Hiç kimse bir inanç uğruna acı çekenler kadar tehlikeli değildir. Büyük işkenceciler, idam edilmemiş kurbanlar arasından çıkar.
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Hangisi daha tehlikeli: fanatizm mi yoksa ateizm mi? Fanatizm, kesinlikle birkaç bin daha tehlikeli; ateizm asla kanlı bir tutku vermez insana. Ancak fanatizm verir; ateizm suçun karşısındadır, fanatizm ise suçu işlemeye yönlendirir.
İnanç tehlikeli bir uyarandır, insanlar kışkırtıldıkça ve aşağılandıkça inandıkları davaya daha sıkı sarılırlar ve yaşamlarını ortaya koyarlar.
Şu anda dünyanın en dini alanlarına - Orta Doğu ve Amerika Birleşik Devletleri'ne bakın. Bunlar hasta toplumlar ve hasta olacaklar. İnsanlar hiçbir zaman Tanrı dışında inanacak hiçbir şeyleri kalmamasından daha tehlikeli değildir.
İnanmasan da geçer sayılı zaman, nöbet vaktin dolacak aslan. Sabrın tadı ki acı da olsa tatlıdır ya meyvan.
Peygamberlerden ve hakikat uğruna ölmeye hazır olanlardan korkun, çünkü onlar birçok kişiyi de kendileriyle beraber, genellikle kendilerinden önce, bazen de kendilerinin yerine ölüme sürüklerler.
Bile bile tehlikeye giren insanlar vardır, kendini harap etmek acı duyarak kendini fark etmek içindir.
Korkularımız tehlikelerimizden daha fazladır, ve gerçekte olduğundan daha çok hayal gücümüzün içinde acı çekeriz.
Dünyadaki bütün dinler içinde, esrarengiz bir rastlantıyı görüyoruz: Ezici bir çoğunluk sadece ailesinin ait olduğu dini seçiyor. En iyi delile, en iyi mucizelere, en iyi ahlaki yapıya, en iyi ibadethaneye, en iyi müziğe sahip olanı değil: İş tezgahtaki dinlerden bir tanesini seçmeye gelince, dinlerin potansiyel erdemleri, aile etkisinin yanında hiçbir şey ifade etmiyor. Bu açık bir gerçek ve kimse de inkar edemez. Ama bunun nedensiz doğasını çok iyi bilen biri, bir şekilde dinine sıkıca bağlanıyor, hem de öyle bir fanatiklikle ki, başka bir dine inananı öldürmeye hazır olarak.
Din, insanları o kadar tehlikeli bir çılgınlığa sürükleyebilir ki, inanç bana bir tür akıl hastalığı olarak nitelendirilebilir gibi geliyor.
İnsanın başına kötü olaylar geldiğinde herkes ateizme yöneliyor olsaydı, hepimiz ateist olurduk.
Tüm fanatik inanışların anahtarı yalnızca kendi kendilerini doğrulamalarıdır… (bazı inanışların) fanatik olmaları yanlış olduklarından değil yanlış olduklarının kendisine gösterilmesini olanaksız kılacak biçimde kendilerini ifade ediyor olmalarındandır.
Başkalarına korkunç şeyler yapmayı kendi hakkı gören bireyler doğru oldukları, haklı oldukları, inançları konusunda kendilerinden son derece emindiler. Irkçı, ırkçı şeyler yapar çünkü genetik üstünlüğüne inanır. Dindar fanatikler kendilerini patlatır ve onlarca kişiyi öldürürler çünkü şehit olarak cennetteki yerlerinden emindirler. Erkekler kadın bedeninin hakları olduğuna inandıkları için kadınları taciz eder, tecavüz ederler.
Yaşamın ciddi olup olmadığını anlayana dek bunu ben de bilemeyeceğim. Onun tehlikeli olduğunu ve insanın canını çok yakabildiğini biliyorum. Ama bu illaki ciddi de olduğu manasına gelmiyor.
Hiçbir savaş, inanç ayrılıklarının, hele hiç de önemi olmayan şeyler üzerinde inanç ayrılıklarının sebep olduğu boğuşmalar kadar şiddetli, kanlı ve uzun olamazdı.
İnanç ayrılıkları milyonlarca cana mal olmuştu. Örneğin et mi ekmekti, yoksa ekmek mi etti? Bir meyvenin suyu kan mıydı, şarap mı?
Hiçbir savaş, inanç ayrılıklarının sebep olduğu boğuşmalar kadar şiddetli, kanlı ve uzun olamazdı.
Fazla mesai yapmaktan ne kadar yorgun olursa olsun Tanrı kullarını böyle bir tehlikeye maruz bırakacak bir gaflete düşemezdi.