Sizi çok iyi biliyorum. Sizler acımasız katillersiniz. Hiç de iyi insanlar değilsiniz. Ama bana oy vermek zorundasınız. Başka seçeneğiniz yok.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Derviş'ten memnunsan onunla devam et. Onun zamanında traktörler gitti. Allah korusun bu sefer altınızdaki ev de gider, toprak da gider.
Tayyip Erdoğan hangi ligde biliyor musunuz? Hacivat liginde. Niye Hacivat liginde? Çünkü 3 Kasım'da Tayyip Erdoğan'a oy verenler bir bakacaklar, 4 Kasım'da yok. Neden Hacivat liginde? Çünkü 4 Kasım'da yok. Başbakanı var mı? Kimi seçtiğini millet biliyor mu? Seçtiğini Cumhurbaşkanı atıyor mu? Tecrübesi var mı? Benim karşıma çıkmaya cesareti var mı? O zaman Tayyip Erdoğan, Hacivat liginde.
Seçim kazanmak için Erdoğan karşıtlığı yeterli olsaydı, 10 seçimden bâri 1 tanesi netice verirdi. Vermedi.
Sakın oylar bölünmesin lâfı, siyasî rakiplerinden korkan ve onları durdurmaya çalışanların sarıldığı bir sözdür ve yosun bağlamıştır. Aldanmayın...
Sizi uyarıyorum, eğer Margaret Thatcher yeniden seçilecek olursa, sizi uyarıyorum acı çekeceksiniz. Çünkü yaraların iyileştirilip acıların geçirilmesi para karşılığında olacak.
AKP'ye oy vermek demek, İsrail ve ABD'ye oy vermek demektir! AKP'yi teşkil eden, kuran, kurduran, kendi planları için bütün bu senaryoları tanzim eden Siyonizm'dir.
Onları denemek istiyor musunuz? Yeminler ve söylevler yerine gerçek hizmetler isteyin! Eyleme geçmek mi gerekiyor? Süslü nutuklar çekerler. Sorunları tartışmak mı gerekiyor? Hemen eyleme geçmek isterler. Zaman elverişli mi? Her türlü faydalı değişikliğe karşı koyarlar. Zaman fırtınalı mı? Her şeyi kökünden sarsmak için her şeyde reform yapmaktan söz ederler. Asilleri hizaya getirmek mi istiyorsunuz? Ceasar’ın nasıl merhametli olduğunu anlatırlar. Vatanseverleri takip ve işkenceden kurtarmak mı istiyorsunuz? Size Brutus’un sertliğini örnek gösterirler... Barış faydalı mıdır? Size zafer palmiyeleri uzatırlar. Savaş zorunlu mudur? Barışın tatlılığını överler. Vatanı savunmak mı gerekiyor? Despotları cezalandırmak üzere denizler ve dağların ötesine gitmek isterler… Cumhuriyetçi hükümetin çabalarına yardımcı olmak için güzel bir yol buldular; bu, onu gözden düşürmek, dağıtmak ve başarılarımıza yardım eden bütün vatanseverlerle savaşmak yoludur…
Demokrasinin kötülüklerinden birisi sevsen de sevmesen de seçtiğin insana katlanmak zorunda olmaktır.
Eskiden padişah emrederdi: halk onun fermanına boynumuz kıldan ince derdi: Bu gün diyorlar ki: 'Sen bana oyunu verdin. Kendi oyunla, senin emrinle iktidara geldim. Eh ne yapalım, pahalılık oldu ise, kabahatli yine sensin. Getirmeseydin bizi iktidara!
Birinin düşmanları daima “feminizm sonrası” hakkında konuşur. Feminizmden uzaklaşmak isteyen insanlar tarafından icat edilen bir kelimedir.
Demek ki biz uzayda, başka bir gezegende yaşıyormuşuz. Türkiye’nin ve toplumun hiçbir şeyini bilmiyormuşuz! Demek ki insanlar durumdan, gidişten memnunmuş. Seçim günü uzay gemisinden paraşütle, hiç bilmediğimiz bir ülkeye indik. Burasının Türkiye olduğunu öğrendik. Ülkenin gerçeklerini, nasıl böyle yanıldığımızı da yakında inşallah öğrenmeye başlayacağız!
Sayın hükümet 'enayi miyim?' diyor, 'zam yapacağım' diyor 'seçimden önce'. Yani seçimden sonra 'kazığı getiriyorum' diyor. Acı ilacı getiriyor, dayıyor.
Bugün sizi bu meydana yevmiye ile mi getirdiler? Paralar verildi mi? Kumanyalar dağıtıldı mı? Yoksa valililer yazı mı yazdı? ’Bugün Deniz Baykal Çağlayan Meydanı’nda miting yapacaktır. Bütün daire müdürleri, amirler ve memurlar eşlerini de yanına alarak bu mitinge katılın’ diye yazı mı yazdı? Yoksa İstanbul’un dışından, başka kentlerden buraya otobüsler mi kaldırdık?”
Amerikalılar demokrasiyi kurtarmak için okyanusun ötesine geçerler. Ama oy vermek için yolun karşısına bile geçmezler.