Özgürlüğün ne olduğunu anlayabilmek için yüzyıl daha geçecek. Bugün artık onu açık saçık biliyoruz. İnsanın özgür olabilmesi demek, yeteneklerini, eğilimlerini, beğenilerini serbestçe geliştirebilmesi olanaklarına sahip olması demektir. Buysa ancak doğanın ve toplumun nesnel yasalarını insanların kendi yararlarına kullanabildikleri ve gelişmenin bütün ön koşullarını yaratabildikleri bir toplumda gerçekleşebilir. Böylesine bir toplum varlaşmadıkça özgürlük boş bir sözden ibarettir ve sakal bırakma özgürlüğü anlayışından öteye geçemez. Ünlü bir diyalektikçi şöyle der: “Özgürlük, doğa yasalarından bağımsızlık düşü değildir. Tersine, bu yasaları öğrenmek ve onları belli amaçlar için kullanabilmek demektir. Bu dış doğa yasaları için olduğu kadar, insanın beden ve ruh varlığını yöneten yasalar için de böyledir. Demek ki irade özgürlüğü denen şey, nedeni bilerek karara ulaşmak yetisinden başka bir şey değildir. Bir insanın belli bir sorun üstünde karara varma özgürlüğü, bu kararın tutarlılığını belirten zorunluluğa bağlıdır. Kararsızlık, çeşitli ve çelişik bir sürü karar olanağı arasından bilgisizliği seçmek demektir. Sonuç olarak özgürlük, doğadan gelen zorunlulukları tanıyıp bilerek, hem kendi üstümüzde hem de dış doğa üstünde sözünü yürütür olmaktır. Böylece özgürlük, tarihsel gelişimin zorunlu bir ürünüdür.

Benzer Sözler

Anarşizm, sık sık tanımlandığı gibi, tüm insani problemler için patentli bir çözüm, mükemmel bir toplumsal düzen ütopyası değildir, çünkü ilke olarak tüm kesin şema ve kavramları reddetmektedir. Herhangi bir mutlak gerçeğe veya insan gelişiminde kesin nihai amaçlara değil, toplumsal uygulamalar ve insani yaşam koşullarının sınırsız mükemmelleştirebilme kabiliyetine inanır, ki, bunlar için kimse kesin bir son durak veya sabit bir amaç belirleyemez.

Özgürlük, bilginin paylaşılması/genişlemesi başarının, kişiselliğin ötesinde şeyler. Kişisel başarı yanlış değil ama etkisi sınırlanmış, eğer gerektiği kadarını elde ettiyseniz hala bunun için açlık duymak ayıp, tabii doğruluk, güzellik ve adalet için durum tam tersi.

Eşcinsellik, barbarlar tarafından ve aynen büyük fikirleri kölelerinin öğrenmesi açıkça liderin işine gelmediği için felsefeyi sevmedikleri gibi, eşcinselliğin yaratma eğiliminde olduğu güçlü dostlukların ve ateşli aşkların da liderin işine gelmediği despot hükümetlerin yönetimi altında yaşayan insanlar tarafından ayıp karşılanır.

Vikipedi, daha kaliteli doğru bilgiye ve hakikate ulaşma açısından çok ciddi bir kapıdır. Bu kapının hep açık kalması gerekiyor. 3 yıla yakın bu kapı kapalı kaldı. Aslında bu Türkiye’ye yakışmayan bir durumdu. Dünyada gelişmemiş toplumlarla gelişmiş toplumların kültürel farklılıklarının incelediğimiz zaman önemli farklılıklar olduğunu görüyoruz. Gelişmemiş toplumlarda genellikle monolotik dediğimiz tek tip insan yetişir. Bunlar emir ve komuta zincirinde çalışan, sorma-düşünme-itaat et kültürüne sahiplerdir.

Liste
Yükleniyor…