…Bunun karşılığında Abdülhamit ne yaptı? Kızıyla oturup piyano dersleri yaptılar orada. Ama, Aziz Mahmut Hüdai'yi de çağırıp İstanbul'a, tarikatını ihya etti. Kendisi girmediği tarikattan, insanların istifade etmesini istedi.

Kulun Yaratılışının Nedeni Aşktır! Aşkı İlahinin öğrenim dalı ve kökü Tasavvuftur!. Yol ismi ise târiktir. Cem-i Tarikattır!.. Talebesinin yani salikinin ismi ise derviştir. Günlük dersi, o kuluna Hz. Allah’ın bahşettiği ihsan eylediği aşk rahmetidir!

Kendimi Kur'an ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in sünnetinin belirlediği bir çerçeveye oturtmaya çalışan sıradan bir Müslüman olarak tanımlayabilirim. Bu konuda ulemanın, fukahanın, müfessirinin, hadis şarihlerinin, tasavvuf ehlinin eserlerini mütalaa etmeye çalıştım. Evvelki yıllarda bana tarikat mevzuunda da sualler tevcih edildi. Tarikat mensubu musunuz veya tarikat karşıtı mısınız diye. Her ne kadar bir tarikat mensubu olmasam da tasavvuf büyüklerinin bana ciddi tesiri olmuştur. (The Atlantic'e verdiği röportajdan)

Sufizm mi, tasavvuf da diyebiliriz, eninde-sonunda akıldan çıkmak'tır. Sürekli vecid ya da nöbet halidir.

Dinsellik mi eninde sonunda öğrenme kabiliyetini tüketmek olmalıdır.Tarikat mı eninde sonunda dini bozmaktır.

Yaşamak, bir dünyaya gözleri kapamalı ve bir başka dünyaya bakmaktır; yürek istiyor. Yaşamaktan korkmak, yozlaşmak oluyor.

Gerçek tasavvufçu, hiçbir insan gözünün görmediği, kulağının işitmediği, gönlünün sezmediği şeyhleri bilir. Onları halka, kafalarının alabileceği şekilde anlatır. Ama aslını içinde gizler. Eğer halk bunu öğrenirse, kendisini öldürür.

Bu Yusufları düşünün! Kumar kuyusundaki Yusuf'umu! Futbolcu Maradona kadar Resulullah'ın hayatını bilmiyor oğlun! Cinsi sapık, maymunkolik, Jackson Michael denen fahişe kadını sevdiği kadar benim kızım, senin kızın Hz. Hatice'yi, Fatıma Ana'mı tanımıyor!

Müslümanlık ince insanlıktır,dervişlik ince müslümanlıktır.

Cemaatler, özellikle tasavvuf eksenli cemaatler bu toplumun sigortası;

Tarikatların kudretleri, taraftarlarının kendilerine körü körüne inanmalarına bağlıdır.

Esasen her türlü tarikat mensuplarını aldatma üstüne kurulur.

Bülent Ecevit değişmemiş, açıkça başkalaşmıştır. Gerçeği artık açık açık görmek gerekiyor: Ecevit artık eski Ecevit değildir. "ANAP'ın umudu"dur; eski Ülkücülerin alkışladıkları, tarikatların bağırlarına bastıkları Ecevit'tir.

Putperestlik paganizm ve büyücülük gibi bir din değil, olsa olsa bir dinin yozlaşmış şeklidir.

Adalet yıkılmıştır Türkiye’de. Adalet satılmıştır. Resmen alınan satılan eşya haline gelmiştir adalet.

Tarikatların etkin gücü, yalnızca tura sayılarak belirlenemez.

Son kaybolanlar bilimadamlarıdır, çoğu meslek değiştirmiş ve apaçık pazarlamacı olmuşlardır.

Önce sahte birer insan olacağız, sonra insancıllık sahtekarlık olacak, sonra da sahtekarlara gerek olmadığı kararı alınacak.

İngiltere'de son 30 yılda 18 yaş altında esrar kullanımı 18 kat, toplam kullanıcı 8 kat, günlük doz 4 kat artmış, dünya artık zehirli bir yerdir; bugün tanışacağınız kişi o yüzden ya zehirlenmiştir ya da zehirlenmiş olandan etkilenmiştir.

Devlet ne kadar yozlaşmışsa, o kadar çok kanun olur.