Ya karşısında ya da üstünde olmak isterdim denizin her zaman. Öldüğüm zaman da bir şamandıraya gömülmek isterdim.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Kuru bir akağaç yaprağı kopmuş, yere düşüyor; hareketleri bir kelebeğin uçuşuyla aynı. Tuhaf değil mi? En kederli ve ölgün olan şey en neşeli ve canlı olana benziyor.
Deniz ve cinsellik arasında kavramsal bir bağ vardır, bu balıkların suya yumurta bırakmasıyla atılmış, fillerin haremini deniz kenarına toplamasıyla kuvvetlenmiş, su gören her insanın soyunmasıyla kopmaz hale gelmiştir.
Her hayatın kaçınılmaz olarak koştuğu yaşlılık ve ölüm bizzat tabiatın kendisinin ellerinden çıkan yaşama iradesi hakkında verilmiş bir mahkumiyet kararıdır.
Doğa, kendisininkiyle karşılaştırıldığında hiç önemi olmayan, kısa bir süre için bireylerin kalmasına izin verir, sonra da yeni yer açmak için buruşturur, atar onları.
Çünkü hayatın en rahatsız edici gücü, ölümdür. Çünkü ölüm çok adaletsizdir. Çünkü insan bir defa yaşamın tadına varınca ölüm doğal dahi gözükmez ona.
Her zaman ilk hasım, ilk düşman doğadır. Önce doğayı halledeceksiniz. Doğayla kimse başedemez. Doğa, canlılar adına hükmünü yürütür, son hükmüde ölümdür. Onu icra eder ve bitirir. Doğayla savaşılmaz. Doğayı kendi tarafınıza çekmek istiyorsanız, ona boyun eğeceksiniz.
Aşk halini, kendi kıyametini yaşıyordu toprak. Büyük alt üst oluşlara, ateşe ve uğultuya durmuştu. Kum gibi çoğalan, yığılan, savrulan canlılar, binbir biçimde, toprağı iğfal ediyor, kudurtuyor, kıtlığa ve berekete taşıyordu. Gömülen insanlar parçalanıyor, gözle görünmez milyonlarca canlıya dönüşüyor, toprağı kaynatıyor, mayalıyor, döllüyor, doğuma hazır hale getiriyordu.
Doğanın kötülüklerini tanımayı öğrendikçe ölümü, toplumun kötülüklerini tanımayı öğrendikçe de yaşamı hafife alırız.
Ve deniz bu salonun zaten müzeyyen ve kısmen ayna ile kaplı duvarları gibi tavanında da ışıklarıyla yeni nakışlar vücuda getiriyor, açık camlardan çırpıntılarının sesini fasılasız gönderdiği için bir müddet geçince içeriye girmiş olduğu, zemini kapladığı vehmini veriyordu.
Bazı şeyler değiştiğinde ve uygun sınırlarını aştığında, bu aynı zamanda o değişimin ölümü olur.
Toprak... Evrensel ana, ortaklaşa mezardır da. Bir yandan aşınırken, bir yandan tazelenir.