Obsesif narsisistlerde hem geniş burun kanatları hem de çok sık burun kaşıma davranışlarına rastladım, spekülatif konuşursak bu onların burun mukozasını irrite eden sert kıllara sahip olmalarıyla mı ilgilidir acaba? Araştırmaya değer bir konu.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Artık Tayyip Erdoğan'ın pek çok davranış ve konuşmasının yalnızca nörologları ilgilendirdiği konusunda bir ittifaka yaklaşıyoruz.
Artık üç büyük hipotezle karşı karşıyayız. Bir, 1550-1600 yılları arasında, Türkiye bir Yahudi Partisi tarafından yönetiliyordu. Bir 'Turco-Judaik' devletten söz etmek mümkündür, iki, modern cumhuriyet, bir rezerv devlet olarak kuruluyordu. Ön-örneğine işaret etmiş bulunuyorum. Üç, XIX. Yüzyılın başından beri bu topraklarda, kanlı iç çatışmaların bir Yahudi-Hıristiyan boyutu olmalıdır. Bedirhan'ın Süryani katliamına, Ermeni Tehciri'ne ve 6-7 Eylül'e bir de bu açıdan bakmak zorundayız.
Bir adama 'aptal' deseler de dayak atmasalar üzülür; ama 'akıllı' deyip de sonra onun parasını vermeseler, zevk alır!
Millet dolayısıyla bir mesele karşısında olduğumuzu biliyoruz; ama karşımızdaki meselenin ne olduğunu bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey, yerkürenin hangi siyasi şekle bürüneceği bahsini tertip edenlerin, aynı zamanda Türkiye'de yaşayanların ne şekilde davranacaklarına da etkili olduklarıdır. (...) Sistemin işleyişinden yara sağlayan toplumlar "millet" olma başarısına ermiş toplumlardır.
Ben veya başkası, neyin nesi olursak olalım; hepimiz ister istemez aynı kervanın içinde miyiz? Hayır, ben değilim; biz değiliz. Parlak ifadeler karşısında boş bulunduğumuz miktar ve müddetçe aldatılıyoruz. (...) Hayatımıza şekil veren vukuatın bizi bir şekilde davranmaya icbar eden kendiliğindenliği ve kaçınılmazlığı habis faaliyetlerine mazeret arayan mel'unların yutturmacasıdır.
Bir kişiyi ele veren değer yargılar değil, değerlemeleridir -fiilen yaptıkları, ortaya koydukları, yaşadıklarıdır.
Sufi, kendisini dinleyenlerin anlayışını, kısıtlılıklarını, baskın gizli önyargılarını göz önünde bulundurarak konuşmalı ve hareket etmelidir.
Bey haya sahibi ve insanların seçkini olmalı;haya sahibinin tavır ve hareketi eksilmeyen bir bütündür.
Davranış duyguyu takip ediyormuş gibi görünür; ama aslında davranış ve duygu birlikte hareket ederler. İrademizin doğrudan kontrolü altında olan davranışlarımızı düzene soktuğumuzda, dolaylı olarak duygularımızı da düzenlemiş oluruz.
Kendimizi cesur hissetmek için, cesurmuş gibi davranıp, bu sonucu alana kadar tüm irademizi kullanalım; ardından çok büyük ihtimalle cesaret hissi korku hissinin yerini alacaktır.
Bir hipoteze yaratıcısı dışında kimse inanmaz ama deneyi yapan dışında herkes bir deneye inanır.