Keşke dememek için çok gayret ediyorum. Ama bu mümkün değil. Ancak, insan gençlikte yaptığı hatalarla büyüyecek, deneyimler kazanacak ve böylece olgunlaşacak. Şu andaki halimi çok seviyorum. Deneyimlerimle geldiğim bu noktayı, düşüncelerimi, görüşlerimi hoşgörülü olabilmemi… Bütün bunlar bana yılların getirdiği artılar.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Aslında ilk çağdan çok, blu çağı beni ilgilendirendi. Lisede rehine dönemi geçirdim. İlk sigarayla merhabalaşmamda kendimi kabile reisi sanmıştım. Arkadaşım bir canavarmış, maalesef çok geç anladım. Çakmak onun ellerindeydi.
Eğer erkek çocukluğu ve gençlik sadece kibirse, hedefimiz adam olmak gerekmiyor mu?
10'lu yaşlar; kısa şort, beyaz Converse, kafada bandana, Michael Jackson idolüm ve sürekli dans ediyorum. 20'li yaşlarda gelecek kaygısı taşıyan dertli bir Tolga. 30'lu yaşlarsa hayatımın çok güzel bir dönemi. Şimdi hayatımın nereye gittiğini tahmin edebilir durumdayım.
Gençlerin canlılığı beyinlerinin kendi içinde kolay seçim yapacak farklılıklar yaratamamış olmasındandır, uzmanlığı olmayan telaşı bitirecek doğru kararı alamaz.
Yaratıcılık kendinize hata yapma hakkını vermek, sanat ise hangi hataları sürdüreceğinizi bilmektir.
İnsanın kırk yaşına kadar geçen yılları bir kitaptır, geri kalan yılları da o kitabın eleştirmesidir.
Hayat bir parça nakış işlemesine benzetilebilir. Hayatının ilk yarısındaki herkes işlemenin ön tarafını görür, ikinci yarısında ise tersini. ikincisi o kadar güzel değildir, ama daha öğreticidir, çünkü iplerin birbirine nasıl bağlandığını görmemizi sağlar.
Aslında ilk çağdan çok, blu çağı beni ilgilendirendi. Lisede rehine dönemi geçirdim. İlk sigarayla merhabalaşmamda kendimi kabile reisi sanmıştım. Arkadaşım bir canavarmış, maalesef çok geç anladım. Çakmak onun ellerindeydi.
Ne kadar başarılı olursanız, o kadar çok hata yaparsınız. Hiçbir şey yapmayan insanlar hata yapmazlar.
Bir kadının yaşının hiçbir önemi yoktur. En iyi ezgiler, eski kemanlarla çalınır.
Tecrübe, yaşlanarak değil, yaşayarak kazanılır; ve zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır.
"Seni sevmeyen ölsün." pankartını tasvip etmedim ve beğenmedim. Bir daha rica edeceğim vatandaşlarımdan, böyle kötü talepte bulunmasınlar. Hatta şöyle yapsınlar: "Seni seven de sevmeyen de çok yaşasın." desinler. Çünkü bir insanın muhakkak seveni de vardır, sevmeyeni de vardır. Sevmeyen insanlara böyle kötü sözler söylemek bize yakışmaz. Onun için ben bir daha böyle pankart görmek istemiyorum.