Zaman unutturmaz, uyuşturur.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Yollarımız burada ayrılıyor, Artık birbirimize iki yabancıyız. Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa, Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız. Her kaderin tesellisi bulunur, üzülme, İnsan ne kadar sevse unutabilir. Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer… Sen de unutursun bir gün gelir.
Sürekli bir eksiklik duygusu, zaman zaman akla gelen, uysal bir diş ağrısına benzeyen acı: Unutmak buydu.
"Unutma!" dediğimiz olay öyle bir değirmen taşı ki, zaman geçtikçe, değirmen taşları arasında kalan buğday tanelerinin evvela bulgur, biraz sonra un haline gelmesi gibi, olaylar beyinlerde yavaş yavaş un haline geliyor ve zaman ilerledikçe, o un zerrecikleri de zaman rüzgârı önünde savrulup gidiyor.
Ama unutmak için ne kadar çabalarsam çabalayım, yüreğimin ta derinliklerinde, kenar çizgileri belirsiz bir boşluk öylece duruyordu.
Cehennem, geleceği hayalin ve geçmişi hatırlamanın olmadığı, şimdiden saklanacak hiçbir kuytunun kalmadığı yerdir. Tek zamanlı bir hayat. Acıyı unutturacak hiçbir şeye izin verilmeyen bir yer. Hepsi de burada ve şimdide. Kaçacak bir yer yok. Kimse hatırlamıyor, kimse hayal kurmuyor.
Ben şahsen ne kadar şiddetli olursa olsun yalnızca saniyenin yüzde birinde olup biten ve sonra geri gelmeyen, anımsanmayan bir acıya katlanmaya her an razıyım.
Unutmanın acısı, ayrılığın acısından farklı. Ayrılık hüzne yakın; unutmak kasvete. Yani birini er geç unutmaya mahkum olduğunu bilmenin kasvetinden bahsediyorum. Birini yavaş yavaş unuttuğunun bilincine vardığın anıların sıkıntısından bahsediyorum. O kişinin parça parça silinip alakasız hatıraların arasına karışmasından bahsediyorum. Belki de neden bahsettiğimi bilmiyorum; sadece üzülüyorum, vasıfsız keder.
Derler ki, aşk da unutulurmuş her şey gibi. Hem de yaşanıp bittikten, soğuyup küllendikten sonra değil, tam da dolu dizgin devam ederken unutulurmuş aşk.
Zaman kendini ilan ediyordu. Beyhudedir, diyordu bütün bu ıstıraplar, unutmalar ve hatırlamalar, ben varken hepsi beyhudedir!
Hadiseler kendiliğinden unutulmaz. Onları unutturan, tesirlerini hafifleten, varsa kabahatlilerini affettiren daima öbür hadiselerdir.
İnanmasan da geçer sayılı zaman, nöbet vaktin dolacak aslan. Sabrın tadı ki acı da olsa tatlıdır ya meyvan.
Derin bir çukur kazıp bana acı veren her şeyi ve onu gömmek, üstünü örtmek ve bu mezara işaret koymamak demekti unutmak. Gerisi boşluk.
Bir gün gelir de unuturmuş insan En sevdiği hatıraları bile Bari sen her gece yorgun sesiyle Saat on ikiyi vurduğu zaman Beni unutma.