Politikacılık kanserine tutulan Türk partilerinin bir büyük eksiği var: vatanseverlik! Vatanı her türlü hırsların üstünde tutmak!

Parti adamları her zaman düpedüz bir düşmandan daha farklı bir arkadaştan nefret ederler.

Partiler ya ister istemez, ya işlerine gelerek softalara göz yumarlarsa. Biz softalardan çok çekmişiz.

Bayrağı olmayan hiçbir partiye katılmıyoruz ve Birliğin müziğine adım atmaya devam ediyorum.

Büyük Millet Meclisi âzâsı, vatan necati tuğu etrafına toplanmış, tefrika nedir bilmiyordu. Vatan tehlikesi hepsini birleştirmişti. Büyük bir cesâret ve celâdet gösteriyordu. Vâkıa Birinci Meclis umumiyet itibâriyle ilmen aşağı idi; fakat meb'uslarda Türklük ve vatan duygusu pek yüksek ve ekseriyeti azîme itibariyle nâmuskâr insanlardı. Bir de Anadolu'nun yerli ahâlisinden olduklarından Anadolu'nun her tarafını ve hakikî ihtiyaçlarını biliyorlardı. Vatana daha ziyâde merbuttular. Bu Meclis, birleşmeden ne hârikalar doğduğuna misâldir, derstir. Bu memleketi idâre edenlerin pek münevver olup da kozmopolit olacağına, az münevver fakat nasyonalist olmasının ne kadar fâideli ve lâzım olduğunu isbat etmiştir.

Her şeyi neden yaptığımı bilmeni isterim, her şeyi ülkem için yaptım.

Ben siyaset yapmıyorum. Çocuklarımızın geleceği için Milli Mücadele veriyorum.

Biz bir mücadeleye girerken tek bir şeye bakarız, bu da o mücadelenin Türk milletinin hayrına olup olmadığıdır.

Öyle ya. Bu adam bir kere siyasete gözünü dikmiş. Böylesinden korkulur. Bunun yapmayacağı kötülük yoktur.

Eva Peron gibi hiçbir ideali olmayan bir kadın o kadar yol almışsa, sahip olduğum ideallerle benim ne kadar yol alacağımı düşünün bir.

Devrim yapmak için devrimci bir parti olması gerekir.

Devrimci bir işçi partisininse üyelerine sunacak hiçbir şeyi yoktur: ne makam/mansıp ne maddesel avantajlar.

SPD'nin adının "Alman Sosyal Demokrat Partisi" şeklinde sürmesi bir talihsizliktir. Eğer 1 Ağustos 1914'ten bu yana partinin adı da örneğin "Reformist Parti" veya "Küçük Teferruat Partisi" veya "Ailelerin Kahve Ocağı" filan şeklinde değişmiş olsaydı, bu yeni isim birçok işçinin gözünün açılmasını sağlardı, onlar da ayrılıp asıl kendi partilerine, yani işçi sınıfının partisine giderlerdi. Ama ne yaparsınız ki, o dükkân bütün kötü işlerini eski iyi isme sığınarak yürütmekte.

Ah bu iktidar hırsı, koltuk hırsı yok mu; her kötülük buradan kaynaklanıyor.

Kişilikleri itibari ile namuslu olanların, partilerinde meşhur yalancılar olmaları nasıl mümkün olabilir?

Donald Trump Beyaz Saray’a 4 blok uzaklıkta bir otel inşaatına başladığını açıkladı. Bu, Trump’ın Beyaz Saray’a en fazla yaklaşabileceği nokta olacak

Parti kurmak turşu kurmaya benzemez.

Onur, herhangi bir siyasi partinin münhasır mülkü değildir.

Sonra bakınız ne oldu, en fazla vatansever nutukları atanlar en evvel kaytarmanın yolunu buldular.

Çok mütevazı davranmayacağım. Ben partinin kutup yıldızıyım.