"Küçük hırsızlar el feneri, büyük hırsızlar deniz feneri kullanır ama mutlaka ampul lazım" deniliyor. Evet, doğru, ampulsüz olmaz.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
...Özellikle AKP iktidarı döneminde belediyelerde yapılanları, transfer edilen toprak-imar rantını görünce artık isyan ediyorum. Bu kadar kör göze parmak, bu kadar adam kayırma, bu kadar açık ve herkesi aptal yerine koyan sermaye transferi olmaz...
Hastalık kalbimizde, ahlaki menenjitin korkunç bir salgını var ve ülke buraya karayolu hırsızları olan bazı cetveller tarafından uçurumun kenarında sürünmek zorunda kaldı.
Yolsuzluk ve rüşvetler Yüce Divan’a gidecek şekilde Meclis’te karar altına alınacak. Ne kadar deterjan varsa büyük bir havuzun içine dökeceğiz; suyu da vereceğiz. AKP’nin 12 yılı orada aklanacak paklanacak. Ondan sonra kucağımızı açacağız; gelin MHP’ye diyeceğiz.
Koç'un, Sabancı'nın İtalya sahillerindeki hantal yük gemilerindeki sığınmacı Kürt, Türk ve Araplar'dan farkı yoktur. Hem sığınmacı ve hem de eski topraklarında sömürgecidirler; Türk büyük zenginleri, bu eski topraklarına, bir sömürgeci kafasıyla yaklaşyorlar.Akepe ile kurdukları idare, bir sömürge hükümetidir.
Dünya Yahudi Partisi ve İsrael, artık Erdoğan ile olmayacağına karar vermiş durumdadırlar. Buna mukabil, Türk büyük zenginleri, tüsiad ve matbuatı, Tayyip Erdoğan olmazsa akepe'nin ayakta kalamayacağına inanıyorlar. Çöküyor ve ayaklarına sarılıyorlar; birlikte düşmeye razıdırlar.
Yüksek komutanlar, tüsiad ve Deniz Baykal, akepe'yi çağırdılar. Kuran, İsrael ve Amerika'dır. Bunları çok önceden haber vermiş olduğum ortadadır.
Akepe bir Likud'tur. Her ikisi de emekçi düşmanıdır. Aşırı Batı ve Amerikan yanlısıdırlar. Kendi şeriatlarını rehber alırlar. Hegemonya söz konusu olduğunda bir kalıbın iki tarafı olurlar; birisi eril ve diğeri dişildir. Birisi girer ve diğerine girilir. Bütün fark buradadır; girmek ya da girilmek, Shakespaere'in söylediği üzere, this is the question.
Demek ki, ordunun Kemalizm’i Erbakan’a karşıtlık ile sınırlı idi. Erbakan, dinsel politikacı olmanın yanında, millici, kalkınmacı, İsrael’e karşı, komşu ülkelerle dostluk yanlısıdır; itiraz buradadır. Bu tespitten de şu çıkıyor, “AKP”, sadece bir temizlik hareketi idi, millici ve kalkınmacı olmayan, İsrael ile nerede ise uydu ilişkisinde ve bu nedenle komşu ülkelere karşı iki yüzlü bir hareket aranıyordu, o halde akp, kendiliğinden bir oluşum değil, sadece bir icat idi.
Şizofrenler hep yeni dünya kuruyorlar ve kurdukları dünyada yaşıyorlar. Ancak dünyalarının akılları yok ve sık sık yeni dünya kuruyorlar. Şizofrenler tutarlı değiller ve ısrarlı olmaıyorlar; toplum, fırsat buldukça şizofrenleri akıl hastanelerine kapatıyor.
1 mart tezkeresini CHP ile Türk askerlerinin Amerika ile birlikte Kuzey Irak'a gireceğini düşünen AKP içindeki Barzani sempatizanı milletvekilleri reddetti.
Domuz, burnunu pislikten çıkarmaz, pislik mis kokulu olduğu için değil, burnu pisliğe alıştığı içindir. Çocukluğumda fırınlarda yoksullar görürdüm, bayat ekmek arıyorlardı, daha da fazla vermek istiyorlardı; babama sordum, 'oğlum taze ekmeği mideleri almıyor' diyordu. İşte bugün medyada gördüğümüz eski arkadaşlarımızın hep pisliği savunmaları, sakatlandıkları, artık koku diye sadece pisliği belledikleri içindir; bugün halkımız nerede ise beş duyusunu da kaybettiği için, kendisine müzik diye sunulanları, tiksinmeden dinleyebilmektedir.
Türk aydınını düşünceleriyle ayırt etmeye çalışmak, at ile insanı, birinin yelesine, diğerinin saçlarına bakarak ayırmaya çalışmak demektir. Saç ve yele, insan ve hayvanın en zayıf yanlarıdır; yoksun edilmeleri, işlevlerini ortadan kaldırmaz. Saçsız insan veya yelesiz at olabilir, emek ve enerji icra edebilirler. Bu yüzden saç ve yele, insan ve atın ancak organik ekleri sayılabilir.
Darwin, mağaraya konan bir insanın körleştiğini yazıyor. İnsanın gelişmiş türü olan 'aydın' da bunu tersi oluyor: Karanlıkta gözü büyüyor.
Din denince neden akıllarına hep "kadın ve içki" geliyor?! Bu ülkenin sorunu yolsuzluk, terör, tecavüz ve adaletsizlik değil mi?!
Altın harflerle yaz mahlâsımı... Halvetim kasvet, kem gözlere şiş!... Câdü yâ herrû!.. Yâ merrû!.. Kaf-kef, gölge haramilerine bir selâm çak!.. Abile patladı, demlenir sîmâm, nüşinrevandan handan ummmam ben... Ahu-yi felek mum, ben şamdan... Düşmez kalkmaz bir Allah'tır, uyan!...