretilmesi asıl önemli olan şey, çocukların okuduklarını sorgulamasıdır. Çocuklara her şeyi sorgulamaları gerektiği öğretilmeli. Okudukları her şeyi, duydukları her şeyi sorgulamaları. Çocuklara otoriteyi sorgulamaları gerektiği öğretilmeli. Ebeveynler çocuklara otoriteyi sorgulamayı asla öğretmezler. Çünkü ebeveynlerin kendileri zaten otorite figürleridir.
Dünyanın dört bir tarafındaki askeri mezarlıklar Tanrı'nın yanlarında olduğuna inandırılmış, beyni yıkanmış ölü askerlerle doludur.
Biliyor musunuz, mutfak masasının etrafında 30 sene önce batan bir sistemin onları nasıl becerdiğini.
Uzun zamandır senato, meclis, hükûmet binaları ve belediyelere sahipleri. Hakimler arka ceplerinde. Bütün büyük medya ve haber şirketlerinin sahibiler. Her sene milyarlarca doları lobileşmek için kullanıyorlar. Onlar tek bir şey istemiyorlar. Eleştirel düşünen vatandaş istemiyorlar. İyi derecede bilgilendirilmiş ve eğitim görmüş insanlar istemiyorlar. Çünkü onların çıkarlarına aykırı.
Politikacıları unutun. Onlar önemsiz. Politikacılar size seçim hakkı tanındığı fikrini sürdürmek için varlar. Hakkınız yok. Seçim hakkınız yok. Sahipleriniz var. Size sahipler. Her şeye sahipler. Bütün önemli topraklara. Kolektif şirketleri denetliyorlar ve sahibiler.
Politikacılar bu kelimeyi bilirler. Sizin üzerinizde kullanırlar. Politikacılar geleneksel olarak üç şeyin arkasına saklanmışlardır: Bayrak, Kutsal Kitap ve çocuklar. Ancak bir sebebi var. Bunun bir sebebi var. Eğitimin rezil oluşunun bir sebebi var. Asla düzelmemesi ile aynı sebep. Asla düzelmeyecek. Boşuna beklemeyin. Elde ettiğinizle mutlu olun. Çünkü bu ülkenin sahipleri bunu istemezler. Gerçek sahiplerinden bahsediyorum: Büyük ve zengin. Gerçek sahipleri: Her şeyi denetleyen ve her şeye karar veren büyük ve zengin iş hissedarları.
Bir şey bir başka şeye yol açar mı? Her zaman değil. Kimi zaman bir şey aynı şeye yol açar. Bir bağımlıya sorun.
Bu ülkedeki (ABD) ekonomiyi ve sınıfları nasıl tanımlarım biliyor musunuz? Üst sınıf bütün parayı elinde tutar ve hiç vergi ödemez. Orta sınıf bütün vergileri öder ve bütün işleri yerine getirir. Fakirler de orta sınıfı ürkütmek için vardır.
Medya ve siyasetçiler hep bizi bölen şeylerden bahseder. Bizi birbirimizden farklı yapan şeyler. Bütün toplumlardaki yönetici sınıflar hep böyle çalışır. Geri kalan insanları bölmeye çalışırlar. Zenginler parayı alıp kaçmak için alt ve orta sınıfları birbirine kırdırır. Oldukça basit bir şey ve hep işe yarar. Farklılıklara vurgu yaparlar. Irk, din, etnik ve milli geçmiş, iş, gelir, eğitim, sosyal statü, cinsiyet. Birbirimizle kavga etmemiz ve onların bankaya gidebilmesi için herhangi bir şey.
Ayrıca Amerika'daki medya ve basın organlarını pek ciddiye almam. Onları dinlemem. Onlara gerçekten inanmıyorum. Şunu da söylemeliyim: Sarı kurdeleler ve Amerikan bayrakları beni ağlatmaz.
Amerikan Devleti'nin bize emrettiği ve öğrettiği gibi hissetmiyorum. Bakın söylüyorum. Benim aklım öyle çalışmıyor. Bir moron gibi yaptığım bir şey var adı: Düşünmek. Kendi görüşlerimi de oluşturmayı sevdiğim için pek iyi bir Amerikalı değilim. Bana söylendiği anda yere yuvarlanmıyorum. Ne yazık ki çoğu Amerikalı emir verildiği anda yere yuvarlanır. Ben böyle değilim. Hayatımda uyduğum kesin kurallarım var. Birinci kuralım: Devletin bana söylediği hiçbir şeye inanmamak. Hiçbir şeye.
Size çok önemli bir soru soracağım. Dünyayı kontrol etmenin en etkili ve verimli yolu nedir? İki kelime: Akıl Kontrolü!
Aşırılığa kaçan şeyleri seviyorum. Ölçüsüz davranışları seviyorum. Ölçüsüz dili. Ölçüsüz şiddeti. Bu eğlenceli. İlginç. Heyecan verici. Tabiat azgın olduğunda bu hoşuma gidiyor. Bu yüzden doğal afetleri de seviyorum. Meydana gelen doğal afetler. Lanet olsun, çok seviyorum. Gerçekten kendimi alamıyorum. Doğa çıldırdığı zaman, etraf dağıldığında, insanlar korkup, mülke zarar geldiğinde inanılmaz derecede mutlu oluyorum. Olaya şöyle bakıyorum. Yüzyıllardır insanoğlu elinden geleni yaptı. Yıkmak kirletmek ve doğanın düzenini bozmak. Ağaç kesme, maden ocakları, atmosferi zehirleme, okyanus balıkçılığı, nehirleri ve gölleri kirletme. Bataklık ve akiferleri kurutma. Şimdi de doğa da karşılığını alıyor. İnsanoğlu afetlerle kafasına darbe yiyor, hayaları tekmeleniyor. Bu hoşuma gidiyor. Ne olursa olsun insanoğluna karşı gram acıma duymam ben. (2007)
Beni rahatsız eden şeylerden biri ise çocuklar hakkında söylenen yalanları duymak zorunda olmak. Ve biliyorum ki kahraman olduğunu düşünen anne ve babalar bunu sevmeyecek ama birileri onların iyiliği için bunu söylemeli. Çocuklarınız gereğinden fazla değerli görülüyor. Onları tapılacak bir nesneye çevirdiniz, çocuk fetişistisiniz ve bu hiç sağlıklı bir durum değil. Çocuklar hakkında hatırlamanız gereken bazı şeyler var. Onların hepsi sevimli değil. Sidik ve ekşi süt karışımı bir kokuya sahipler. İkincisi çocukların hepsi zeki ve akıllı değildir. (1990, New York)
Kilise ve devletin ayrılığına büsbütün taraftarım. Bu iki kurum bizi kendilerine yeterince sıkıştırıyor, ikisinin birlikteliğinde ise kesin bir ölüm olur.