İnsanların kader dedikleri çoğu zaman sadece kendi kendilerine yaptıkları aptal oyunlar.

Tutkulardan ve arzulardan yoksun bir insan, insan olmaktan çıkar.

Denizin kumları insan tutkusu kadar sayısız.

Ben oyunculuk yapmayı seçmedim. Beni seçti.

İnsanlar, yularları nasip denilen heyulanın elinde, nereye gittiklerini bilmeyen hayvanlardır. Çok geniş ve hesapsız sandıkları fikir ve arzuları pek sınırlıdır. Daima nişan alarak peşinden dolaştıkları emelleri zengin olmak, çok yaşamak, meşhur olmak. Hemen hemen işte bu çeşitten dört beş şeyle sınırlı gibidir.

Eğer din beni insanlardan uzaklaştıracaksa onlardan ışık yılı uzakta olmaya varım.

İnsan, seçmesini bilen hayvandır.

Tiyatronun seyircisine doğru tuttuğu ayna, onların düşkünlüğünü, dayanıksızlığını, eksikliğini, yetersizliğini, istenç zayıflıklarını ve aşırı güçlü tutkularını dizginleyememelerinin nelere yol açabileceğinin ifadesidir.

Bir kez geçer, bir insan bir karşı'ya, Ondan sonra artık her-şey karşı'dır. Orada bir dur-yeri olsaydı ya.. Olmaması bir karşı-yarışı'dır.

Bu dünyaya istediğimiz gibi gelmedik, bu dünyadan istediğimiz gibi gidemeyiz.

Olduğu gibi yaşamak istemiyorum, önce aşık olmak ve sonra tesadüfen yaşamak istiyorum.

İnsan, istediği an özgür olur.

Dünyadaki en garip yaratık hiç şüphesiz 'insanoğlu' diye mırıldandı. Bir kartal gibi uçmak istiyor, ama kanatları yok! Bir aslan kadar kuvvetli olmak istiyor, ama pençeleri yok! Onu ne kadar noksan yaratmışsın ey Tanrı! Üstüne üstlük bir de onu cezalandırmak için noksanlarını idrak etme yeteneğini de vermişsin.

İnsanın, zihni ve tutkuları eğer o büyük engel olmasa bir kartal misali uçmasını sağlayabilirdi.

Seçimden değil, kaderden dolayı maceracıyım.

Sarsıntı ya da arzu, ateşi hiç sönmeyen göğsün tutku dolu umudu, ağlayan bir göğüs.

Bir insanın gerçekten test edilmesi, onun kendisi için hazırladığı rolü ne kadar iyi oynadığı ile değil kaderin ona belirlediği rolü ne kadar iyi oynadığı ile olur.

Yetenek eşitliğinden amaçlarımıza erişme umudunun eşitliği doğar. Bundan ötürü iki kişi aynı anda sahip olamayacaklarını anladıkları bir şeyi arzu ederlerse, birbirlerine düşman olurlar ve esas olarak varlığını korumak ve bazen de sadece zevk almak olan o amaçları uğruna birbirlerini yok etmeye ya da birbirlerini egemenlikleri altına almaya çalışırlar.

Tarihin, kendisini değiştirdiklerini sanan insanları değiştirmek gibi bir alışkanlığı vardır.

Yaşamın her yerinde irili ufaklı döngüler vardır, birinin üstüne biner, bindiğin noktaya ama kısa ama uzun sürede geri dönersin; kötü yaşam döngü üstüne döngüdür, iyi yaşamsa en büyük döngüyü bularak ve üzerinde tek sefer dolanarak sağlanır.