'İnsan' sınırının ötesine uzanan bir anlayış, yani bizden daha aşağı olan hayvanlara da insanlık gösterebilmek ise, en yeni ahlaki kazanımlardan biri gibi duruyor.
- Henüz kategori yok.
-
Aleyna Solaker'den 'Güller ve Günahlar' Rolü ve Kadın …08.11.2025
-
Altınkılıç, Kenan ve Zayn Sofuoğlu ile Sağlıklı Yaşam …08.11.2025
-
Chelsea ve Wolverhampton Karşı Karşıya: Liam Delap ve …08.11.2025
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Vahşiler bu duyguyu taşımaz, yalnızca evcil hayvanları için bunu hissederler. Romalıların da bu duyguyu ne kadar az tattıkları, korkunç gladyatör dövüşlerinden anlaşılıyor. İnsanlığın bu ince düşüncesi, görebildiğim kadarıyla, Pampalı Gaucho'lar için de yeni. İnsanın sahip olduğu en yüce erdemlerden olan bu erdem, anlayışımızın hassaslaşmasından ve yaygınlaşmasından doğuyor gibi gözüküyor.
İnsan olmanın, sahip olduğu sadelik, adalet, itidal, sadakat, basiret, merhamet, bağışlama, alçakgönüllülük, hoşgörü, cesaret, saflık ve aşkla pozitif bir sonsuza doğru gideceği yolun bitmeyeceğini varsayarsak, insanlıktan çıkmanın da o nedenle, gösteriş, adaletsizlik, sadakatsizlik, gönlübüyüklük, korkaklık, nefret ve sevgisizlikle negatif sonsuza doğru bitirebileceği bir yolu olmaması gerekir; sanırım bu iki yol birbirine paralel gidecek, çünkü sadakatsizlik, basiretsizlik görenlerin içinden çıkacak bir grup ancak daha sadık ve basiretli olabilecek.
Özgür düşünceli bir insan için hayvanların çektiği acı, insanların çektiği acıdan daha katlanılmazdır. Zira ikincisinde, hiç olmazsa, çekilen acı lanetlenir ve neden olan suçlu ilan edilir. Oysa her gün binlerce hayvan en ufak pişmanlık duymadan, hiç lüzumu yokken katledilir. Birisi bundan söz edecek olsa alay edilir. Ve bu affedilemez bir suçtur.
İnsanın kendi felaketine tahammül edebilmesi büyük hünerse başkalarının felaketini paylaşabilmesi daha büyük hünerdir.
İşleyebileceginiz en büyük günah, başkasından nefret etmek değil, ona kayıtsız kalmaktır. İnsanlık dışı olmanın özü nefret değil, kayıtsızlıktır.
Bazen bana sorarlar: insanlara yapılan bunca acımasızlık varken neden paranın ve zamanının çoğunu hayvanlara karşı merhametli olmayı anlatmak için harcıyorsun, ben de cevaplarım: olayın köküne iniyorum.
Olur da bir gün kaybedersek iyi niyetimizden kaybedelim, varsın insanlık ölmesin.
İnsanlık medeniyet yolunda ilerledikçe ve küçük kabilelerden büyük topluluklar oluştukça, her bireyin toplumsallık güdüsünü ve anlayışını aynı milletin bütün üyelerine doğru -birebir tanımasa da- genişletmek zorunda olduğu kolayca anlaşılıyor. Bu noktaya bir kez gelindikten sonra, bu anlayışın bütün milletlerden ve ırklardan insanlara doğru genişletilmesine engel olan, yalnızca yapay bir sınırdır.
İnsanlık bu ya; bir ahlak kitabı yazmam gerekseydi, güleryüzlülüğü vazifelerin başına koyardım.
Gerçek insan iyiliği, ancak karşısındaki güçsüz bir yaratıksa bütün saflığı ile, özgürce ortaya çıkabilir. İnsan soyunun gerçek ahlaki sınavı, temel sınavı, onun, merhametine bırakılmışlara davranışında gizlidir: Hayvanlara. Ve işte bu açıdan insan soyu temel bir yenilgi yaşamıştır, o kadar temel bir yenilgi ki, bütün öteki yenilgiler kaynağını bundan almaktadır.
Bu karmaşık dünyada benim tek pusulam vicdandır . Çünkü vicdanı olmayan her insan, Nazi'dir.
İnsanların birbirini öldürmesinde, hayvan öldürüyor olmanın büyük rolü olduğu kanısındayım. Çünkü canlıların birbirlerini öldürmeleri konusunda var olan doğal engel, hayvan öldürmek yoluyla aşılıyor. Acı çeken bir canlı katlediliyor, kafası kesiliyor, barsakları deşiliyor, böbrekleri, ciğerleri çıkarılıyor. Normal olarak her insanda, hemcinsini öldürmeye karşı bir engel var. Ama hayvanları öldüre öldüre, onlarla aynı biyolojik koşullara sahip insanları da öldürmeyi doğal karşılıyorlar.
Devlet, insanlığın ahlakını bozmaktadır. Gerçek bir ahlaki yaşantı için, devlet kurumu ortadan kaldırmalıdır.