Karabağ’ın anahtarı Tebriz’dedir.
- Henüz kategori yok.
-
Fransa Ligue 1'de Marsilya - Brest Maçı: Kritik Randev…08.11.2025
-
Mevsimlik Lezzetlerle Sonbahar Sofralarına Özel Risott…08.11.2025
-
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Hedefi ve Mali Zaferle…08.11.2025
-
Sevilla'dan Tarihi Zafer: 14 Yıllık Hasret Guadalquivi…08.11.2025
-
Suudi Arabistan Pro Lig: Al Fayha - Al Akhdoud Karşıla…08.11.2025
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Azerbaycan halkı, İran’dan ayrılmalı, müstakil devletini kurmalı ve sonra da kuzeydeki devletle görüşmeler yaparak bütün, müstakil ve demokratik Azerbaycan devletini kurmalıdır. Azerbaycan halkı, o güne şimdiden hazırlanmalıdır.
Gerçekten de Karabağ’da üç-beş Ermeni bize karşı kışkırtıldı, amaçları Karabağ ile Ermenistan’ı birleştirmektir. Sovyetler çıkardığı karışıklık ile bütün halkı kendine karşı ayağa kaldırdı. Sonradan ne kadar çabaladıysa da halkı esir edemedi. Çünkü halk bağımsızlık istiyordu. Meydanlara çıkan halk artık Tebriz, Derbent diyerek birleşmek istiyordu, Türkçülük savaşı başladı.
Anti-emperyalist mücadelenin merkezi artık Musul’dur, bunu söylüyorum. Bu nedenle, sorunumuzu Kandil Dağı’ndaki silahları susturmak olarak görenlerden, yolumuzu ayırıyoruz. ‘Silahların yönünü değiştirmemiz gerekmektedir’. Kuşkusuz, bu Amerika’ya karşıdır.
Yaa demek şu futbol sahası kadar alanı 20 filo ancak koruyor da bizim koca İstanbul'u korumaya 1.5 filo yeter diyorsunuz ha!
Birinci Dünya Harbi'ne girdiğimiz günlerin birinde, büyük karargahta, benim gibi başka erkanıharp zabitlerinin de bulunduğu bir sırada Bronsart Paşa'ya sordum: Harp yapılıyor, ne olacak, kazandınız ne olacaksınız? Bu kadar büyük fedakarlığın karşılığı nedir? Belçika Belçika diye cevap verdi. Tekrar sordum: Belçika bu kadar fedakarlığı karşılayacak bir değer midir? Belçika'nın nesi var? Eti ne budu ne? Bronsart Paşa, Evet ufaktır, ufaktır ama çok değerlidir, dedi. Ben kendisini sıkıştırmaya devam ettim. Israrla kendisine soruyordum: Harpten sonra ne olacak? Nihayet baklayı ağzından çıkardı, Türkiye dedi. Bunu, Türkiye'yi kazanacağız, manasına söylediğini anladım. Fena halde çarpılmıştım ama, kendimi tuttum. Evet dedim, ne şekilde? Nasıl olacak? Beraber çalışacağız, cevabını verdi. Harpten sonra beraber çalışacağımızı düşünmüyoruz dedim. Bronsart Paşa niyetlerini daha çok açığa vuran bir cevap verdi ve dedi ki: Anlıyorum düşünmüyorsunuz ama kaç kişisiniz? Bu fikri devam ettirecek kaç kişisiniz? Varız kafi derecede, dedim.
Eskiden albüm mü vardı? Plağın bir yüzünde bir şarkı, öbür yüzünde bir şarkı olurdu. Salak mıyım ben, albüm yapayım? Hem para kaybı, hem de albüm doldurmalık şarkıya neden emek sarf edeyim? Ben hit olacağına inandığım şarkıyla çıkarım. Benden sonra herkes single yapmaya başladı. Daha sizin kitleniz yok, albümünüzü kim alır? Albüm yapacağına hit yap.
Yıllardır süren büyük mücadele zaferle taçlanmış, Azerbaycan sahada açık bir zafer kazanmıştır. Teslim olan Ermenistan, Karabağ'dan çekilecektir. Azerbaycan öz topraklarına kavuştu. İşgalci ve saldırgan Ermenistan yenildi. Harekat başladığından beri Türkiye, Cumhurbaşkanımızın kararlı tutumu ile kardeş Azerbaycan'ın yanında yer aldı. Ateşkes anlaşmasına bakıldığında Türkiye'nin sahada olduğu gibi masada da Azerbaycan'ın yanında durduğu görülmektedir. Bu kardeşlik ve dayanışma ebediyen sürecek.
Devrimciler her zaman arzuladıkları hatta mevzilenemezler. Bazen mevziyi çok geri bir noktada kurmaları gerekir. Çünkü cephe o noktada açılmıştır. Mevzi cephenin olduğu yerde kurulur. Cephenin çok ilerisinde mevzi kurarsanız, oturup muharebenin bitmesini beklersiniz ve sonunda telef olursunuz.
Eğer kendinizi sürekli batan bir gemide buluyorsanız, sürekli yama yapmaya uğraşmak yerine geminizi değiştirin.
1 metrelik bir çukurun üzerinden atlamak istemem, 30 cm’lik bir çukurun üzerinden adım atmak isterim.