Yaptığımız her işte, 'insanı ve vicdanı merkeze alma' kaygımız hep ön planda oldu. Farklı sesleri bir araya getiren forumda da bu temel ilkemizi hep merkezde tuttuk. Haktan yana taraf olmak, doğrunun yanında durmak, insanlığın sancılarına çözüm aramak, mazlumun sesi olmak... Türkiye'nin bu insani yaklaşımı bize hep ilham oldu. Türkiye'nin ve dolayısıyla TRT'nin bu ali gönüllü tavrı, binlerce yıllık medeniyet ve değerler mirasımızdandır. Fakat maalesef; güçlü yalanın, haklı gerçeğe galebe çaldığı bir çağdayız. Yalan haber ve bilgi çarpıtmanın dünyanın sayılı medya kuruluşları tarafından bile sürekli yapıldığına şahit olmaktayız.

Sen doğru ol da varsın sanan eğri sansın. Lâkin sakın unutma ki; Sen kendini bir şey sanmadığın sürece doğru insansın.

Cümleler doğrudur sen doğru isen, Doğruluk bulunmaz sen eğri isen.

Pek umudum yoktu, ama hiç olmazsa vicdanım rahat.

Vicdanı tatmin eden her neyse, gerçek de odur.

Vicdan, insanın pusulasıdır.

Vicdan, insanın içindeki tanrı'dır.

Samimi olanın hatası, samimiyetsizin doğrusundan dahi şirin gelir insana çoğu zaman.

İnsan karar verince öldürmeye birini, gerekçe bulur önce ikna eder kendini.

Bazen kendimizi çok gelişmiş bir bilgisayar, vicdanı da Allah'ın çipi olarak düşünürüm ben.

Bir kere başlarsan söylemeye yalan, onu bırakmaz ve yalanlar söylemeye kolay alışırsın.

Bir kimse kendisine insan diyorsa, biricik sınırı vicdanıdır.

Doğru olanı yapmaktan asla utanç duyma.

İnsan için, her şeyi söylerler... Ne çıkar? Elverir ki, vicdanı temiz olsun...

Kısa bir süredir korkmuyorum, belki de bunun nedeni sonunda doğru şeyi yapmakta olduğumdur.

Herkes; kendi doğrularını, hemen her fırsatta haykırıyor.

Affetmek için iki kişilik erdem lazım. Hem onu affetmek, hem onu affettiğin için kendini affetmek.

Vicdansızlığın insan özbenliğine en az hazımsızlık kadar berbat bir etkisi vardır.

Fakat insanın kendini asıl kendine karşı müdafaası zor, belki imkansızdır.

Asla vicdanınızın sesini kendinizden uzak tutmayın.