Canım, sevdiğim, Oğlumuzun iki gözünden öperim. Inşallah iyicedir. Size de en derin selamlarimi ve candan ve gönülden iyi dileklerimi bildiririm. Sevgi ve özlem içinde kalmış bu aşığın iyi soracak olursanız sıhhat ve selametteyim. Daima hazır dualarinizla meşkul olduğumu bilesiniz. Malumunuz olduğu üzere hala Halep’teyim. Yüce sultanımız sayesinde her taraftan zafer haberleri gelmeye devam ediyor. Inşallah bütün işlerimiz hayırlarla tamamlanacaktır. Siz de iyilik haberlerinizi bildirmeyi unutmayınız. Ancak sanıyorum ki bu kulunuza biraz küsmüşsünüz. Sevdiceğim, Allah bilir ya sizi canımdan çok severim. Elbette ben günahkâr bir kulunuzum. Size karşı mutlaka bir hatam olmuştur. Fakat üzülmenizi asla istemem. Ancak bunca zaman geçti sizden hiçbir haber alamadım. Size ne yaptım ki bana küstünüz?

Göze alamadığım bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin.

Benim fikrim hayâlim endişem sen / Anınçün gözlerim her dem nemîndir

Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde; oysaki seninle güzel olmak var...

Bu aralar ellerim hep üşür benim. Doktor 'kansızlık' der, ben 'sensizlik' derim .

Öyle tütüyorsun ki gözümde. Hamdolsun hasret çekiyorum.

Canım, gözleri güzel sevdiğim, Aşkımızın meyvesi olan oğlumuzun gözlerinden öperim. Size de candan ve gönülden selamlarımı bildiririm. Bu aşığınızın halini soracak olursanız çok şükür sıhhat ve selametteyim. Gece ve gündüz daima hayır duanıza devam etmekteyim. Şu sıralar İznik’e yaklaşmış bulunuyorum. Yüce sultanımızın zafer haberlerini bekliyoruz. İnşallah bütün işlerimiz hayırla sona erecektir. Sizin sağlık haberinizi almak ise bizi ayrı bir mutlu etmiştir. Bu kulunuzu aklınızdan hiç çıkarmayınız. Başka ne söylemek gerekir bilemem. Sözlerimi kabul ediniz. Aşığınız İbrahim.

Sesini duymadığım gün Yaşanmış değil Açan çiçek değil Öten kuş değil Yüzünü görmediğim gün İçimde yıldızlar sönük Güneşler güneş değil Seni sevmediğim gün Seni anmadığım gün Olacak iş değil.

Gökyüzü güneş olsa; sensiz karanlıktayım...

Zeki Alasya benim sevdiğim bir adam. Yeniden doğarsam bütün tersliklere, üzüntülere, sıkıntılara rağmen ben yine Zeki Alasya olmak isterim.

Sen bir suydun, sen bir ilaçtın. Hoşçakal iki gözüm hoşçakal.

Cennette dahı gönlüm açılmaya zerrece
Bir gün ölürsem ol meh-i zerrîn külehsiz

Seni o kadar hayal ettim ki artık bir hayalsin...

Arz-ı hâl etmeye câna seni tenhâ bulamam, Seni tenhâ bulıcak kendimi aslâ bulamam.

İstediğin kadar uzaklaş, benden kaçamazsın; çünkü nereye baksam orada sen varsın.

Yedi kat eller yakınım oldu. Gel kavuşalım artık.

Bir selam lütfet, bu ne çok hasret? Gel barışalım artık.

Sen bana geldiğin zaman, seni görmekten mahrum bir cehennemlik.

Yaralı gönlümü, sevgilinin gece renkli zülfünün hayaliyle sardım. Geceleyin merhem bulamayan o yaranın vay haline!

Ve cesaret o kadar kırık / hasret o kadar büyük ki.