İnsanlığın en güzel görevi adalet dağıtmasıdır.

Sakın hakkım var deme. Hak yok, vazife vardır!...

Adalet bütün ahlaki görevlerin toplamıdır.

İnsanlığın en büyük görevi adaletli ve merhametli olması. Zira adaletten ve merhametten yoksun insan şeytanın çırağı haline gelir.

Hak, kendi başına güçsüzdür. Tabiatta hüküm süren şey ise güçtür.

İnsanların uygarlığını test etmenin bir yolu suçlulara nasıl davrandığına bakmaktır.

İnsanlar ancak adaletle doyurulur.

İnsaniyet, adalet ve hak sözleri Avrupa’nın yalnız ağzında dolaşıyor. İcraatı ise zulüm ile, kin ile, behimiyet (hayvanlık) ile karışıktır!

Ya insan ırkının hiçbir üyesinin gerçek hakkı yoktur, ya da aynı haklara sahiptir.

İnsanlar, nerede kuvvet görürse hak orada sanır, oysa hak ile güç pek az birleşirler.

Bir toplumun büyüklüğü onun diktiği anıtlardan değil, sahip olduğu kaliteli insanlarda yatmaktadır. Adalet, sorumluluk ve insanlık bir bireyde bulunması gerekli olan ilkelerdir.

Başkalarının haklarını korumak, hayattaki en asil duruştur.

İnsanoğlu yeryüzünde hak ve adaleti gerçekleştiremeyecekse, toptan yok olsun çok daha iyiydi!

Bir kişiye karşı yapılmış haksızlık, bütün insanlığa karşı yapılmış haksızlık demektir.

Adalet sadece gerçekten, mutluluk ise sadece adaletten doğabilir.

Bence toplumun ilk görevi adalettir.

Alemin hastalığı kibirdir.

Kimseye ağzının payının verilemediği bir ülkede yaşıyoruz. Uzun yıllar boyunca, en azından son kırk yıldır "yavuz hırsız ev sahibini bastırıyor" düşüncesi zihnimizi meşgul etti. Bir gün ev sahibinin hırsızı ağzının payını vereceğini ümid ediyorduk. Sosyal değişimin hakkaniyet konusunda bir duyarlık geliştireceği bize mantıklı görünüyordu. Diliyor ve özlüyorduk ki Türk toplumunun meşruiyet alanı inkâr edilemeyecek derecede açıklıkla benimsenebilecek. Fakat böyle olmadı. Son birkaç yılda Türkiye'yi evi sayanların kimler olduğu ve bu evin ahalisinin kimlerden teşekkül ettiği soruları eskisinden daha muğlak hale geldi. Kimse kimseye ağzının payını veremedi.

Deliler ve ağaçlar ayakta ölür, Suçlular iktidarda ölürler.

Ne olurdu yani, birdene de insanlık moda olsa!