Şimdi nedir sanki yaşadığımız, hangi tutsaklığın gecesidir bu, hangi bağımsızlığın yarım sabahı.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Ölümüm Bahar Olsa, Beynimi yüreğime nasıl haykırsam bu akşam, Bu akşam hiç yaşamamış olsamBir badem çiçeği sürsem şimdi namluya, Beynime sıksam, Ölümüm bahar olsa nasıl anlaşılsam.Ne gökyüzü sarhoş ne akşam Yalnızca türkülerde, Bıçaklanmış bir özlem gibi yaşam.
Neyi yaşıyoruz şu anda, Nelerle sığmıyoruz dünyaya, Aşktan Öfkeye geçiriyoruz birdenbire, Sevinçten üzüntülere, Durgunluktan coşkulara koşuyoruz, Coşkulardan Mutsuzluğa gömülüyoruz sessizce Ve yaşıyoruz böylece her yılı, Koskoca bitmez bir saniyede.
Acı değil yavrucuğum Korku değil bu yaşam, Bir sarsılmaz denge ki yürür, Açlıklar bir gün öfkeyle, Yokluklar bilinçle titreşir, Bu denge yürür, Ağaç yaşlandıkça çürür, Fidan yaşlandıkça büyür.
Dağa, dereye, doğaya kaçmak gerek, Kaçmak istemişiz uzaklara,Kimselere mendil sallamadan,Kimselerle vedalaşmadan, Kurtulmak istemişiz yalnızcaKentlerin o beton tutsaklığından.
Bir sessizlik büyüyor her yerdeKırlarda yeşiller tutsak, Korkular paylaşılırken birer birer, Kimse bakamıyor gökyüzüne ve denize, Bütün maviler yasak.
Kapanmayan yaralar.Parçalanmış kayalar gibi gece, Tutsak Ve güzel düşlerden uzak, Hangi kapıyı çalsak bu saatte, Kanayan bir yara çıkar karşımıza.
Sular böyle sararmamıştı hiç, Böyle zamansız, Böyle güneşten uzak, Ne gün batıyor oysa, Ne şafak söküyor ufuklarda, Sanki bütün renkler tutsak.
Yıllar yaşları kucaklar, Yaşlar yaşamı çizgiler insanda, Oysa on iki yaş, Bizde bir damla gözyaşı, Bir ayrılıktır başlıbaşına.
O en coşkulu En çocukluk çağlarımızda, Merhaba dedik yaşama, Merhaba ey gizlice kanayan yara.
Zâten inancımız olmasa, vâr olmanın anlamı anlamsızlıktan başka bir anlama gelir miydi?
Şiir yazmak benim için bir eğlence olmak şöyle dursun, bir ihtiyaç, bir zaruret, adeta yaşamamın sebep ve hikmeti. Bugün, 'Yarın öleceksin.' deseler, yegane üzüntüm, dünyada bırakacağım sevdiklerimle yazamadığım eserlerimdir.
Soru/n felsefedir: ne yandan bakmaya başlamalı yaşama, tanrıya, düşünceye ya da herhangi bir şeye. Bakılan her şey sahtedir. Göreceli sonucun, aksam yemeğinden sonra pastayla kiraz arasında yapılacak seçimden daha önemli olduğuna inanmıyorum.
Şu istikrarlı toplum safsatası da nedir? Dalga geçiyorsunuz herhalde. Doğa istikrarlı değil. Yaşam istikrarlı değil. İstikrar doğal değil.
Hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak mümkün mü?
"Doğru yaşam"; ne zaman başlar ki bu? "Kaçırılır" mı yoksa yanından geçip gidilir mi?