Karşımıza sürekli takiyye sözcüğü, samimiyetsizlik çıkmaktadır. İnsanlar gerçek amaçlarını saklamak ihtiyacını duymaktadırlar. Çünkü Anayasa'nın kalıpları içerisinde parti kurmaya, Siyasi Partiler Kanunu'nun kalıpları içerisinde faaliyet göstermeye mecbursun. İfade özgürlüğüne sahip değilseniz, kapatılmamak için, iktidara giderken bir takoza takılıp düşmemek için yalan söylemeye, samimiyetsiz davranmaya, takiyye yapmaya mecbursunuz. Halbuki bıraksanız insanlar terör ve şiddeti teşvik etmedikleri ve kullanmadıkları sürece partilerini kurabilseydiler, biz bugünkü sıkıntılardan belki yıllar önce kurtulmuş olacaktık.

Benzer Sözler

Twitter'da kafama göre yazar, kafama göre silerim. Hayatımda profesyonel desteğe hiç ihtiyacım olmadı. Düşüncelerimi yazmak konusunda yeterince profesyonelim. Yazdığımı yayına verdikten 5 dakika sonra sildiğim de olur; maksat gönüller coşsun. Yazdığımı yayına verdikten sonra hiç silmediğim de olur; maksat gönüller doysun.

İçinde yaşadığımız yüzyılda ‘demokrasi’ duygusal bir kavram olarak kullanılmaktadır. Yapısı, amacı ve işleyişi tamamen farklı olan politik rejimlere demokrasi kelimesi yakıştırılmaktadır. Bugün için demokrasi kavramı tamamen boş bir anlam ihtiva etmektedir. ‘Anayasal’ kelimesi, ‘demokrasi’ kelimesinin bir öneki olarak kullanılmalıdır. Demokrasinin temel ilkelerinden birisi olan bireysel özgürlük, ancak devletin faaliyet alanı ve çerçevesinin anayasal normlarla sınırlandırılması halinde bir anlam ihtiva edebilir.

Felsefe va amacı bakımından Anayasa(1961), Devlet'i "kutsal" sayacak olan 1982 Anayasası'ndan farklı olarak, İnsan ve Birey'i yüce bir değer saymakta, bunların ve Toplum'un hak ve özgürlüklerinin uzlaştırılıp geliştirilmesini ana hedef bellemektedir. 27 Mayıs Hareketi ile bundan doğan anayasanın tarihsel misyonu, 1980 askerî müdahalesinden ve 1982 Anayasası'ndan farklı olarak Devlet otoritesini pekiştirmek değil, özgürlük ve demokrasiyi kurumsallaştırmaktır.

Eksik kalmış adalet bu ülkeye barış ve demokrasi getirmeyecek. 100 civarında gazeteci hala içeride ve ifade özgürlüğü meselesi bu ülkede sadece gazetecilerin sorunu değil. Şu anda 600 civarında üniversite öğrencisi ile KCK davasından 6 bin kişi tutuklu. Bunların hepsi düşünce ve ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi gereken tutuklular. Bunun mücadelesine biz devam edeceğiz. Ve burada adalet ne zaman sağlanacak diyeceksiniz. Bu komployu yürüten polisler, savcı ve hâkimler bu cezaevine girecek, buna ben ant içiyorum. Onlar buraya girdiğinde bu ülkeye adalet gelecek. (...) Burada cemaatçi olan herkesi suçlamıyorum ama cemaatçi olup da bir çete faaliyeti gibi çalışan emniyetteki ve yargının içerisindeki, bürokratik örgütlenme içerisindeki adamlar bunun asli sorumluları. Siyaseten sorumlusu da bunlara cevaz verdiği, sesini çıkarmadığı için AK Parti hükûmetidir. Bunlara cevaz verdiği için, sesini çıkarmadığı için. Ama herkes şunu bilsin, bunca baskı ve zulümden o iktidarın korktuğu ama bizim de özlemini duyduğumuz ve mücadelesini sürdürmeye devam edeceğimiz bir hayat çıkacak.

Kuşkusuz siyasi partilere yer vermeyen bir demokratik rejim düşünülemez. Anayasa'nın 68. maddesinin 2. fıkrasında da ‘Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır' denilmektedir. Ancak, siyasi partilerin demokrasinin vazgeçilmez öğesi olmaları, onların hiçbir sınırlamaya bağlı olmadıkları anlamına gelmez.

Liste
Yükleniyor…