- Henüz kategori yok.
-
Aleyna Solaker'den 'Güller ve Günahlar' Rolü ve Kadın …08.11.2025
-
Altınkılıç, Kenan ve Zayn Sofuoğlu ile Sağlıklı Yaşam …08.11.2025
-
Chelsea ve Wolverhampton Karşı Karşıya: Liam Delap ve …08.11.2025
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Evet, bilim ağır ağır, güçlükle, el yordamıyla ilerliyor, bu yadsınamaz, buna bir şey yapamıyoruz. Karşıtlarımız olan efendilerin bundan hoşnut görünmelerinde şaşılacak ne vardır?
İnsan kendi bedeninin ağırlığını, hareket ettirmek istediği her yabancı cisminkinden farklı olarak, nasıl duyumsamaksızın taşırsa, aynı şekilde kendi kusurlarını ve kötülüklerini değil, ötekilerinkini fark eder yalnızca.
İnsanlığın karşısındaki ciddi tehlikeler konusunda hemfikirdiler, ancak tepki vermek için farklı yollar seçtiler. Einstein'ın tepkisi Princeton'da oldukça rahat bir yaşam sürüp kendisini çok sevdiği araştırmalarına adamak ve ara sıra birkaç dakika ara verip bir kehanette bulunmaktı. Russel'ın tepkisiyse gösterilere öncülük edip polisler tarafından götürülmek, güncel sorunlar hakkında geniş kapsamlı yazılar yazmak, savaş suçları mahkemeleri düzenlemek vb. şekillerde oldu. Sonuç? Russel o zaman da şimdi de kötülenip suçlandı, Einstein ise bir aziz olarak yüceltildi. Bu bizi şaşırtmalı mı? Hiç de değil.
Şunu anladım ki, iyi bir reklam hakkında yazmak iyi bir reklam yazmaktan çok daha kolay.
Bu arada, vahşet artmaya devam ediyor, bu antiviviseksiyon gruplarının hazineleri artmaya devam ediyor ve tek bir hayvana yardım etmiyor.
Kimin gerçek anlamda muhalif, kimin ise sistem içi, onun bir parçası olarak muhalif görünümünde olduğunu algılamak da giderek zorlaşıyor. Şuna benziyor; bir kapıyı açıp başka bir odaya giriyorsun ve evden çıktığını sanıyorsun, ama yine aynı evdesin, yalnızca oda değiştiriyorsun. Çünkü o evden çıkmak kolay değil. İşte o evin kapısında 'sistem' yazıyor.
Ve bu insan, Türkiye’de, mezbaha gerçeğini 90’ların başında ilk kez gündeme getiren bir hayvan korumacı. Bu kişinin verdiği benzer tepkileri,hayvan koruma ve hayvan refahı mücadelesi veren, hayvan haklarını gözetme iddiası bulunan birçok oluşum ve gönüllüden de aldım.
Daha birkaç sene öncesine kadar veganlar ve hayvan özgürlüğü aktivistleri, hareket içinde dahi ‘marjinal’, ‘agresif’, ‘radikal’, ‘ekstrem’ insanlar olarak görülüyor ve eleştiriliyordu.
Hayvan refahı örgütleri, biz hayvan özgürlüğü aktivistlerini ‘kibirli’ olarak tanımlarken, biz ise onları ‘tutarsız’ olarak görüyor, eleştiriyorduk.