Yıllar süren baskılar insanları ürkekleştirmişti.düşünmekten korkuyorlar, konuşmaktan çekiniyorlardı. Aileler kendi içlerinde bölünmüş, bireyler birbirleri ile görüşmez, konuşmaz olmuşlardı.
- Henüz kategori yok.
-
Daniel Day-Lewis'in "Anemone" Filmiyle Muhteşem Geri D…08.11.2025
-
Milan, Parma Deplasmanında Kritik Virajda: Allegri'den…08.11.2025
-
Bergen County Yargıcı, İç Zarfı Olmayan Oy Pusulaların…08.11.2025
-
Gönül Dağı Dizisinin Sevilen Oyuncu Kadrosu ve Yeni Ge…08.11.2025
-
Aleyna Solaker'den 'Güller ve Günahlar' Rolü ve Kadın …08.11.2025
-
Altınkılıç, Kenan ve Zayn Sofuoğlu ile Sağlıklı Yaşam …08.11.2025
-
Chelsea ve Wolverhampton Karşı Karşıya: Liam Delap ve …08.11.2025
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Deniz Kavukçuoğlu
Kafası yalnızca işine, bir de bacaklarının arasına çalışır. Tiyatro nedir, bilmez. Sinemaya, konsere gitmez. Kitap okumaz, gazete desen, şöyle bir göz atar, o kadar.
Bir zamanlar Sayın Bülent Ecevit'in söylediği gibi "Bir ülkeye dikta rejimini, baskı yapanlar değil, baskıya boyun eğenler getirirdi.
Biliyor musun, birinin seni dinliyor olması çok güzel; ama bir de olumsuz yanı var; İnsan kendini dinleyene çabuk bağlanır.
Ne tuhaftı şu "para"denen şey! Sevgi belki değil ama anlayış da ,saygı da özgürlük de satın alınabiliyordu yerine göre.
Üzerimde bir yorgunluk var; dönüp dolaşıp hep aynı yere varmak, hep aynı çözümsüzlüğü düşünmek yoruyor beni.
İnsan hayvanların en çok düşüneni, çünkü en aptalıdır. Düşünmek aptallıktan kurtulmak için değil midir?
İnsanlar kılı kırk yarmalarla, inatlarla, ertelemelerle neleri yitirdiklerinin bir farkında olsalar, olabilseler.
Ölmek demek, mutlaka can vermek, toprağa girmek demek değildir. Yaşarken de ölü olabiliyor insan.
Neşeleri, çoşkuları, düşleri, cinsellikleri otlara, tozlara, haplara kalmış insanlardan tiksiniyordum.
Laiklik Türkiye’de aydınlanmanın, özgür düşüncenin, bilimin ve demokrasinin yolunu açmıştır.
İnsanlar, doğuştan "kötü" değillerdi, onları yaşadıkları deneyimler kötü yapıyordu.