Ruh genleşme kapasitesi en yüksek elementtir. Hiç bulaşmayan soygazların tersine soysuz bir gaz gibi büzülür bulaşır, şişer yapışır, söner zavallılaşır.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Ütopyalılara göre, vahşi hayvanlara yönelik olsa da kan dökme isteği ruhun vahşete olan eğiliminden kaynaklanır, böyle olmasa bile, bu tür vahşi zevkleri tada tada ruh sonunda vahşileşir.
Korku tuhaf bir topraktır. Genellikle itaat yetiştirir, tıpkı sıra sıra ekilen ve bu sayede yabani otları ayıklaması kolay olan mısır gibi. Ama bazen içinde meydan okuma patatesleri de biter ve bunlar yeraltında gelişir.
Nasıl ışık retinaya düşünce bir dizi değişiklik sonunda mucize bir görüntü ortaya çıkarsa, duyu ruha girince de aynısı olur; diyelim açlık ve beraberinde görülen şiddet bir evrilmeden sonra insanlığa karşı intikamcı bir ruh yaratır.
İnsan anatomisini bilirim, hayatım çünkü kadavrada boşuna ar damarı aramakla geçti.
Haset mi öfke mi dersen öfkeyi seçerim, öfke doymasa da geçer, haset doysa da devam eder.
Aşk, birinin ruhunun diğerinin yüreğine doğru hızlı metastazı ve hasta bedenin içe doğru yavaş infilakıdır.
Müzik, insan kalbinin en güzel tutkusudur. Dinlediğiniz, dinlemekten zevk aldığınız, sevdalandığınız müzik, ruhunuzun, kalbinizin, duygularınızın en güzel yankısıdır. Bu yankının bir tek adı vardır evrende: Şarkı.
Bilincimiz ruhun sadece yüzeyi, ki yerkürenin sadece yüzeyini bildiğimiz gibi onun da içini değil, sadece kabuğunu biliyoruz.
Hayat, içinde bazılarının ticaret ve alış-veriş, bazılarının eğlenmek, bazılarının ise diğerlerinin arasında olsalar bile sadece oradaki yaşamı filozofça ve sanatçı gözüyle izlemek için dolaştıkları büyük bir fuar gibidir.
Efendim ‘köpekler gibi’. Köpekler kendi kendilerine dövüşmezler, köpekleri insanlar dövüştürür, burada sizi kim dövüştürüyor? Çakallar, sırtlanlar, bunların ekolojik dengede bir rolleri vardır, bunların her biri o sistemden beslenirler. Hiçbir hayvan, ne çakal ne sırtlan, ihtiyacından fazlasını yemez bazıları gibi beyler.
Eğer akıl ve mantığın manası, benim zannettiğim gibi herkeste mevcut olan bir duygudan ibaret ise, insanın yaratılışında hiç akıl ve mantık yok demektir.
İnsanın içinde kendini gerçekleştirmeye yönelik doğal bir eğilim vardır. Eğer engeller kaldırılırsa, birey tıpkı bir meşe ağacında gelişen palamut gibi olgun bir hale gelir.
Al Green, sesini duyduğum anda ruhumun hassas bölgelerini teslim ettiğim az sayıda sesten biridir. Al Green şarkı söylemeye başladığında hayatın akışı değişir. İsterseniz o esnada psikopat kedinizi taramak gibi Ninja arbedesini andıran bir işe soyunmuş olun... Önemi kalmaz yaptığınız saçmalığın.
Başarılı insanlar her zaman kıskanılır. Mesela bana atılan taşlarla bir anıt bile inşa edilebilirdi.