Vegan olduktan hemen sonra, bana ikram edilen bir peynirli böreği geri çevirmem üzerine, o zaman gönüllüsü olduğum derneğin başkanı ‘ne o, peynir de mi yemiyorsun artık?’ şeklinde bir söz sarf etmiş, bu tercihimi uzun süre alay konusu etmişti kendince.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Et ve diğer hayvansal ürünler arasındaki ayrım tamamen saçmalıktır. Vejetaryenlik ahlaki açıdan tutarsız bir konumdur. Hayvanları ahlaki topluluğun üyeleri olarak görüyorsanız, gerçekten vegan olmaktan başka seçeneğiniz yoktur.
Veganizm olmadan hayvan hakları kölelik ile insan hakları gibidir. Hiç mantıklı değil. Hicbir sorun yok.
Ve bu insan, Türkiye’de, mezbaha gerçeğini 90’ların başında ilk kez gündeme getiren bir hayvan korumacı. Bu kişinin verdiği benzer tepkileri,hayvan koruma ve hayvan refahı mücadelesi veren, hayvan haklarını gözetme iddiası bulunan birçok oluşum ve gönüllüden de aldım.
Ailemde ya da etrafımda vejetaryen olmamasını anlayabiliyorum ama hareketin içinde söylem, eylem üreten insanların hayvanlardan yana değil de sömürüden, zulümden yana saf tutması beni oldukça rahatsız etmişti.
Şizofrenler hep yeni dünya kuruyorlar ve kurdukları dünyada yaşıyorlar. Ancak dünyalarının akılları yok ve sık sık yeni dünya kuruyorlar. Şizofrenler tutarlı değiller ve ısrarlı olmaıyorlar; toplum, fırsat buldukça şizofrenleri akıl hastanelerine kapatıyor.
Sonra bilimsel bir hızar makinesının başına geçtim, hızar fabrikası da denebilir, öyle düşünüyordum, tutarsız, kaba olanları, kesip atıyordum. Önce durdurmak üzere hücuma geçtiler ve sonra sustular; ancak, hızarların kütükleri keserken iç yakan bir sesi vardır, hep duydum.
İnsan aklı, Kur'an gibi tutarsızlıklarla ve aklı dışlamalarla dolu bir kitabın Tanrı'dan gelmiş olamayacağını anlayacak güçtedir.
Ne yaparsan yap, iyi ya da kötü, insanların her zaman söyleyecek olumsuz bir şeyleri olacak.
Küçüklüğümden beri fırsatını bulduğum her zaman defterlere, duvarlara bulduğum her yere çizimler yapıyordum. O yaşlardan itibaren amacım bir çizer olmak ve ileride animasyon filmler yapmaktı. İnşaat mühendisliği bölümü okumam bazı koşullandırmalarla gelişti. Bizim zamanımızda doktor veya mühendis olmayana kız vermezlerdi. En seçkin meslekler onlar görünüyordu. O zamanlar çizerlik ya da animasyon yapımcılığı gibi hayal üstü bir alanın para kazandıracağı ya da insanın yaşamını sürdürebileceği bir meslek olarak görünmüyordu.
Hayvanlara gaddarlıkla davranmama zorunluluğuna işaret eden bütün ateşli itirazlara rağmen onlar söz birliği etmişcesine istisnai durumlar dışında (mesela meşru müdafaa gibi durumlar dışında) hayat almamak gibi bir sorumluluğumuz olduğunun altını çizmiyorlar. Aslında gerçek şu ki; eğer bu akşam yemekte et yiyorsanız sizin için bir inek öldürülmüş demektir. İneğin ne kadar “insancıl” ortamlarda yetiştirildiği başka, öldürülürken ineğin yaşama hakkının ihlal edilip edilmediği ise bambaşka bir şey. Hayvan haklarını savunan her ciddi insan aradaki farkı bilir; bu insanlar hem çiftlik hayvanları kaçınılmaz olarak acı çektiği için, hem de onlar için en son zarar noktasının ölüm olduğunu bildikleri için hayvan eti yemekten uzak duruyorlar.
Şu Allah'ın işine bak! Koca dünya senin gibi bir körle benim gibi bir topala kaldı, ona gülüyorum!
Basitçe söylemek gerekirse, bitkisel gıdaları hayvansal gıdalarla ne kadar çok değiştirirseniz, o kadar sağlıklı olursunuz.
O gün 'Avrupa Birliği mi? Sizi gidi taklitçiler sizi diyenler; bugün Avrupa Birliği'nin kapısına oturmuşlar, bizi alsın diye dua etmektedirler.
Eğer ergenin beceriksizliği toplumun kulağına kaçarsa, gençte yaşam boyu bir çalışma felci gelişir.
İnsanların hepsi eşit doğar. Herhalde ben de doğduğum zaman, benim de namusum vardı. Benim namusumu kim mahvetti?