Memleketi bozan cehalet değil: cehaleti kutsallaştıran zorbalık mezhebi.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
cahil, çağın akışından habersiz, dünya görüşünden yoksun ve ruhen hasta bir adamın, ta 1908 ihtilâline kadar, Osmanlı imparatorluğunun idaresine kayıtsız şartsız ve sorumsuz el koyuşunun hikâyesidir.
Ana akım medya, yazılı görsel bütün şeyleriyle, bir öğrenilmiş cehaletle hükmünü icra ediyor. Cehalet olduğu su götürmez. Sadece bugün ülkenin gündeminde konuşulan şeylerin konuşulma biçimine baktığında, bu hükmü bir çocuk bile verebilir. Ama bu cehalet bu insanın anamnezinde, yani gerisinde, hikâyesinde böyle bir cehaleti açıklamaya yetmiyor. Bu topraklar, hikmet adamlar toprağı. Dünyanın bütün önemli sözlerini söyleyenlerin hepsiyle hısım akrabayız. Bu topraklar aynı zamanda düşman icat etmeden hükümranlık sürülebilecek topraklar değil. Herkes birbirinin kuyusunu zehirliyor, herkes. Yani, kim bir su başındaysa, öbürünün suyunu zehirleme çabası içinde. Böyle idare edilebiliyor bu topraklar. Hani, hep sorun çözme kabiliyeti yok denir. Ben bunun bir yönetim biçimi olduğunu düşünürüm. Kabiliyetsizlikten değil, böyle yönetmeyi tercih etmelerinden kaynaklanan bir şey olduğunu düşünürüm.
Türkiye’yi yöneten bürokrasidir, bürokrasi ise en cahil, en korkak ve en yeteneksizin egemen olduğu sistemin adıdır. Korkudan ve beceriksizlikten dolayı her türlü insani duyguyu kaybetmiş olan ve sadece küçük çıkarlarıyla hareket eden insanlardan oluşan bir ağdır. Türkiye’yi yöneten bunlardır. Türkiye’yi yöneten dehşetli cahil, korkak, yaşamdan hiçbir beklentisi olmayan, sizden benden daha fazla korkan; bir takım çapsız ve cahil 3 milyon kişilik ordunun kontrolündedir. Bununla başa çıkmak kolay değildir. Bürokrasiyle mücadeleyi kazanmanın imkanını göremiyorum.
Devletin kutsalı olmaz. Kutsal olan insandır, millettir, duygudur. Üç-beş kişinin bir araya gelip kurduğu yönetim organizasyonunun adı olan devletin nesi kutsal?
Din akla karşıdır; insanlığın mutluluğa ulaşmasını engeller; siyasal zorbalığa elverişli zemin hazırlar. Dinleri bilgisizlik ve korku doğurmuş; “eğitim”, “alışkanlık” ve “zorbalık” geliştirmiş; baştaki büyükler ve zenginler de onu çıkarlarına uygun bularak korumuşlardır.
Almanya'nın ve geriye kalan Batı Kıta Avrupası'nın toplumsal istatistikleri, İngiltere'dekilere oranla acınacak durumdadır. Ama gene de, arkasındaki meduza başını şöyle bir görmemize yetecek kadar perdeyi aralıyorlar. Hükümetlerimiz ve parlamentolarımız, İngiltere'deki gibi, zaman zaman, ekonomik koşulları inceleyecek komisyonlar kursa; bu komisyonlara gerçeği araştırmak için aynı biçimde tam yetkiler verilse; bu görevler için İngiltere'nin fabrika denetmenleri, halk sağlığı konusundaki sağlık raportörleri, kadınlar ile çocukların sömürülmesi, konut ve beslenme konularını inceleyen komiserler gibi yetenekli, tarafsız ve saygın insanlar bulunabilse; bizdeki durumu görüp dehşete düşerdik. Perseus, avladığı devler kendisini görmesin diye sihirli bir başlık giyerdi. Biz ise, devlerin varlığını görmemek için, sihirli başlığı gözlerimize ve kulaklarımıza kadar indiriyoruz.
Ben şahsen şiddet kullanmadan indirilebilen iktidar tipine 'demokrasi' indirilemeyenine ise 'zorbalık' rejimi diyorum.
Bir insan ne kadar çok şeye inanırsa o kadar az şey bilir. Ne kadar az şey bilirse o kadar aptal olur. Ne kadar aptalsa o kadar kolay yönetilebilir.
Hayatları ne yazık ki anlayışı kıt birtakım insanlar tarafından yönlendirilmektedir.
Demokraside egemenlik çoğunluğa verilir; ve çoğunluk en iyi ihtimalle cahil, aptalca ve duygusal bir mafya değil, aynı zamanda sürekli değişiyor ve yıldan yıla değişiyor.
Zorbalar, ayaklarının altında çiğnedikleri köleler tarafından yetiştirilen Cehalet'in yavrularından başka bir şey değildir.
Bilgi sonsuza dek cehalet yönetecek; ve kendi yöneticileri olmak isteyen bir halkın, bilginin verdiği güçle baş etmesi gerekir.
Bilgi sonsuza dek cehaleti yönetecek ve kendi yöneticileri olmak isteyen bir kişi, iktidar bilgisi ile başa çıkmak zorundadır.
Halk alaylara, iğrenç tuhaflıklara, birkaç kaba taklitle başlayan eserlere bayılıyordu. İrfan, "Evrim Kanunu"na ait o nefis, besleyici makalesine karşılık hokkabaz Çiçekçioğlu'yla yardağı Salamon'un pis konuşmalarını andırır bir bayağılık yazıp göndereydi, kim bilir bunu okumak için nasıl kırılacaklardı.