Sofrandaki kırıntılar kadar bile mi olamadım?
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Sende haklısın. Benim yerlere göklere sığdıramadığım aşkı küçücük bir kalbe nasıl sığdıracaktın ?
Âşık olan herkes sonunda zevke ulaştıktan sonra olağandışı bir düş kırıklığı yaşayacaktır; ve bu kadar büyük bir özlemle arzuladığı şeyin diğer cinsel tatminlerden daha fazla bir şeye neden olmadığını görüp şaşkına dönecek, böylece kendisini bu ilişkiden fazla yararlanmış olarak görmeyecektir.
Gezip durdum perişanlar gibi, Kah sahillerde kah cadde boylarında. Hayal kurup sen diye, Ağaçlara dağlara taşlara sarıldım, Elleri güldürecektim halime. İhanetin aklıma geldi, Vazgeçtim! Açıp ellerimi yalvardım Allah'a! Bir defacık tutmak için ellerini. Koklamak için saçlarını, Adaklar adayacaktım Evliyalara! Umursuzluğun aklıma geldi, Vazgeçtim! Kahırdan başka ne vardı sanki verdiğin? Acıları zevk alır hale getirmiştin. Yine de görmek için seni Şeytan'a uyup; Bir daha bozacaktım yeminimi. Vedalaşmadan gidişin aklıma geldi, Vazgeçtim! Paylaştığımızı sandığım Güzel günler hatırına. Şuçlu benmişim gibi, Af dileyecektim gözlerine bakıp, Her türlü cezana razı olacaktım. Boynumu büküp, Bir daha gelecektim kapına. Başkasını sevdiğin aklıma geldi, Vazgeçtim!
Ne bekliyordun ki? Sırf sen birini seviyorsun diye güneş başka bir kırmızıyla mı batacaktı?
Dostluğun içimde aşka kadar yükselmesini bekledim. Ara sıra yükseldiği de oldu, giderek daha yukarılara doğru, fakat aşka ulaşmadı, yükseldikçe inceldi, sivrildi ve her defasında günün birinde ucundan kırılıverdi.
Karşınızdakine seni seviyorum dediğinizde karşılık olarak ‘ne?’ cevabını almak ne kötü bir şeydir!
Hayata, yalnızca aşkın yarattığı canlı hevesle katlananlar, onun kıyıcı, yıkıcı tanesiyle vuruldukları gün artık dünyayı görecek gözleri kalmaz.
Küsecek kadar sevmeli insan birini o gelince küsmeli: nerdeydin bunca zaman niye sevmedin beni, küsecek kimsem yoktu demeli o varken de kimseye küsmemeli.
Artık ne sevmek istiyorum nede sevilmek. Çünkü hep yarım kaldı sevmelerim, ve hep sahteydi sevilmelerim.
Finch, öyle tip adamlar vardır ki daha merhaba demeden tabancanı çıkarıp onları vurman gerekir. Vurman gerekir ama harcayacağın kurşuna yazık.
Ölünceye kadar seni bekleyecekmiş, Sersem. Beni seni beklerken ölmem ki... Beklersem.
Zavallı küçük kız bilmiyordu ki, aynı kudretle birbirine bağlı olan büyük aşkların hepsi masallardadır.
...dediğim gibi, en büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. hayatımın belli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye. Kadınlardan bunu bekledim. Birisi gelip 'evet, ben seni tanıyorum' desin diye bekledim. Ve o kadına aşık olacaktım. Ama sonra anladım ki böylesine insanlar yok. Olsalar bile kitap okumuyorlardı. Kimseyi tanımıyorlardı.