Eleştirilmemesi istenen görüşler sadece bireye münhasır kalmalıdır, zira iki insan aynı düşünmek zorunda değildir.
- Henüz kategori yok.
-
MasterChef Türkiye'de Şaşırtan Elenme: Çağlar Veda Etti09.11.2025
-
TCMB'den Altın Ekonomisi Analizi: Yastık Altı Miktarı,…09.11.2025
-
9 Kasım Günlük Burç Yorumları: Gezegenlerin Etkisiyle …09.11.2025
-
TOKİ Yüzyılın Konut Projesi Başvuruları Başladı: E-Dev…09.11.2025
-
İrem Derici ve Melih Kunukçu Aşkında Son Perde: Ayrılı…09.11.2025
-
Aynadaki Yabancı 6. Bölüm: Gerçekler Açığa Çıkıyor, Te…09.11.2025
-
Portekiz Ligi: Santa Clara, Sporting Karşısında Erken …09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Haftanın Eleme Heyecanı: 7 Kasım…09.11.2025
-
8 Kasım 2025 Çılgın Sayısal Loto Sonuçları Belli Oldu:…09.11.2025
-
Ben Leman'da Gerilim Dorukta: Kaybolan Çocuklar İçin U…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Celâl Şengör
Şu anda Türk üniversitelerinin verdikleri diplomalar ciddiye alınacak belgeler değildir. Bunun nedenleri; görülmemiş bir öğrenci kalitesizliği, buna paralel olan bir hoca kalitesizliği ve çoğu aptalca politik kaygılarla açılan üniversitelerin alt yapı imkânlarının gerekenin çok altında olmasıdır.
Doğa, cahili ve aptalı affetmez. Doğayla oy vererek başa çıkamazsınız. Doğayla ancak bilim başa çıkar.
Türkiye Afganistan'dır. Yani milletin bikini giymesi, Mercedes'e binmesi, yok efendim rock müziği dinlemesi, burayı modern ve medeni bir ülke yapmıyor. Türkiye benim dünyada gördüğüm en ilkel nüfuslardan birine sahip.
Şimdi diyecekler ki: "Efendim bu kötü ortamı zaten bu askerler hazırladıydı." Külliyen yalan! Öyle bir şey yok. Bu adamlar rahatsızdılar durumdan. O ortamı hazırlayanlar politikacıların aptallıklarıydı. Demirel ve Ecevit'ti. Ondan sonra diyecekler ki: "Efendim Amerika bunları fişekledi." O da doğru değil. Ben iki tane şahit göstereyim. Bir tanesi Çevik Bir General. O zaman Kenan Paşa'nın özel kalem müdürüydü. Efendim işte, "Bizim çocuklar başardı." lafı var ya, meşhur. Böyle bir laf edilmemiştir. Çevik Bir General diyor: "Nereden çıkıyor bu laflar? Böyle bir laf edilmedi." Seneler sonra Şahinkaya Generalin evinde çay içerken birlikte, "Biliyor musun? En çok ne ağrıma gidiyor?" dedi. "'Amerikalılardan icazet alıp yaptılar.' diyorlar." dedi. "Yahu bir Türk subayı, kendi memleketi ile ilgili bir şeyi Amerikalıya mı soracak?" dedi. Onu hiç unutmuyorum. İnanın, gözlerim yaşardıydı o cevabı verdiğinde.
Kenan Evren demokrasi düşmanı değildi. Kenan Evren'in ve arkadaşlarının yaptığı müdahale, demokrasiyi kurtarmak için yapılan müdahaleydi. O günleri yaşamış normal vatandaşa sorarsanız hepsi, "İyi ki oldu." diyor 12 Eylül için. Ben 12 Eylül gününü hatırlıyorum, o gün öğleden sonra sokağa çıkma yasağı kalktı. Vatandaşlar, sokakta gördükleri askerlere sarılıyorlardı.
Osmanlıca diye bir dil yok. Osmanlıca bir “esperanto” dur, yani bir sürü dilin bir araya gelmesiyle yaratılmış yapay bir dildir.
Bir karar verebilmek için karar vereceğin konuda bilgilere sahip olmak lazım, bir de bu bilgileri değerlendirebilmen lazım. Bunları yapamayan adamın maymundan farkı konuşmasından ibarettir.
İddia ediyorum; 68-78 kuşağının lise diploması, günümüz kuşağının profesör diplomasından çok daha değerli!
Türkiye halkı kravat takar, lüks otomobillerde dolaşır, bikinili hatunları sosyetik plajları doldurur veya şehirlerini şekilsiz gökdelenlerle doldurup oraları “modernize” ederek yaşanmaz hale getirir ama tüm bu halk zenginiyle fakiriyle, şehirlisiyle köylüsüyle zır cahildir ve ortalama kültür düzeyi ya bir Afganistan ya da bir Orta Afrika kabilesi kadardır.
Türkiye'nin her bir köşesi görülmeye değerdir. Ama en önemlisi gezmenin yanında bir de okumaktır. Yoksa her yer gözünüzde bir yıkıntıdan ibaret kalır.
İtibar saygıdır ancak saygı dilenilmez, hak edilir. Saygı oturduğun ev veya üzerindeki kıyafetle de kazanılmaz.
En önemli şey, toplumdaki bütün bireylerin eşit olmadığı ve olamayacağı fikrini anlamaktır. Türkiye’de herkes her şeyi kendine hak görüyor ama bu çok yanlış bir yaklaşımdır. Herkes her şeye ulaşamaz, ulaşmamalı da! Öncelikle hak etmek gerekir.
Küçük yaştaki çocuklara yüz tane din dersi okutmamalı ve eleştirel düşünceyi öğretmeliyiz. Bırakalım din kültürünü ailesinden alsın.