Savunma sanayisinde son 15-20 yılda yaşanan gelişmeler ile Türkiye savunma sanayisinde önemli bir çağ atladı. Türkiye’de, özellikle 2005 yılında alınan savunma icra grubundaki kararlar ve Cumhurbaşkanımızın bu konudaki kararlı duruşuyla savunma sanayisinin önünü açtı. Savunma sanayi alanında ASELSAN, ROKETSAN, TUSAŞ, TEİ, TUSAŞ Motor Sanayii, HAVELSAN gibi firmalarımız hakikaten çok çok önemli adımlar attı. Türk şirketleri olarak, Türkiye’deki milli savunmaya olan katkımız yüzde 75 ila 80’leri buldu. İstikrarlı bir şekilde devam edebilirsek, projelerimizi ve planlanan ürünlerimizi önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde işler hale getirmiş olacağız.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Birinci Dünya Harbi'ne girdiğimiz günlerin birinde, büyük karargahta, benim gibi başka erkanıharp zabitlerinin de bulunduğu bir sırada Bronsart Paşa'ya sordum: Harp yapılıyor, ne olacak, kazandınız ne olacaksınız? Bu kadar büyük fedakarlığın karşılığı nedir? Belçika Belçika diye cevap verdi. Tekrar sordum: Belçika bu kadar fedakarlığı karşılayacak bir değer midir? Belçika'nın nesi var? Eti ne budu ne? Bronsart Paşa, Evet ufaktır, ufaktır ama çok değerlidir, dedi. Ben kendisini sıkıştırmaya devam ettim. Israrla kendisine soruyordum: Harpten sonra ne olacak? Nihayet baklayı ağzından çıkardı, Türkiye dedi. Bunu, Türkiye'yi kazanacağız, manasına söylediğini anladım. Fena halde çarpılmıştım ama, kendimi tuttum. Evet dedim, ne şekilde? Nasıl olacak? Beraber çalışacağız, cevabını verdi. Harpten sonra beraber çalışacağımızı düşünmüyoruz dedim. Bronsart Paşa niyetlerini daha çok açığa vuran bir cevap verdi ve dedi ki: Anlıyorum düşünmüyorsunuz ama kaç kişisiniz? Bu fikri devam ettirecek kaç kişisiniz? Varız kafi derecede, dedim.
Türkiye'nin geleceği çelikten yoğruluyor; belki biz olmayacağız ama bu çelik aldığı suyu unutmayacak.
Lise öğrencilerimizin bu ülkenin geleceğini tasarlayan projelere kafa yorması, özgün fikirlerin peşinden koşması bizim için çok çok önemli. Bu çabalar maraton koşu gibi uzun soluklu. Bu tür çalışmalar sizi sadece bir yarışmaya hazırlamıyor, sizi hayat disiplinine, gelecekte bir mesleğe hazırlıyor, dünya standartlarında iş yapabilmeye hazırlıyor. Çalışmalarınızın geliştirilebilmesi için her türlü katkıyı sağlamaya hazırız. Sizin önünüzdeki gelecek aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği.
Uzaktan eğitimi önümüzdeki yıllarda da Türk eğitim sisteminin olağan bir parçası olarak yapmak için yeni bir proje çalışmasının içindeyiz.
Çevre zekası, etrafımızdaki araçlar, gereçler, ulaşım, nesne anlamında ne varsa zekası artıyor. Çocuklar son derece zeki bir çevreyle baş başa kalacak. Bize diyecekler ki, ‘Siz bizi neye hazırladınız?’ Fabrikasyonlardaki üretim sistemleri, teknolojinin dijital dönüşümüne baktığımızda, eğitimin kendisini hızla dönüştürmesi gerekiyor.
Makineler, emek ihtiyacını ortadan kaldırdığı ölçüde faydalı, beceri ihtiyacını ortadan kaldırdığı ölçüde zararlıdır.
Bugün insanoğlu kendini yok edecek ya da herkese refah sağlayacak bilim ve teknolojiye sahip. Yine de bilim bizim yerimize bu seçimi yapamaz. Sadece bir topluluk olarak hareket eden bir dünyanın ahlaki gücü bunu yapabilir. "Ortak çabamızın gücüyle, birlikte tek başımıza yapabileceğimizden daha fazlasını başarıyoruz".
İnsanın saygınlığı da yüceliği de kalmayacaktır. Ne zaman mı? Şu an bilgisayarlar kuş beyni kadar işlem yapıyorlar, insan beyni kadar işlem yaptıklarında saygınlık, insanlık beyni kadar yaptığında da yücelik kalmayacaktır.
Geleceğiniz için planınızı oluştururken üç farklı soruyu ayırt etmeniz gerekiyor: Ne mümkün? Ne olması muhtemel? Ne olması arzu edilir?
Teknoloji, evrimde bir sonraki adımımızı mümkün kılan mecazi karşıt başparmak olacaktır.
Su Savaşları tahmin ettiğinizden de öte bir meseledir. Su Savaşları meselesi bir milli güvenlik meselesidir. Ve Türkiye sanılanın aksine su fakiri bir ülkedir. Ama maalesef rahmetli Özal döneminde annemin memleketi olan Manavgat'ta İsrail'e su satmak üzere 150 milyon dolara tesisler kuruldu ama İsrailliler anlaşmadan vazgeçtiler. O dönemden bu yana Türkiye'yi istila etmek için hep su zengini bir ülke gibi göstermeye çalışıyorlar. İsrail-Arap Savaşları'nda İsrail'in işgal ettiği yerlerin tamamına yakını su kaynaklarının olduğu bölgelerdir. Bunları görmeliyiz.
İlerleme kelimesini özellikle kullanıyorum; zira Türkiye son on yılda hızlı bir net ilerleme rekoru kırmakla kalmamış, aynı zamanda 1990'larda bu temel üzerinde yükselmeye muktedir olduğuna dair her türlü belirtiyi ortaya koymuştur. Başka bir deyişle, sürdürdüğü başarısı ile yirmi birinci yüzyıla dünyanın en başarılı ve gelecek vaat eden orta çaplı ülkelerden birisi olarak girecektir.