Şimdiye kadar hep başarısız olmamızın nedeni işte buydu. Düşmanı hep yanlış şekilde yenmeye çalıştık. Düşman kurallar ve sistem değildi. Onu savunan bireylerdi.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Yegâne hakikatin değişme olduğu fikrinden kalkarak hareket edenler günümüzün iri kıyım Türklerinin yaptığı gibi paçasını dünya sisteminin döndürdüğü çarklara kaptırıyor ve hayatını birkaç milyar doların sınırları içine fütûrsuzca tıkıştırabiliyor. Bir sonraki aşamada kendimizi iri kıyım Türklerin gâvur parasıyla kaça gittiklerinin ve ufak tefek Türkleri kaça pazarladıklarının keşfine hasretmek mecburiyeti altında hissediyoruz.
Damla biraz daha küçük veya büyük olamayacağı gibi ben de biraz daha şöyle biraz daha böyle olamam.
Yere düşünce seçim yapman gerekir, der hep. Ya orada kalacaksın ya da sekip zıplayacaksın.
Kadrolar değişmedikçe, anayasalar, kanunlar, kararnameler ve tüzükler değişşe bile bir mana ifade etmez.
Herkes Otorite’yle iş yapıyor, bundan kaçamıyoruz; sorun da burada işte. Değiştireceğimiz şey bu.
Sanayi Çağının simgesi "makineleşme"ydi. Yaklaşan yeni dönemin simgesi ise "gezegen" olacak. Yani yaşayan, kendi kendini yaratan ve yenileyen bir sistem. Yöneticilik anlayışı da bu doğrultuda değişecek.
İnsanlar zaman zaman değişime direnebilirler, ancak ileriye gitmek istiyorsanız değişim önemlidir.
Bir devrim çağı yaşadığımızı söylüyoruz, o devrimi içimizde de yapmalıyız, duygularımız da bir devrim geçirmeli.
Hiçbir şey, vicdanını harekete geçiren bir bireyden daha güçlü olamaz, böylece ortak vicdanı hayata geçirmeye yardımcı olur.
Hayattaki en büyük zafer hiçbir zaman düşmemekte değil, her düştüğünde ayağa kalkmakta yatar.
Zamanımızın gerçek bireyleri, kitle kültürünün kof, şişkin kişilikleri değil, ele geçmemek ve ezilmemek için direnirken acının ve alçalışın cehennemlerinden geçmiş fedailerdir.
Çoğu zaman, bir şey hakkındaki cehaletimiz ne kadar büyükse, değişime karşı direncimiz o kadar büyüktür.
Değiştirilmesi gereken patronun değil de ENDÜSTRİYEL SİSTEM olduğunu göremiyor musunuz?
Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür, ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.