Vahşi terör saldırısı, huzur içinde ibadet eden, namaz kılan Müslümanları vurdu. Eğer insan sadece dini inancı nedeniyle öldürülüyorsa o zaman bu saldırı hepimize demektir. Biz hayatını kaybedenlerin tarafındayız. Güçlü kal, Yeni Zelanda!
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Taş’ın ahlakı yok. Hareket etmiyor. Faşizm ahlaksızlık’tır; hareketsizlik peşinde koşuyor. Faşizm, tarihin kaydettiği önceki dikta uygulamalarından, korkudan kaynaklanmasıyla ayrılıyor. Faşizmin terörü, kendisi terörize olmuş bir sınıfın, acımasızlık uygulamasıdır; faşizm, kendi içinde çelişkilerini erteleyerek hızını arttırmış bir iktidarın, iktidarını sallamış olanların hareketsizliğe boğma girişimi oluyor. Korkunun hareketsizliği doğurması en çok faşizmde var. Hain, korkak’tan çıkıyor; faşizm bir iç ihanet oluyor. Faşizm, egemen sınıfın kendi içinde ve birbirine karşı ihanetine dayanıyor.
Din denince neden akıllarına hep "kadın ve içki" geliyor?! Bu ülkenin sorunu yolsuzluk, terör, tecavüz ve adaletsizlik değil mi?!
Aklıselimi ve kalbiselimi çoktandır terk eden, Türkiye'nin tökezlemesi için çalışan şer ittifakı, halkı umutsuzluğa, paniğe sevk etmek için karanlık mahfillerin felaket senaryolarını dillendirmekten, terör unsurlarıyla birliktelik yapmaktan utanmayacak kadar alçalmıştır. Bu kapsamda İçişleri Bakanlığının Türkiye'nin bütünlüğüne kasteden terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı bazı kişilerin İstanbul Büyükşehir Belediyesinde işe alındığına yönelik tespit ve şikayetler üzerine kapsamlı bir teftiş başlatması yerinde ve değerli bir karardır. Daha önce PKK’nın kayyımı sözde belediye başkanlarının İçişleri Bakanlığınca görevden el çektirilmesinde görüldüğü üzere zillet ittifakının temsilcileri, gizli ortakları ve yancıları; mezkur teftişin önüne geçmek için kendilerini ve partilerini siper etmiş durumdadır.
Bütün halkları 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda Kürdü, Türkü, Alevi ve Sünni’si ile bir araya gelsin bu çok önemli, “Diyarbakır’da da kalenin etrafını dolduralım. Barış zincirini kuralım. Bunların hiç biri masal değil. Yeter ki halk gönülden istesin.
Ayrıca bu konulara ilişkin bilgileri sızdıranlar ve bu gizli bilgileri kullananlar hakkında da adli işlemler başlatılmıştır. Şimdi bu noktaya, şu söyleyeceğim hususa dikkatinizi çekmek istiyorum; bütün bunlara rağmen, bölücü terör örgütünün yaptığı eylemleri, altını çiziyorum başarılı gibi gösterenler, tekrar ifade ediyorum başarılı gibi gösterenler akan ve akacak olan her damla kanın sorumluluğuna ortak olurlar! Bunu herkesin iyi anlamasını istiyorum. (Aktütün saldırısı haberleri ile ilgili)
Operasyonda geçen 44 gün boyunca kardeşimiz Türkiye'nin desteğini hep hissettik. İmzalanan ateşkes anlaşmasının ardından Türkiye'den gördüğümüz manzaralar kalbimizi ısıttı. Türk kardeşlerimiz bu zaferi kendi zaferleriymiş gibi kutladılar.
Araplar fakirliğin terörü değil, terörün fakirliği doğurduğunu anlamaya başladılar. Onlar kendi hatalarının kurbanlarıdır.
Allah bir insanı senin elinle ayağa kaldıracaksa, sen nasıl elini uzatmazsın ? Allah seni insanlara sevdirmek istiyor, Allah senin dağılmış parçalarını topluyor. Aşka nankörlük etme!
Tarihi bir ispattır ki ihtilallerin önce bir dayanışma ruhu ile başlaması ancak başarıya eriştikten sonra evlatlarını yemesi âdettendir.
Yıllardır süren büyük mücadele zaferle taçlanmış, Azerbaycan sahada açık bir zafer kazanmıştır. Teslim olan Ermenistan, Karabağ'dan çekilecektir. Azerbaycan öz topraklarına kavuştu. İşgalci ve saldırgan Ermenistan yenildi. Harekat başladığından beri Türkiye, Cumhurbaşkanımızın kararlı tutumu ile kardeş Azerbaycan'ın yanında yer aldı. Ateşkes anlaşmasına bakıldığında Türkiye'nin sahada olduğu gibi masada da Azerbaycan'ın yanında durduğu görülmektedir. Bu kardeşlik ve dayanışma ebediyen sürecek.
Yapmadığımız soykırımla suçlanıyoruz. Oysa biz nerelerde soykırıma uğradık. Doğu'daki sorun ekonomik sorun. Sorun da, terörü getirir.
Türklerle Kürtler bin senelik müşterek din, müşterek tarih, müşterek bir coğrafya neticesi hem maddi, hem manevi bir surette birleşmişlerdir. Bugün ise müşterek düşmanlar, müşterek tehlikeler karşısında bulunuyorlar. Bu tehlikelerden ancak müşterek bir azim ile kurtulabilirler. O halde büyük bir kanaatle diyebiliriz ki bu iki milletin birbirini sevmesi her iki taraf için hem dinî hem siyasi bir fariziyedir. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir, Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir.
Ben, sen yokuz, biz varız, Hem Ogan, hem kullarız. "Biz" demek, "bir" demektir, Ben, sen ona taparız!
Küresel Sistem'in beyni İngiltere'dir, sopası Amerika'dır, maşası El Kaide, IRA, ETA ve benzeri bölgesel ya da küresel terör örgütleri ve baronlardır, taşeronu İran'dır, finansörü Suudlar ve zengin hanedanlardır.
İnanç üzerine dayanışma çoğu zaman patolojiktir. En çok tanrı’ya inananlar birbirlerini öldürmüşlerdir ve tanrı adına öldürmüşlerdir.