- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Profesörü tanımak da yetmez. O milletin "öğretmenlerini de" tanıyacaksın, kafa orada oluşur. Bugünkü Türkiye’nin hâlini de öğretmenlerinden anlarsın. O iyi değilse, memleketin hâli de iyi değildir. Öğretmenin içinde “ışık” ve denge duygusu varsa, o ülke de belirgin nitelik vardır.
Bir okumuşum tam 15 sene sürece... Ve okulumu kırmışım, kırılmışım dünümde. Şimdilerde ezbere büyüdüğümü anladım, tekdüze. Bilgilerimi çöpe attığım defterlerimde bıraktım ve soru kâğıtları artık yok önümde, tıpkı sorulan sorulara cevap olamadığı gibi. Verilen cevaplara kayıtsız kalanım. Ben talanım, ortadayım, çevremde bu koca şehir; elimde dumandan ibâret bir zehir, kibirle yıkanan insancıklar ortasında binlerce çocukluğum, çantalarına koymak için bekliyor geleceğini. Ben işte oydum, şimdi buyum! Önümüze bakıp da yönümüzü bulamadık, gözümüzü açıp da yolumuza varamadık, sözümüzü tutup da ileriye adım atamadık, adımızı karaladık ama temize çıkaramadık. Atamıza rüsvâyız, şimdi ben soruyorum sayın hocam; pişman mısın? Gelecek sizin eserinizdir, ezbere nesiller yoldalar; kırmızıda geçtiler. Yeşili beklemeden meydanı boş bulan her hergele mengene oldu, ülkemi yedi âfiyetle beni de. Siz diplomasına imzalarınızı attınız. Şimdi yine soruyorum sayın hocam, pişman mısın? İmzâlarınız ateşe verdi kibritin torpilini ve yandı okul önlükleri. Üniformalarda saklanan büyük teröristleri yarattınız, kararttınız; 25 senedir beklediğim aydınlık geleceğimi, biraz abarttınız!...
Daha önce defalarca açıkladık, sabırla bir kez daha açıklayalım. Bugün itibariyle geçici koruma altında bulunan Suriyeli 3 milyon 577 bin 714, uluslararası koruma kapsamında 318 bin 717 olmak üzere, ülkemize sığınan toplam 3 milyon 896 bin 431 kişi bulunmaktadır. İkametli olarak da 1 milyon 342 bin 995 kişi ülkemizde yaşamaktadır. Böylece ülkemizde bulunan toplam yabancı sayısı 5 milyon 239 bin 426'dır. Bunların da 1 milyon 22 bin 703'ü ilkokul, ortaokul, lise ve üniversitede okuyan öğrencilerden oluşuyor.
Türkiye'nin geleceği çelikten yoğruluyor; belki biz olmayacağız ama bu çelik aldığı suyu unutmayacak.
Türkiye'nin bütün ülkelerden daha iyi bir duruma nasıl gelebileceği sorusunu hep gündemde tuttuk ve bunu da çok büyük ölçüde başardık.
Lise öğrencilerimizin bu ülkenin geleceğini tasarlayan projelere kafa yorması, özgün fikirlerin peşinden koşması bizim için çok çok önemli. Bu çabalar maraton koşu gibi uzun soluklu. Bu tür çalışmalar sizi sadece bir yarışmaya hazırlamıyor, sizi hayat disiplinine, gelecekte bir mesleğe hazırlıyor, dünya standartlarında iş yapabilmeye hazırlıyor. Çalışmalarınızın geliştirilebilmesi için her türlü katkıyı sağlamaya hazırız. Sizin önünüzdeki gelecek aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği.
Uzaktan eğitimi önümüzdeki yıllarda da Türk eğitim sisteminin olağan bir parçası olarak yapmak için yeni bir proje çalışmasının içindeyiz.
Dünya, yüz yüze eğitimle uzaktan eğitimin iç içe olduğu karma bir modele doğru yöneliyor. Türkiye'nin de burada yerini alması kaçınılmaz.
Çevre zekası, etrafımızdaki araçlar, gereçler, ulaşım, nesne anlamında ne varsa zekası artıyor. Çocuklar son derece zeki bir çevreyle baş başa kalacak. Bize diyecekler ki, ‘Siz bizi neye hazırladınız?’ Fabrikasyonlardaki üretim sistemleri, teknolojinin dijital dönüşümüne baktığımızda, eğitimin kendisini hızla dönüştürmesi gerekiyor.
Halkevleri ile Köy Enstitülerinin kapatılması, Türkiye aydınlanmasını durdurup geriye çeviren, karanlığa dönmemize neden olan büyük yanlıştır.
Şimdiki zaman ve geçmiş zaman belki de gelecek zamanda mevcuttur; gelecek zaman ise geçmiş zamanın içindedir.
Felsefenin dediği doğru. Hayat geriye doğru anlaşılır. Ama burada bu cümleyi unutuyoruz: ileri doğru yaşanmalı!
Erken yaşlarda eğitimin önemini bizim henüz ne toplumumuz ne de devletimiz kavrayabildi.
Bir okumuşum tam 15 sene sürece... Ve okulumu kırmışım, kırılmışım dünümde. Şimdilerde ezbere büyüdüğümü anladım, tekdüze. Bilgilerimi çöpe attığım defterlerimde bıraktım ve soru kâğıtları artık yok önümde, tıpkı sorulan sorulara cevap olamadığı gibi. Verilen cevaplara kayıtsız kalanım. Ben talanım, ortadayım, çevremde bu koca şehir; elimde dumandan ibâret bir zehir, kibirle yıkanan insancıklar ortasında binlerce çocukluğum, çantalarına koymak için bekliyor geleceğini. Ben işte oydum, şimdi buyum! Önümüze bakıp da yönümüzü bulamadık, gözümüzü açıp da yolumuza varamadık, sözümüzü tutup da ileriye adım atamadık, adımızı karaladık ama temize çıkaramadık. Atamıza rüsvâyız, şimdi ben soruyorum sayın hocam; pişman mısın? Gelecek sizin eserinizdir, ezbere nesiller yoldalar; kırmızıda geçtiler. Yeşili beklemeden meydanı boş bulan her hergele mengene oldu, ülkemi yedi âfiyetle beni de. Siz diplomasına imzalarınızı attınız. Şimdi yine soruyorum sayın hocam, pişman mısın? İmzâlarınız ateşe verdi kibritin torpilini ve yandı okul önlükleri. Üniformalarda saklanan büyük teröristleri yarattınız, kararttınız; 25 senedir beklediğim aydınlık geleceğimi, biraz abarttınız!...