Öldüğüm ağlamazın korkum odur kim ölicek
Seni kimler seve ben âşık-ı mahzûn yerine

Gregory: Hayır, senin yüzünden endişeliyim.

Kaygı, en güçlü insanın bile huzurunu kaçırıyor.

Hiçbir zaman gerçekleşmeyen kötülükler, bize ne kadar çok şeye mal oldu!

Bugün endişelenmek yarınki endişeleri gidermek içindir.

Gelecek kaygısı olan kişi ne mutsuzdur!

Kaygı hiçbir zaman yarının mutsuzluğunu azaltmaz, sadece bugünün mutluluğunu çalar.

Efendim, bu kadar ihtiyat, çok fazla endişe gerektirir.

Kaygılardır bizi vakitsiz göçtüren.

Bir şeyi yapmanın, o şey hakkında endişelenip durmaktan daha çok kolay olduğunu göreceksiniz.

Kötü huyların en büyüğü kaygıdır.

Aslında kaygı dediğimiz şeylerin çoğu, birinin sizin hakkınızda ne düşündüğüne aşırı ilgi duymaktır.

Endişenin kendisi en acı verici durumlardan biridir.

'Biz' solda insan ve 'aydın' yetiştiriyoruz; sol, bir anlamda, en etkin aydın okuludur. Bir: Genel kültür veriyoruz. İki: İnsanları ikna etmeyi öğretiyoruz. Üç: Yazı yazmayı ve etkin söz söylemeyi öğretiyoruz. Bunlar bir reklamcıda ya da media-man'de bulunması gerekli en az koşullardır. 'Bizim' böylece donattığımız sol aydın, düzenle hesaplaşmayı bırakarak düzenin adamı olunca, reklam sektörü, yetişmiş insan bulmakta güçlük çekmiyor.

En önemli kaygım, genç kuşakların yazdıklarımı yeterli ölçüde tartışmadan kabullenmeleridir.

Hem komedi ve hem ütopya, insan aklının egemenliği altında toplumsal yapıda bozuklukların olmayacağı ve ikincisi, eğer olacak olursa, bunun kesinlikle düzeltilebileceğidir. Düzeltmek için ise, anlatmak, göstermek ve ikna etmek yeterlidir. Bu yapılınca var olan yapıdaki bozukluklar ister gülünç bir konuma indirilecek ve isterse, insan onuruna yakışmaz nitelikte bulunarak mahkum edildikten sonra, komediler, mutlaka mutlu son ile biter; ütopyacılar, binlerce yıl sürecek mutluluğun reçetelerini verirler.

Tasanın etrafında gezgin olmuş insanlar. Kısacık molalarda tanıdılar mutluluk denen kelimeyi.

Ruh hastasının tekiyim evde tek başımayken... Kendi kendime acayip konuşurum mesela. Sürekli izleniyorum hissine kapılıyorum bazen evde.

Cehâlet sorunu çözmeye, aklı ikna etmeye değil karıştırmaya, duyguları tatmin etmeye yarar.

'Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. "Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir" diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?