Kayıtlarımızı bitirdiğimizde, Henley'in hep dediği gibi bir film gibi oluyorlar. Aksiyon, gerilim, aşk sahneleri ve gevşeme bölümleri oluyor.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bu dünyada senaryo içinde dönen yedi sekiz konu var. Bu konular çerçevesinde bu senaryolar yazılıyor. Dünya genelinde bu böyle yapılıyor. Ama iyi yapan kazanıyor. Önemli olan senaryo. Aynı konuları farklı şekilde değerlendiren o kadar iyi senaristler var ki. Bence bizim en önemli sıkıntımız senaryo.
Melodi, söz ve iyi bir düzenleme her zaman kazanır. Böyle bir eğilim varsa iyi müzikler de çıkacaktır, o kadar ruh yoksa da bunun sebebi o müziğin fantastik dünyası ve orada yaşamaya daha çok vakit harcamayı gerektiren bir dünyadır. Müzisyen devamlı onun içinde olmalıdır, oradan çıkarır yaptığı şeyleri.
Ben aptal mıyım? Neden albüm yapayım? Hem boşuna para pul gidecek hem 10 şarkı yapacağım, yarısı boynu bükük kalacak. Bu yüzden ölene kadar albüm yapmayacağım.
Müzik yapmayı bırakmama hiçbir şey sebep olamaz. Ama zorunluluk gibi hissettiğim gün albüm yapmayı bırakacağım.
Bazı şeyler bir bölüm olarak kalmaya devam eder, sadece şarkı sözleri ve melodiler veya bir dizi veya sadece bir tümce kalır.
Müziksiz bir film elbette kurulabilir, neden olmasın. Ama o zaman da yönetmenin bu sessizliğe uygun anlatacak makul bir konusu olmalı elinde. Yoksa olmaz.
Bir filmde fantezi ve gerçekliğe yaklaşım bakımından bir farklılık olmadığını düşünürüm. Elbette ki bunu gerçek yaşamda yaparsanız klinik bir deli olursunuz.
Büyürken şarkıcı olmak gibi bir isteğim yoktu, kendimi hiç öyle düşünmüyordum. Birisi bana gitar çalmayı öğretti ve sonra delirmiş gibi şarkı yazmaya başladım. Bu çok tuhaf bir şeydi, 24 yaşıma kadar şarkıcı olacağımı bilmiyordum.
"Med-Cezir"i 20 sene önce yaptım. Hâlâ o albümden parçalar istiyorlar. Bu benim için mükemmel bir şey.
Fever albümü bana çok şey kattı. Sanki ben albümü değil albüm beni yarattı. Kıyafetler,şarkılar, konserler o kadar güzeldi ki sanki dünya üzerinde değildim. Ben hala en iyi albümümün Fever olduğunu düşünürüm. Ne açıdan bakılırsa bakılsın tamamen tatmin edici bir albüm.
Mozart'ın müzik için bir plana ihtiyacı yoktu. O oynadı ve bir çocuğun cennet hafifliği ile seslendirdi.
Besteci denen herif, genellikle durumdan bihaber müzisyenlerin yardımıyla, yine durumdan bihaber hava moleküllerine iradesini dayatan kişidir.
Sinemayı çok istiyordum. Sinemaydı benim asıl hayat amacım. Ama tanıdık yok, bildik yok, torpil lazım. Nereden bulacağım, fakir çocuğusun... Zeki Müren’in filmini gördüm: ‘Beklenen Şarkı’. Baktım hem şarkı söylüyor hem sinemada oynuyor. Haa demek ben de yapabilirim bu işi... Sesimin de güzel olduğunu söylediler. Öyle girdim sinemaya. Şarkılarımla, bestelerimle.
Fazıl şiirin matematiğini çözüyor. Müziğe matematik ekliyor. Yani ben hem müziği hem matematiği çözmeye çalışıyorum. Bir de, dinleyici “bunu ben de söylerim” desin istiyorum şarkılar için. İnsanlar zorluğa odaklanmasınlar, şairin yüreğe dokunduğu noktaya odaklansınlar istiyorum.
Bir diğer yandan, müziğimle ilgili sevdiğim şey şu ki benim içimdeki hayaletleri harekete geçiriyor. Şeytanları değil, ama anladığınız gibi, hayaletleri.