Siyaset, sömürü ve rant için kullanılıyor. Hayvanlara yaşatılan bu işkenceyi kabul etmiyoruz.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Sistem maksimum hız ve maksimum yeterlik peşindedir, burada amaç hayvanlara, işçilere ya da halkın sağlığına önem vermek değil, kazanç elde etmektir. Mezbahalardaki hayvanlar bilinçleri yerindeyken zincire asılır, burun ya da anüslerinden kancalara takılır, yukarı kaldırılır, kanı akıtılır, parçalara ayrılır, derileri sökülür, kaynar suya atılırlar. Hayvanlar ölmeden önce mezbahanın içinde yarım millik bir yol gider, on dakikalık elektriktro şok verilir, dövülür ve nihayetinde tamamen ölmeden de adım adım parçalara ayrılırlar.
Hayvan hakları, hayvanların bizimle eşit olduğunu söylüyor; ne de olsa hepimiz hayvanız, sadece öteki hayvanlardan söz ediyoruz; hepimizin acıdan, işkenceden, ölümden uzak olmak istiyoruz; özgür olmak ve aile üyelerimizle beraber olmak istiyoruz.
Sol, artık veganlar olmadan ya da hayvan hakları aktivistleri olmadan devrim yapamaz. Tek bir türü diğer bütün türleri sömürerek özgürleştirmek, devrim filan değildir.
Bir iş, bir uğraş değil; işkencedir bu ve bu eziyete maruz bırakılanlar altı ila sekiz yaşlarındaki çocuklardır.
İnsanlar benim güvenliğim yok diyor ben sömürülüyorum, bunlar benim öncelikli meselemi konuşmuyorlar diyor. BUNLARI KONUŞUN!
Günümüzde ezenleri temsil eden ve çıkarı uğruna yoksul ulusları boyunduruğu altında tutan EMPERYALİZM'dir.
Geçmişte ve günümüzde tüm siyasetin sağlam bir şekilde tesis etmek açısından tek amacı vardır hükümdarların gücü ve böylelikle fakirlerin zenginler tarafından sömürülmesinin sağlanması.
.. hümanizm, normallik, yaşam kalitesi kavramlarının artık sadece karlılığın değişkenleri olduğu gerçeği, hiçbir zaman bu kadar net olarak ifade edilmemiştir: hayvan üretim çiftliklerindeki aşırı nüfus ve alan darlığı dolayısıyla hayvanların düştükleri hasta durum ve endüstriyel yoğunlaşma, üretim bantları ve diğer çalışma ortamlarının bilimsel organizasyonu nedeniyle insanların düştükleri durum arasındaki paralellik oldukça aydınlatıcıdır. Dahası insanı ilgilendiren ikinci durumda, "besiciler" iş kalitesi, çok yönlü çalışma, esnek saatler ve fabrikanın psiko-sosyal yönü gibi keşiflerle sömürülerini yok edici bir yöntemle revize etme yoluna gitmişlerdir. Bu paralellikte insanları hayvanlardan ayıran tek durum, hayvanın kısa zamanda bıçak altına giderek öldürülmesinin kaçınılmazlığıdır.
Eğer hayvanlar sizin için gerçekten değerli ise, onları yiyemez, giyemez, sömüremez ve kullanamazsınız. Bu bukadar basittir!
Hayvanlar mülkiyet olduğu için, insanlara verilirse işkence olarak göreceğimiz "insancıl muamele" olarak düşünüyoruz.
Ben, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum andan itibaren, şehri yönetirken, kanala, yalana, talana ve aynı zamanda ranta ve birçok millet aleyhine olan her hususa karşı durduğum için, ben bugün buradayım.
Eğer hayvanlara yönelik davranışlarımızı insanlara yönelik davranışlarımızdan, radikal anlamda, farklı olarak meşru görmenin bir yolu yoksa, o zaman hayatın tamamına değer veren bir toplum geliştirmek zorundayız. (...) Bu görüşle uyum halinde bulunan bir toplum hem hayvanların hem de insanların keyfi sömürüsünden uzak olacaktır. Böyle bir toplumda rodeolara, sirklere yer olmayacaktır. Hayvanlar gıda ve giysi olmaları adına katledilmemeli. Bilimsel araştırmalardaki hayvan modeli; canlı doku kültürleriyle, bilgisayar modelleriyle, in vitro araştırmalarıyla, her şeyden önce sırf merak duygusu yerine merhamet/şefkat duygusuyla yer değiştirmeli.
Hayvanların katledilmesini güçlünün güçsüzleri sömürmeye hakkı olduğu şeklinde onayladığımız sürece birbirimize karşı şiddet uygulamaya ve yıkıcı davranışlarda bulunmaya devam edeceğiz. Adolf Hitler, “gücü olmayan, hayatta kalmış şansını hakkını kaybeder” diyor. Savaşı kaybettiyse de onun faşist görüşü başarılı oldu, ne kadar ironik. İnsan uygarlığı da bu faşist görüşle yapıyor yapacağını; inekler, domuzlar, koyunlar, tavuklar ve diğer hayvanlar kendilerini savunamadığı için, hayatta kalma haklarını kaybediyorlar. Bundan dolayı onlara ne istersek yapmakta özgürüz sanıyoruz. Elbette hayvanlara yardım etmenin en önemli yolu, onları yememektir. Herkes en azından bunu yapabilir: Mezbahaları ağzınızdan uzak tutun.
Anadolu’da cübbeli, cübbesiz hocalar, şeyhler, dini liderler, dini söylemleri ağzından bırakmayan eşraf, siyasetçi, bürokrat, halkı şu ya da bu şekilde istekleri yönünde güdümlemiş; yerine göre soyup soğana çevirmişlerdir.
Eğer hayvanlara yönelik davranışlarımızı insanlara yönelik davranışlarımızdan, radikal anlamda, farklı olarak meşru görmenin bir yolu yoksa, o zaman hayatın tamamına değer veren bir toplum geliştirmek zorundayız. (...) Bu görüşle uyum halinde bulunan bir toplum hem hayvanların hem de insanların keyfi sömürüsünden uzak olacaktır. Böyle bir toplumda rodeolara, sirklere yer olmayacaktır. Hayvanlar gıda ve giysi olmaları adına katledilmemeli. Bilimsel araştırmalardaki hayvan modeli; canlı doku kültürleriyle, bilgisayar modelleriyle, in vitro araştırmalarıyla, her şeyden önce sırf merak duygusu yerine merhamet/şefkat duygusuyla yer değiştirmeli.
Özel bir biçimde, bütün insanların, hayvanların da bizim gibi canlılar olduğunu, onları korumamız ve kendimizi sevdiğimiz kadar onları da sevmemiz gerektiğini anlamaları için iki kat daha fazla çalışmaya ihtiyacımız var. Barışın temeli bu işte. Barışın ve huzurun temeli bütün mahlukata hürmet göstermektir... Herkese hürmet göstermedikçe -kendimize, hayvanlara ve bütün yaşayan varlıklara hürmet göstermedikçe huzuru ve barışı sağlayamayız... Onları sömürmeye son vermedikçe -onları bilim adına sömürmeye, spor adına sömürmeye, moda adına sömürmeye, ve evet, yemek adına sömürmeye son vermedikçe, hayvanlara karşı nazik olamayız, onları savunamayız.
Hayvanların katledilmesini güçlünün güçsüzleri sömürmeye hakkı olduğu şeklinde onayladığımız sürece birbirimize karşı şiddet uygulamaya ve yıkıcı davranışlarda bulunmaya devam edeceğiz. Adolf Hitler, “gücü olmayan, hayatta kalmış şansını hakkını kaybeder” diyor. Savaşı kaybettiyse de onun faşist görüşü başarılı oldu, ne kadar ironik. İnsan uygarlığı da bu faşist görüşle yapıyor yapacağını; inekler, domuzlar, koyunlar, tavuklar ve diğer hayvanlar kendilerini savunamadığı için, hayatta kalma haklarını kaybediyorlar. Bundan dolayı onlara ne istersek yapmakta özgürüz sanıyoruz. Elbette hayvanlara yardım etmenin en önemli yolu, onları yememektir. Herkes en azından bunu yapabilir: Mezbahaları ağzınızdan uzak tutun.
Diğer hayvanları köleleştiren, hadım eden, üzerinde deney yapan ve onlardan biftek yapan insanların, hayvanların acı hissetmediğine dair anlaşılması kolay bir eğilimi var. İnsanlar ve “hayvanlar” arasındaki keskin ayrım, eğer biz hayvanları zerre kadar pişmanlık ya da suçluluk duygusu hissetmeden irademize boyun eğdirmek, bizler için çalıştırmak, onları giymek, onları yemek istiyorsak hayati öneme sahiptir. Hayvanlar fazlasıyla bizim gibiler.