Milyarderlere vergi muafiyeti verip de yaşlılarımıza ve çocuklarımıza bakamadığımızda biz nasıl bir milletiz?
- Henüz kategori yok.
-
Aleyna Solaker'den 'Güller ve Günahlar' Rolü ve Kadın …08.11.2025
-
Altınkılıç, Kenan ve Zayn Sofuoğlu ile Sağlıklı Yaşam …08.11.2025
-
Chelsea ve Wolverhampton Karşı Karşıya: Liam Delap ve …08.11.2025
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Zorunlu devlet hayır kurumlarında bir erdem yoktur, bunların savunulması da hayırlı değildir. Hükûmetin yardım programları bütçesini genişletmek istediği için kendisini duyarlı ve yardımsever olarak tanımlayan bir politikacı aslında sadece başkalarının parasıyla iyilik yapmayı denemeye istekli olduğunu söylemektedir. Parası başkasından olan yardımları yapmayı kim istemez? Ama bir seçmen eğer bu tür programları desteklemekten gurur duyduğunu söylerse –belki başına silah tutulduğunda- o zaman kendi parasıyla iyilik yapmak durumunda olacaktır.
Yoksulluğun kötülükten daha fazla utanç veren bir özellik olduğu bir toplumda ahlak diye bir şeyden söz edilebilir mi?
Mülkiyet kutsal bir hak değildir. Zengin bir adam fakir olduğunda bu bir talihsizliktir, ahlaki bir kötülük değildir. Fakir bir adam yoksullaştığında, sonuçlarla dolu ve topluma ve ahlaka zarar veren ahlaki bir kötülüktür.
Yokluk, dürtülerin en korkuncudur. İnsan yokluk yüzünden hırsız, hayasız olmayacak kadar bir sağlamlık gösterebilse de ikiyüzlü, yaltaklanıcı, çanak yalayıcılıktan tamamıyla kurtulamıyor.
Yoksulluk kimi zaman en büyük nimettir. Ekmek paranızı çıkarmak için günde on saat çalışmak zorunda olsaydınız, bütün zamanınızı, zenginliğinizi bilmem nenizin havasına sarf etmek ahlaksızlığından kurtulurdunuz.
Modern dünyada , sosyal adalet ya da keyfi olarak belirlenmiş bir gelir seviyesi yasa koyucuların hedefi olmuştur. Bu sadece verimsiz değildi; ahlaksızcaydı da.
Yasal soygun, kısmen, yapay da olsa bir acıma ve yardımseverlik duygusuna dayandırılır.
Evinizde çocuklar, televizyonun karşısına dizilmiş, oturuyorlar. Karşınızda reklamlara çıkan çocukların elinde çikolatalar, püskevitler, birbirlerine ikram ediyorlar, birbirleriyle yiyorlar, şakalaşıyorlar. O çocuk aklından geçiriyor, "Benim de bir çukulatam olsa, benim de bir püskevitim olsa," diyor. "Anne bana niye almıyorsunuz?" diyor. "Bizde niye yok?" diyor.
Atina denince aklıma vergi ödemeyen insanlar da geliyor. Bu insanlar kendi sorunlarını kendileri çözmeye çalışmalı. Nijer'in küçük bir köyünde, üç kişi oturdukları sıralarında günde iki saat eğitim gören okuma heveslisi çocukları daha çok düşünüyorum. Her zaman aklımdalar. Çünkü Atina'daki insanlardan daha fazla yardıma ihtiyaçları var.
Medeniyet… çocuklarını, refahlarını sağlayamadan çok fazla üreterek öldürüyor. Ahlak ya da sahte erdem teorileri, kendilerini yoksulluktan satmaya zorlanan topçu yemi, terbiyecilerin karınca yuvası üretmeye teşvik eder. Bu kusursuz babalık, sahte bir erdemdir, zevk bencilliğidir.
Yoksula bakmaktan çok servete tapan bir ulusun içinde yaşıyoruz. İçinde yaşamamız gereken ulusun bu olduğunu düşünmüyorum.
Amerika'da çocuklar açken, milyarderlerin süper yatlarının boyutu konusunda yarıştığı bir ülkeyi kabul etmemeliyiz.
Milyarder sınıfına, Amerika'nın nimetlerinden yararlanmak istiyorlarsa sorumluluklarını kabul etmeleri ve kendilerine düşen adil vergi payını ödemeye başlamaları gerektiğini söylemenin zamanı geldi.
'Adamı olmak' veya 'adamı sayılmak' hukuk, ekonomi ve ahlak cephelerinde temel ilke halindedir. Böyle olunca 'insan', çok daha asalak, fiziksel olarak çok daha yağlı, daha az becerili, duygusuz, güvensiz ve ufuksuz bir yaratığa dönüşüyor.